HEM’den 23 Nisan Futbol Turnuvası
Kırklareli Valisi Ekici, turizmcilerle bir araya geldi
AK Parti’den Ümmüşoğlu ailesine taziye ziyareti
TEMA 12.Ekolojik Okul; Hayal Kreş ve Gündüz Bakım Evi oldu
Bu yazı 31 Aralık 2013, Salı 09:14:11 tarihinde eklendi. 505 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Türkiye’de Türk Milletine tahammül edemeyenler -

Türkiye’de Türk Milletine tahammül edemeyenler

Amerika’nın Irak’ı, Türkiye üzerinden işgal etmek istediği günlerde Deniz Baykal Salı günleri grup toplantısında şöyle bir konuşma yapmıştı “Yabancı bir ülke Türkiye’den bir şey isteyip de alamadığında, bizdeki birtakım basın, vermeyen hükümetler aleyhinde kampanya başlatıyor, bu ne demek oluyor? Diyeceksiniz ki “bu bir komplo teorisidir.” Unutmayın ki bu coğrafyada her şey komplodur. İran’daki Musaddık olayı komplo değil miydi? Bizdeki Şeyh Sayit İsyanı komplo değilmiydi?..”

Konuşma böyle sürüp gidiyor. Eski İran Başbakanı Musaddık’ı devirip astıranların CIA olduğunu bu sene ABD itiraf etti. Demek ki “komplo” imiş.

Türkiye’de yabancı ülke menfaatleri için kendi hükümetlerini topa tutan şu malum birtakım medyayı düşünürken, aklıma yıllar önce Prof. M. Kemal Öke’nin bize söylediği bir söz geldi. Elindeki kendisinin yazdığı bir kitabı göstererek “İsrail Elçiliğinden birileri geldi “bu kitabı bastırma, Türkiye’de hangi makamı istiyorsan söyle seni oraya getirelim” dediler.” demişti. Bakın, sınır yok, hangi makamı isterseymiş, yani dekanlık, bakanlık, belki de MİT Müsteşarlığı daha aklınıza neresi gelirse.

Bir akşam bir televizyonda eski dışişleri bakanlarımızdan Kamuran İnan’ı dinlemiştim. Şöyle demişti “Türkiye’de birçok ülkenin lobisi vardır. En zayıf lobi ise Türk lobisidir…”

Hayret Türkiye’de Siyonist’in sözü geçiyor. Amerikalınım sözü geçiyor. Avrupalının sözü geçiyor da benim sözüm geçmiyor. Milletimin sözü geçmiyor. Vay bee.

Hâlbuki bu ülkenin kurtuluşu için benim dedem şehit olmuştu. Bu millet savaşmıştı.

Bir gün Alpaslan Türkeş’in hatıralarını okuyorum diyor ki;

“1960 darbesinde Başbakan Müşaviri sıfatıyla İçişleri Bakanlığımıza gittim. Baktım ki bir odaya yabancılar girip çıkıyorlar. “Bunlar kimdir?” diye sorduğumda “bunlar Amerikalı dostlarımız bizden iç işleri binamızda bir oda istediler, bizde bu odayı kendilerine tahsis ettik” dediler. “Bu nasıl olur? Bu ülke sömürge mi? Derhal burasını boşaltsınlar” dedim ve Amerikalılardan İçişlerimizi denetlemelerini önledim.”

Ya beyler Amerikalılar gelip İçişleri Bakanlığımıza yerleşmişler. Türkiye’nin sadece dışişlerini değil içişlerini de denetleyip kontrol ediyorlar. Tabi Türkeş o olaydan sonra sürüldü, soluğu Hindistan’da aldı.

Türkeş sürüldü de Deniz Baykal kaldı mı? O konuşmayı yaptığında ben çevreme “Bu konuşmayı yapan bir adamı CHP’nin başında tutmazlar” demiştim. Dediğim gibi de oldu bir kaset olayıyla alaşağı ettiler. Yerine İsrail’i savunacak, masonik medyayla iyi geçinecek içerdeki ve dışardaki baronların sözünden asla dışarıya çıkmayacak birisini getirdiler. Türkeş’in hatıralarından bahsettiği iç işlerimizdeki Amerikan odasından bahsederken 1960 ihtilalinden sonra ordumuzda da önemli tasfiyeler yaşanmıştı. Ordumuzda zaman zaman böyle şeyler oluyor da buradaki ilginç olan tasfiyeyle emekli edilen subaylarımızın emeklilik tazminatlarını da Amerika’nın ödemiş olmasıdır. Yani bizim ordumuz, bizim subaylarımızı emekli ediyor. Tazminatlarını Amerika ödüyor. Bu ne demek oluyor?

Acaba şu demek mi “şu, şu subayları ordudan uzaklaştırın, bunlar bana yaramıyor. Bende paralarıı vereyim.” Yoksa bizim subayımızın parasını Amerikalı neden versin ki?

 

Şimdi kavgaları bu olaylardan ayıramayız. Yine işaretler Pensilvanya’dan New York’tan, Londra’dan, Tel Aviv’den geliyor. Yine o malum basına yeni, malum basınlar ilave ediliyor. Yine sokaklarda yıkıcılar, gürültücüler. Amerika’dan emir geldi, bütün yoldaşlar iş başındalar. İstediklerini alamadıklarında hükümetlerimizi yerin dibine batıranlar, bakanlıklarımızı içimizden denetleyenler, Türkiye’de istediklerini istedikleri yere getirebilenler; Türkiye’de Türk Milletinden daha çok sözü geçenler, kaybettikleri imtiyazların peşindeler. Yapılan kavgalar budur. Saygılarımla.

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek