Kılıçdaroğlu, ABD’deki Baronlara biat mı etti? -

Farkında mısınız Kılıçdaroğlu son zamanlardaki konuşmalarında hep şu bahsettiğimiz Siyonist çetesine mesaj veriyor gibi. Mesela bütçe görüşmelerindeki konuşmalarını dinledim bana hep öyle geldi. Örnek isterseniz, dış işlerini tenkit ederken öyle. Taksim eşkıyalarını överken öyle. Ekonomiyi tenkit ederken öyle. Biraz daha açarsak Suriye’de Türk tezlerini, Türkiye menfaatlerini değil sanki İsrail menfaatlerini savunuyor. İsrail ile neden iyi geçinmiyor muşuz? Mısır’da neden darbecileri sevmiyor muşuz?

Velhasıl, Mısır’daki darbenin arkasında zaten İsrail var. Marmara baskınıyla İsrail zaten haydutluk yaptı.

Kılıçdaroğlu o meselede de sanki İsrail’in yanında “Oneminute” olayında da zaten aynı tutumda.

Eee, Taksim olaylarının da yine zaten onların eseri olduğu belli, yani Divan Otel’i lojistik merkezi olmuş.

Divan Otel’i de Koç’un olduğuna göre.

Kılıçdaroğlu her konuşmasında Taksim olaylarından bahsederken “Aslanlarım, kaplanlarım” deyip duruyor.

Bana öyle geliyor ki Kılıçdaroğlu dahil hepsi birilerinin aslanları gibi.

Şunu da unutmadan söyleyeyim bütçe görüşmelerinde Başbakan konuşurken CHP milletvekillerinin elleriyle masalara vurması üzerine Meclis Başkanı “Arkadaşlar yapmayın, elektronik sistemleri bozacaksınız. Yazıktır; “MİLLİ SERVETTİR” deyince daha çok vurmaya başladılar. Eğer telefon etme imkânım olsaydı Meclis başkanına “MİLLİ SERVET DEME, HEPSİNİ TAHRİP EDERLER” diyecektim. Adamların zaten işleri o değil mi?

Amerika’da baronlar ve de buradaki çömezleri bizim Başbakan’dan ümitlerini kesmişler.

Şimdi bütün çabaları kendilerine hizmet ve biat edecek bir Başbakan adayı arıyorlar.

Kılıçdaroğlu da “İşte ben varım ya” demek istiyor.

Bütün çabası bu yönde Amerikan Elçisiyle görüşüyor olmadı. Ver elini Amerika. Gidip birileriyle buluşuyor, gizli açık toplantılar yapıyor. Geliyor buralarda çeşitli şaklabanlıklar yapıyor.

Bakalım sonunda neler olacak?

Bence tutmayacak. Onun için de yedeği ısınmaya başladı bile. Herkesin dilinde “SARIGÜL”

Gerçi gelirken de onu aynı baron çeteleri ayarlamışlardı ya. O dünya çetesi Siyonist çeteler ülkemize ve milletimizin seçtiği hükümetlere tam bir savaş açmış durumdalar. Taksim’deki isyancıyla, yüksek ovadaki eşkıya yine bazı medyanın yayın seyirleri uyum içerisinde. Herkes elindeki materyal, neyse onunla saldırıyor.

Elinde kalem olanlar kalemle, mikrofon olanlar mikrofonla, Molotof olanlar onunla, kalaşnikof olanlar kaleşnikofla, medyası olanlar medyasıyla, yalan bilenler yalanıyla, iftira bilenler de aynen iftiralarıyla.

Sanki aynı yerden emir almışlar gibi.

Dedim ya, bunlar Siyonist baronlarına tam biat etmişler.

Belki de, sadakatını ve maharetini göstererek yerinde kalabilme ümidi taşıyorlardır.

Bence nafile. Yedeği de gelse nafile, aslı da gelse nafile.

Çünkü Türk Milleti uyandı ve de oyunu gördü. Artık uyumaz, uyutulamaz.

Saygılarımla.