Başkan Gerenli, bayramlaşmada yok
Onlar artık 3. Sınıf oldu
Bugün ve yarın çok sıcak yok
Bayram namazı 06.12’de
Bu yazı 08 Mart 2023, Çarşamba 09:14:36 tarihinde eklendi. 3960 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Acele İşe Şeytan Karışır - Ozan Akarsu

Acele İşe Şeytan Karışır

 

Depremin yaralarının sarılmaya başlandığı şu günlerde iktidar ve muhalefet yeni bir seçim sürecine girmiş bulunuyor. Haliyle 14 Mayıs seçiminin gündeminde deprem, ilk sırada olacak. Akabindeki yerel seçimde de ilk sıralarda yine deprem yerini alacak.

İktidar; enkaza müdahale sürecindeki eleştirileri, hızlı imar süreçleri ve konut kampanyalarını gündemde tutarak eleştirileri sonlandırmak istiyor. Ana Muhalefet Belediyeleri ise depreme dair kendilerinin önlem aldığını vurgulamaya çalışıyor ve bölgeye yapılan yardımları ön planda tutuyor.

Oysaki mevcut hizmet hızının geçici yerleşim yeri, çadır ve konteyner kent kurmakta bile zaman zaman zorlandığı bu günlerde ‘’1 yılda 20 bin konut yapacağız’’ diyen iktidar karar vericilerini bir türlü anlamıyorum. Bu kadar kısa sürede nasıl bu kadar kesin olunabilir? Teknoloji desem, tek başına her şeyi halletmeye yetmeyebilir.

Aynı zamanda ‘’biz konutlarda şu kadar kattan fazlasına izin vermiyoruz, anlaşan komşuların apartmanını hemen yıkıyoruz, şu kadar saatte bu kadar şey yolladık’’ diyen muhalefetin karar vericilerinin telaşını da anlamlandıramıyorum. Her seçime ‘’hayat - memat’’ gözüyle bakmak sizi iktidara mı taşıyacak?

Bu tür keskin açıklamalar deprem öncesinde ve deprem sırasında yapılan yanlışları deprem sonrasındaki sürece de taşır. Elbette deprem neticesinde adeta yok olmuş şehirleri yeniden inşa etme görevimiz var. Elbette zemin – bina ilişkisini gözeterek imar izni verme görevimiz var. Ancak bu görev; iktidar ve muhalefet müstevlileri arasında siyasi bir denge unsuru değildir, olamaz da!

Yeni yapılacak şehirlerde önce zemin etütlerinin yapılması, 99 depremine rağmen çıkarılmayan hatalardan artık kesin bir şekilde ders çıkarılması, yeni kentlerin yerlerinin isabetli bir şekilde belirlenmesi gerekir. Akabinde afet sonrası için planlar hayata geçirilmeli yeniden yapılaşma süreci organize edilmelidir.

Mevcut şehirlerde ise imar affı/barışı gibi mühendislik gerçekliklerine dayanmayan sağlıksız ve güvensiz yapılaşmayı yasallaştıran düzenlemelere son verilmelidir. Tek tip, birbirine benzeyen yapılar yerine geleneksel kent ve halk yapısını temel alan çağdaş mimari tasarımlara ağırlık verilmelidir.

Depremden sonra kameralara yansıyan yıkılma görüntüleri büyük bir üzüntüyle izledik. Benim dikkatimi çeken şeylerden bir tanesi, kat sayısı en fazla 5 olup, altında dükkân ya da garaj olan binaların yıkılış şekliydi. Bu tip binalar resmen öne veya arkaya doğru ‘’kaykılarak’’ oturdular ve kolon mukavemeti kalmadığı için de oldukları yere çökerek moloz yığını oldular. Böylesi bir yıkılma şeklinde kat sayısının bir kentte az ya da çok olmasının bir önemi olduğunu düşünmüyorum.

Örneğin Hatay’daki son depremde ‘’Hatay’daki mucize’’ diye ekranlara gelen birkaç katlı bina vardı. Bir önceki depremde arkaya kaykılmış, son depremde de yeniden yerine oturmuş. Aslında bina yıkılmasa da deprem oldukça kaykılması devam ediyor. Yıkılana kadar da bu durum devam edecek.

Bir kenti yeniden inşa etmek ya da mevcut bir kenti yeni binalar eşliğinde yeniden tasarlamak, sadece birkaç imzalı imar izinleri neticesinde gerçekleşmemelidir. Mimarlar, İç Mimarlar, Peyzaj Uzmanları, Tarihçiler, Kent Konseyleri, Ticaret ve Sanayi Odalarının katılımıyla yapılmalıdır. Burada kent sakinleri dahil herkese büyük işler düşüyor.

Kıymetli karar vericiler! Siyasi renginiz ne olursa olsun, Anadolu ve Trakya’nın üzerinde bulunan, dünya tarihinin en köklü medeniyetlerine ev sahipliği yapmış bu güzel ve kıymetli toprakların kaderi sizleri seçen Türk Milleti sayesinde sizlerin elindedir. Sizler toplumun kaderinin demircilerisiniz. Yaralar sarılırken durun, düşünün ve öyle harekete geçin. Seçim süreci diyerek acele etmeyin. Acele işe şeytan karışır.

 

Yazdır Paylaş
Diğer Ozan Akarsu Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek