“DİSİPLİNİ BIRAK SOKAKLARA BAK”
Milletvekili Sarıçam, Orman işçileri ile buluştu
Lüleburgaz yarın sağanak yağışlı
Fahri Özkan’dan “SİSLİ VADİ” açıklaması
Bu yazı 30 Eylül 2023, Cumartesi 09:29:40 tarihinde eklendi. 782 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

KABOTAJ VE ULUSAL TAŞIMACILIK - Servet Şenyiğit

KABOTAJ VE ULUSAL TAŞIMACILIK

 

          Kabotaj Bayramı‘ nı yıllardır kutluyormuş gibi yapıyoruz. Gerçeklerden uzak, yalnız ca denizciliği söz konusu edip ülke gerçeklerini görmezden geliyoruz. Kabotaj, yurt içi yük ve yolcu taşımacılığında yabancılara hangi ölçüde izin verilip verilmeyeceği meselesidir. Hiçbir devlet yurt içi deniz, kara ve hava taşımacılığının hiçbir bölümünde yabancı şirketlerin, yabancı sermayenin, yabancı araçların yabancı çalışanların varlığına tahammül edemez ve gücünün yettiğince yabancı varlığını sınırlar.

          Dünyanın en emperyalist, en liberal ülkesi ABD tüm dünyaya dayattığı serbest piyasa kurallarının hiçbirini kendi kabotaj alanı içinde uygulamaz. ABD sularında yük ve yolcu taşımacılığı, ABD bayraklı, %100 ABD sahipliği, personelinin %100’ ü ABD vatandaşı, %100 ABD tersanelerinde inşa edilmiş gemilerle yapılır. Bazı devletlerin kabotaj uygulamaları yurt içi taşımacılıktan öte uluslararası taşımacılığı da kapsamaktadır. Örneğin Fransa ham petrol dış alımının 2/3’ ünü, kömür dış alım taşımacılığının %40’ ını Fransız bayraklı gemilere yaptırır.

          Ülkemizde her konuda olduğu gibi yurt içi taşımacılıkta da plansızlık ve hedefsizlik görmekteyiz. 1950 yılında yurt içi yük taşımacılığının %55’ i demir yolu, %28’ i deniz yolu, %17’ si kara yolu ile yapılıyordu. Yolcu taşımacılığının da %50’ si kara yolu, %42’ si demir yolu, %7.5’ i deniz yolu ve %0.5 hava yolu ile yapılıyordu.

          Günümüze geldiğimizde oranların tamamen değiştiğini görüyoruz. Yurt içi yolcu taşımacılığı %93 kara yoluyla, %0.5 demir yoluyla, %0.5 deniz yoluyla ve %6 hava yoluyla yapılmaktadır. %0.5 olan deniz yolu taşımacılığımızda da Marmara’ da ki 3-5 kilometrelik kent içi deniz yolculukları olması unutulmamalıdır.

          Rakamlardan devam edersek, halkımızın %60’ ı kıyı kesimlerinde oturmaktadır ve sanayi sektörünün %80’ i kıyı bölgelerinde bulunmaktadır. Böyle bir konumda olan ülkemizde kara yolu taşımacılığına göre 7 kat daha ucuz olan deniz yolu ile yine kara yolu taşımacılığına göre 3 kat daha ucuz olan demir yolu taşımacılığını görmezden gelerek pahalı olan kara yolu taşımacılığını tercih etmek emperyalizmin dayatmasındandır.

          1947 Marshall Yardımları sonrasında sivil denizcilik yatırımları hız kesmiştir ve 1962’ den sonra  yüksek gelir getiren sivil denizcilik alanlarının yavaşça özel sektöre devredilmesi de, sivil denizcilik altyapısının istenilen güce ulaşmasını engellemiştir. Bu durum, ulusal iç ulaşım ağımızda deniz yolunun zayıflamasına neden olmuştur. Böyle olunca da, kendi ayağımıza sıkmaya ve mormalin 5-10 katına çıkmış taşımacılık masraflarına katlanmaya devam ederiz.

         Kabotaj da yalnız ca Türk bayrağı sınırlaması beklenen sonucu verememekte ve Türk denizciliğini  desteklemekte yetersiz kalmaktadır. Üç tarafımız denizlerle çevrili ve 8333 km kıyısı olan ülkemizde pahalı kara yolu taşımacılığından kurtulup en akılcı yol olan yurt içi taşımacılık sistemine ulaşmayı hedeflemeliyiz. Bu nedenle, kamucu bir anlayışla %100 yerli ve milli olan, “Kabotaj Devrimi’ ni” uygulamak zorundayız.

servetsenyigit@gmail.com

Yazdır Paylaş
Diğer Servet Şenyiğit Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek