Uluslararası Öğrenci Başarısını Değerlendirme Programı üç yılda bir yenilenen araştırması, dünyada 65 ülkede 15 yaş gurubundaki öğrencilere matematik, fen, okuma-anlama becerisi gibi alanlarda test sınavlarına dayalı sınav sonuçları açıklandı.
Türkiye bu yıl 65 ülke arasında genel ortalamada 45, matematikte 44, fen bilgisinde 43, okuma-anlamada ise 42 nci sırada yer alabildi,
Yukarıdaki örgütün sıralamasında Güney Kore hep zirvede oluyor. Bu yıl da bu kural değişmedi. Genel ortalamada ilk dörde girdi. Matematikte birinci oldular. Dünyanın birçok lideri ve bilim adamları Güney Kore Devleti’nin bu başarısını överek göklere çıkardılar. (Güney Kore, devleti bütün gelirinin yüzde 7,6 sını eğitim-öğretim sistemine ayırıyor.)
Ama Güney Kore’de eğitim-öğretim Düzeni çok acımasız bir rekabate dayanıyor. Öğrenciler tam gün eğitime ek olarak akşamları da saatlerce özel ders alıyorlar. Yani ne geceleri var, ne gündüzleri, ne yazları var, ne kışları… Aileler ve mahalle çevreleri böyle bir baskı kuruyor. Sınavlarda öylesine yüksek dereceler bekliyorlar ki, çocuklarının psikolojileri bozuluyor.
Hele üniversitelerin kapıları öğrencilere açılması için zorunlu köprü olan lise sonrası Yetenek sınavı öğrenciler için tam bir kâbustur.
Güney Kore’de her 100 aileden 85’i Çocuğunun en iyi üniversitelerden birinin diplomasına sahip olmasını ister. (Bu oran Almanya’da yüzde 30 dur.)
Sonuç? Öğrenci mutluluğunu araştırma kuruluna göre “Okulda, sınıfta mutluyum.” diyen Güney Koreli öğrencilerin oranı yüzde 60’ in altındadır. 65 ülkenin sıralamasında sondalar. Dünyanın en mutsuz öğrencileri Güney Kore’dedir. Türkiye 65 ülkenin sıralamasında mutlulukta 33. sıradadır.
Özetle söyleyecek, olursak Güney Koreli öğrenciler, matematikte dünya birincisi, ama mutlulukta dünya sonuncusudur. Ama gelişmiş ülkeler arasında intiharların en çok olduğu ülke Güney Kore’dir. Güney Kore’de 40 yaşın altındakilerde intihar, Bir numaralı ölüm nedenidir. Yarış atları gibi daha 40’ına gelmeden öğrenciler tökezliyorlar. Değer mi onca gencin hayatının solmasına, yazık değil mi?
Bizim çocukların ağzı var, ama dilleri yok. Haftada 40 saat okul, 20 saat dershanede çalışma. Çocuklarımızın bir kısmını haftada 60 saat derse tabi tutmak, onlara yazık olmuyor mu?
Unutmayalım, bizim ülkemizde intihar olayları en çok 15–20 yaş arasında
görülüyor.