SAYIN BAŞBAKANIM! -

Taksim olaylarının olduğu Taksim Gezi Alanı’nı gittim gördüm, gezdim, hüzünlendim ve döndüm. Orada gördüğüm göstericilerin çoğu hatta hemen hepsi çapulcu olduğu izlenimi edindim. Mutsuz, sevgisiz ve eğitimsiz kimseler olduklarını anladım. Türkiye’yi ve dünyayı hiç anlamadıklarını ama aralarında bazı anlayanlar da olduğunu ve onun için orada bulunduklarını söyleyenler de oldu.

Devleti, hükümeti ve milleti sevmediklerini yöneticilerine kin duyduklarını sanıyorum. Hükümetin bunca hizmetlerini hiç takdir edecek durumda olmadıklarını, bir korku içinde oldukları yüzlerinden okunuyordu. Başbakan’ın zalim birisi olduğunu düşünüyorlardı. Hepsini inceleme imkânım olmadı. Bir kısmının alkol müptelası, bazılarının da uyuşturucu bağımlısı oldukları seziliyordu.

Öyle dindar tiplerden oldukları hallerinden pek anlaşılmıyordu. Din Kültürü derslerinde olumsuz yetiştirildikleri ve kötü örnek oldukları anlaşılıyordu. Onların cami işleri ile ilgisi olamaz. Ağızları ile kuş tutsalar nafile… Sinkaflı ve çok kaba küfürler ediyorlardı. Ülke elden gitse bunlar düzenlerini hiç bozmazlar.

Ama devlet “İçkiyi yasaklayacağım.” dese ortalığı yakar ve yıkarlar. Onları kollamak, korumak ve kurtarmak gibi bir mücadeleye asla saygı duymazlar. Bu çapulcular, halkı asla

temsil etmedikleri çok açıktır. Günlerce bağırdılar çağırdılar, ortalığı yaktılar, yıktılar ve Gezi Alanını savaş yerine çevirdiler ve evlerine döndüler. Bunlar, devletin ve milletin beklemediği kötü nesil örnekleridir.

Kızları ve oğulları eyleme katıldığı için gurur duyan az da olsa analar-banalar gördüm. Kendimden utandım.

Sandıkta ülkeyi yönetecek çoğunluğu kazanan bir partinin çıkardığı Başbakan’ı Milet seviyor ve onunla gurur duyuyor. Ben şahsen eminim ki Taksim’de protesto olaylarına katılanların büyük bir kısmının derdi Taksim Gezi Parkı değildir. Halkın çok büyük bir kısmı onların arkasında olan bu tiplerden umarım nefret ettiklerini anlamışlardır.

Devletin ve idare amirlerinin insafı olmadan protestocular Taksim bölgesine ulaşamaz ve oralarda boy gösteremezlerdi. Ülkenin huzurunu bozanlara devlet fırsat vermemelidir. Halk, ne yapacağını bilmeyenlere çapulcu demeye devam ederken,   hükümet de yoluna devam edecektir.