HEM’den 23 Nisan Futbol Turnuvası
Kırklareli Valisi Ekici, turizmcilerle bir araya geldi
AK Parti’den Ümmüşoğlu ailesine taziye ziyareti
TEMA 12.Ekolojik Okul; Hayal Kreş ve Gündüz Bakım Evi oldu
Bu yazı 16 Temmuz 2013, Salı 09:25:03 tarihinde eklendi. 1029 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

UZUN TUTUKLULUK SÜRELERİ -

UZUN TUTUKLULUK SÜRELERİ

Uzun tutukluluk süreleri, toplum vicdanını rahatsız eden bir konu olarak uzun süredir devam ediyor. Adalet Bakanlığı, "Ergenekon davası" tutuklularından CHP Milletvekilleri Mustafa Balbay ve Prof.Dr.Mehmet Haberal'ında bulunduğu uzun tutukluluk sürelerini görüşmek üzere Anayasa Mahkemesine göndermişti.
Anayasa Mahkemesi ise uygun süreyi 5 yıl ya da 10 yıl olarak baz alıyor ve buna göre karar veriyor.
Kısaca, yasadaki bazı suçlar için 5 yıl, bazı suçlar için ise 10 yıl olan tutukluluk sürelerine makul süre olarak bakıyor.
Uzun tutukluluğu önlemek için çıkarılan bir yasada, uzun tutukluluğa yol açan bir madde haline gelmiş oldu, yani tutukluluk süresi en fazla iki yıldır, ama zorunlu durumlarda gerekçesi gösterilerek bu süre toplamda 3 yılı geçmeyecek şekilde uzatılabilir deniliyor.

Bu durum Özel Yetkili Mahkemelerde, devlete karşı işlenen suçlarda  arttırılarak toplamda 10 yıl olması kararlaştırılmış oldu.
Üç yıl olması gereken bir cezanın bir misli arttırılması demek; aslında 10 yıl değil, 6 yıl olması demektir.
CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, Anayasa Mahkemesinin uzun tutukluluk süresinin iptali ile Uluslararası normlara indirilmesini ve  cezaevlerinde  5 yılın üzerinde tutuklu olmaması gerektiğini söylemişti.
Ayrıca CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk tutukluluk süresinin en fazla 4 yıl olması yönünde bir kanun teklifi verdi, yasalaşması bekleniyor. Yasalaştığı taktirde tutuklu Milletvekillerinin serbest kalması kendiliğinden oluşacaktır.
Umarım yasalaşır ve artık bir işkenceye dönüşen bu tutukluluklar sona erer, halkın iradesi ile seçilen bu vekillerimiz biran önce yapamadıkları görevlerinin başına geçerler.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Türkiye'den yapılan başvurularda öncelikli yer alan şikâyetin başında yaşam hakkı ihlalleri, işkence suçları ve uzun tutukluluk süreleri ile ilgili davalar yer alıyor.
İşin ilginç yanı ise işkence şikâyetlerinin yerini uzun tutukluluk süreleri yer değiştirmiş olması…
Bir başka deyişle tutukluluk sürelerinin uzunluğu tam anlamı ile bir işkencedir.
İşkence yalnızca fiziki anlamda yapılmaz, psikolojik olarak da dolaylı  işkence yapmak aynı etkiyi yapar ve çöküntüye neden olur.
Uzun süre içerde tutmak bir anlamda kişilere işkence uygulaması yapılması anlamını da taşıyor.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın uzun tutukluluk sürelerini eleştirmesi bana ilginç geldi.
Vekillerin içerde tutukluyken seçilmiş olmalarından dolayı "lamı cimi yok, tahliye edilmeleri gerek" diyerek sanki hiçbir şeyden haberleri yokmuş gibi  çıkıp demeç vermesinin altında başka nedenlerin olabileceğini düşündürüyor bana.
Bülent Arınç " ifade özgürlüğünün önünde engel gibi görünen hususlarda iyileştirme yapılması gerektiğini ve bu yönde hazırlıklarının
olduğunu "söylemiş. 
Nasıl bir iyileştirmedir bu anlamış değilim, gencecik çocuklar kendilerini ifade etmek, demokratik haklarını korumak için yaptıkları "gezi parkı" eyleminde  devlet eliyle ölümüne seyirci kalınıyor.
Bu ülkede, halkın seçtiği Milletvekilleri bile  uzun süren tutuklamalarla içerde tutulup kendilerini ifade etmelerine engel olunuyorsa "neyin iyileştirmesinden" bahsediliyor. 
Bu iyileştirme; Abdullah Öcalan'a verilecek özgürlüğün öncesinde yapılan bir ön hazırlık olabilir mi acaba?
Eğer bir şeyler yapılmak isteniyorsa; öncelikle Düşünce ve İfade Özgürlüğü güvence altına alınsın, Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılsın ve İnsan Haklarına saygı gösterilsin.
Saygılarımla.

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek