HEM’den 23 Nisan Futbol Turnuvası
Kırklareli Valisi Ekici, turizmcilerle bir araya geldi
AK Parti’den Ümmüşoğlu ailesine taziye ziyareti
TEMA 12.Ekolojik Okul; Hayal Kreş ve Gündüz Bakım Evi oldu
Bu yazı 22 Mayıs 2013, Çarşamba 09:09:46 tarihinde eklendi. 507 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

MÜZAKERE VE PAZARLIK -

MÜZAKERE VE PAZARLIK

 

Başbakanımız Sayın Erdoğan barış süreci ile ilgili olarak “Biz pazarlık yapmadık.” diyorlar. Muhalefet partileri “pazarlık yapmak şerefsizliktir.”diye bağırıyor. Siyasilerin konulara bu yaklaşımı çok can sıkıyor.  

Barış konularını müzakere etmek çok normaldir. Yapılması gereken her zaman yapılmıştır. Hükümet pazarlık yok diyor. Muhalefet karşı tarafla konuşmayı aşağılıyor. Pekiyi karşılıklı ölümler nasıl önlenecek? Taraflardan biri diğerine şu veya bu nedenle üstünlük sağlayamadığına göre, taraflar masaya oturup durumu müzakere edecekse bu bir pazarlık mı oluyor?

Milli devlet olan Türkiye Cumhuriyeti, Kürtlerin varlığını tanımayınca ve haklarını vermeyince içlerinden oluşturulan bir silahlı gurup ortaya çıktı. Ordumuz bu silahlı gurubu savaşarak şu veya bu şekilde yok edemeyince, savaşan tarafların her bir ferdi, bizim insanımız olunca, yok yere on binlerce vatandaşımız öldü. Muazzam emek, zaman ve para harcandı. Taraflardan biri olan TSK’yi, susturan sivil siyaset kontrolü ele aldı. Barış surecini başlattı.

Böyle bir sorun, masaya oturulmadan yani müzakere edilmeden çözülebilir miydi? Bu müzakerelerin halk dilindeki karşılığı Pazarlıktır. Elbette pazarlık yapılacaktı.

Hem de çatır çatır. Bu durumda anlamlı soru; kaça anlaştınız olsa gerek? Ne verdiniz de barışıyorsunuz?

Taraflar anlaşmak için bir şeyler mi vermeleri gerekiyor. TSK ne aldı da anlaşmaya yanaştı? Veya PKK’ya ne verdiniz de anlaşmayı kabul etti. Bana göre, hayatta kalmaları ve yaşamaları onlara vaat edilmiş olabilir.

PKK’nın karşısında muazzam bir ordumuz vardır. O ordu, (TSK) isterse bütün PKK teröristlerini birkaç günde yok edebilecek güçtedir. Ne yazık ki bu bakımsız çoluk çocuk, çapulcu ve cahil taifesi bizim insanlarımızdır. Onlara karşı aşırı güç kullanmak bize yakışmazdı. Onların da anaları vardı. O anaların ağlaması da ayrı bir sorundu.

Muhalefet partilerinin bir kısmı hükümete çok haksız bir şekilde yükleniyor. “Hükümet bizi bilgilendirmiyor.” diyor. Bu bilişim çağında herkes her şeyi anında öğrenebilir. Halkın, devletin ve hükümetin her şeyini bilmesine de gerek yoktur. Ne yazık ki bir savaş halimiz var gibi bir durumdayız. Halktan ve bazı siyasilerden de saklanabilecek bir takım bilgiler olamaz mı? Elbette vardır ve olabilir. 

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek