Vali Ekici, ziyaret ve programlarına hafta sonunda da devam etti
Satrancın şampiyonları madalyalarını aldı
Öğrenciler Başsavcı ve Savcı oldu
Bayramın keyfini doyasıya çıkardılar
Bu yazı 29 Kasım 2013, Cuma 09:20:21 tarihinde eklendi. 659 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

“İNSAN” cinsinin bu kadar akılsız olacağını hiç düşünmemiştim -

“İNSAN” cinsinin bu kadar akılsız olacağını hiç düşünmemiştim

Altı aya yakın oldu, şekli şemailinden iyi bir solcu olduğu belli olan bir arkadaşla biraz sohbet ettim.

O gün için bana şunları söylemişti. “Bak göreceksin üç aya varmaz Türkiye iflas edecek.” Bu kelimeleri o kadar samimi o kadar içten söylüyordu ki aksini iddia etmek mümkün değildi.

“Hayır, canım Türk ekonomisi çok sağlam, iflas falan olmaz” desem, beni vatan haini, halk düşmanı falan gösterecek, belki de saldıracak.

“Neyse” dedim, “Bekleyelim üç ay nihayet”

Bekledim de öyle ya, belki de adamın bir bildiği vardır. Bekledik de, üç değil altı ay oldu hala Türkiye’nin hiçte batmaya, iflas etmeye niyeti yok. Tam tersine ekonomik göstergeler daha da iyileşiyor. O arkadaşı bir bulsak da sorsak “Sahi Türkiye ne zaman batacak? Daha bekleyelim mi?”

Şunu anlarım da hani insanlarda şöyle bir meyil vardır. Arzu ettiği söze inanmaya meyillidirler. Mesela çirkin bir hanıma “çok güzelsin” desek inanır. Neden? Çünkü onun arzusu o yöndedir. Mesela benim de bir aptal tarafım vardır. “Türkiye güçleniyor, zenginleşiyor, ekonomi çok iyi” dendiğinde hemen inanıveririm. Safım ya. Çünkü arzum bu yöndedir. Ama biri “Türkiye batıyor” dediğinde, adamın gırtlağını sıkasım gelir, neden? Çünkü benim bu yönde bir arzum yokta ondan.

Türkiye batacak, diyen arkadaşa gelince. Yahu insan bu kadar saf, bu kadar aptal olur mu?

Yani içinden Türkiye’nin batmasını isteyebilirsin. Senin solculuğun böyle inanmanı gerektirebilir de.

Be akılsız yoldaşım neden üç aylık bir zaman koyuyorsun. Bak üç ay geçti, ikinci üç ayda geçti ama Türkiye hala batmadı. Türkiye hala dimdik ayakta. Peki, ne oldu ukala solculuğuna?

Hani çok biliyorsun?

Solcu arkadaşlara derim ki, bi kere sizin gücünüz bu ülkeyi batırmaya yetmez bunu asla unutmayın. Öyle Taksim isyanında altı yüz araç, dört yüz işyeri ve hane yakmakla siz bu ülkeyi batırabileceğinizi mi sanıyorsunuz?

İkincisi, bu ülkede Aziz Nesin’in dediği, sonrada hepimizin tekrar ettiği gibi öyle yüzde altmış falan aptal yok olsa olsa yüzde yirmi beş falan var. İşte sizin ve sizin gibilerinin yalan ve palavralarına inanan aptal sayısı her seçimde ortaya çıkıyor.

Benim niyetim kim ne kadar akıllı, kim ne kadar aptal, bunun tespitini ve tasnifini yapmak değil. Ben şuna üzülüyorum. Benim ülkemde, benim lisanımı konuşan insanların bu kadar akılsız olmalarıdır.

Ha, bakın bu dediğim sadece şu konuştuğum arkadaş olsaydı, boş ver der geçerdim. Ama bu tipler öyle birkaç kişiden ibaret değil ki. Bu tip haşaratın tohumlarını atıp ta yetişmesini sağlayanlar, bunları bırakmıyorlar.

Buluyorlar, topluyorlar ve de ülkemiz ve milletimiz aleyhinde kullanıyorlar. Üstelikte kafaları o kadar dolu ki, doldurulmuşlar, mühürlenmişler. Daha başka bir şey dinlemiyorlar, anlamıyorlar. Pınarhisar Çimento Fabrikası’nın yapılışına o zamanlar karşı çıkmışlar. Yapılınca da “bacaları kartondan” diye propaganda yapmışlar. Sonunda fabrika çalışmaya başlayıp ta etrafta üzerinde “Pınarhisar Çimento Fabrikası” yazan torbalar etrafta görünmeye başladığında bir tanesi o torbanın başına dikilmiş “Breh breh ne kadar yalancılar, birde bizi kandırmak için böyle torba bastırmışlar” diye söyleniyormuş. Adama bakar mısınız? Fabrika çalışıyor, çimentoyla inşaatlar yükseliyor, hala inanmıyor. Şimdi bu adama siz doktor olsanız akıllı raporu verir misiniz? İşte o kafalılara bu ülkede “solcu” diyorlar.

Saygılarımla.

 

 

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek