Bu yazı 19 Mart 2025, Çarşamba 09:53:34 tarihinde eklendi. 580 kez okundu.
DEĞİŞİM VE GELİŞİM - Hakan Altınöz
İlk insandan günümüze;insanların gelişimi ve değişimi üzerine düşündüğümüzde çok yavaşta olsa bu değişim ve gelişimleri fark ediyoruz.Doğanın da değişimlere maruz kaldığınıda anlayabiliriyoruz.Zaten fizik kanununun temel yasasıdır değişim ve gelişim.Dünya değişim üzerine kuruludur demiş eskiler.Bundan 5 bin yıl öncesine kadar yerleşik hayata geçişte,insanoğlu sadece barınma,beslenme ve korunma üzerine hayatnı ikame ettirmiştir.Bundan sonra artık hayatlarına sosyalleşmeyi de katarak değişimi başlatmışlardır.Irklar ve halkların ayrışmaları başlayınca sosyalleşmenin en önemli özellikleri belirir olmuştur.Eğlence,şölen,gelenek ve görenek ihtiyaçları doğmuştur.
Antik Yunan’a gelince artık felsefeninde gelişimiyle filozoflar insanlar ve toplumlar üzerinde yaşama standartları oluşturmaya başlamış ve sonunda insanlık için en önemli değerin etik olduğunu belirtmişlerdir.Yani Ahlak toplumların temel yaşam biçimi haline gelmiştir.Hal böyle olunca da bazı gelenek ve görenekler tabu olarak kalmış ve yeni yaşam düzeni gelişimine başlamıştır.işte bu gelişim değişimle birlikte sürekli gelişerek günümüze kadar gelmiştir.18.y.y.da Sanayi devrimiyle artık toplumlar halklar ve ırklardan ziyade sınıflara bölünmüş ve artık zenginlik ve şatafat sadece aristokrasiye ve yandaşlarına değil diğer halkların içiçerisinden de küçük burjuvalar oluşturularak katılmı sağlanmıştır..
Halkların eşitlik ateşini yaktığı 1800 ler de özellikle Sanayi Devrimi ve Fransız ihtilanin oluşumuyla birlikte bu eğlenme kültürüne, Oluşumuna izin verilen küçük burjuvalar ve yoksullarda katılmaya başlamıştır.Ama yine de eğlendirme görevini zenginler yani kapitalistler,kendi istek ve çıkarları doğrusunda müsaade etmişlerdir.Artık özgürlük var eşitlik var fakat iş gücü de lazım.Maalesef insanoğluna beslenme,barınma ve korunma yeterli gelmiyordu.Aynı burjavalar gibi çok paraya sahip olup onlar gibi yaşamak eğlenmek zevk almak gerekirdi.Sanayi devrimi ile gözü açılan halk artık çalışıp üreten değil kazanan ve tüketen bir topluma dönüştü.Ay’a da çıkılaraka teknoloji devrimiyle birlikte artık insanoğlunun ihtiyaçlarının sonsuzluğu anlaşıldı ve günümüz bilişsel devrimiyle popüler kültür arşa ulaştı.Artık herşeye ulaşabiliyorduk.
Tabi biz halk olarak bu serbestliğin özgürlüğün bize sebetsiz ve karşılıksız verildiğini düşünüyoruz değil mi?.Çalışma sürelerinin 16 saaten 8 saate düşürülmesini,Haftada 7 saat çalışma saatinin 5 saat olarak değiştirilmesini size kazanılmış bir hak olarak mı verildiğini zannediyorsunuz.?
Bir düşünün çalışma olmadığı ,yani tatilde veya izinde olduğunuzda ne yapıyorsunuz.?Sakın bana kitap okuyup,müzik dinleyip,müzeleri gezip dinleniyorum demeyin gülerim size.En basiti ile,gidin bakın alışveriş merkezlerine,tatil bölgelerine çarşıya pazara.Kimi göreceksiniz?Kazandığı parayı harcayan insanları göreceksiniz.Bahsettiğim popüler kültür bizlere eğlenme izni vermedi.Modern köleleği önümüze sundu.Adam Smith güzel özetlemiş aslında.”Nihayetinde Tüketim,bütün üretimin tek ve nihayi amacıdır.”
Gelecekte ne olur bilemem ama insanoğlunu değişimi ve gelişimi çok hayra alamet görünmüyor.
09.03.2025
Hakan Altınöz
Diğer Hakan Altınöz Yazıları |
|