Türkiye, M.K. ATATÜRK ’ün öldüğü 10 Kasım 1938 tarihinden sonra eksen değiştirdi. İsmet İnönü Liderliğindeki CHP’nin başlattığı ve Andan Menderes liderliğindeki DP‘nin cansiperane savunduğu “Küçük Amerika” olma hayali ile batıya doğru sürüklenmeye başladı. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra gerek SSCB yöneticilerinin tutumları gerekse Türkiye’deki Batı yanlısı kişi ve çevrelerin Sovyet tehdidini aşırı abartmaları sonucu NATO’ya girmiş ve kaderini Batı ülkelerinin ellerine bırakmıştır.
ABD ve AB kendi sömürgecilik deneyimlerini çok iyi kullanarak ülkemizde, Batı’dan daha çok Batıcı, NATO’dan daha çok NATO’ cu insanlar yetiştirmiş ve Batı’ya gönülden bağlı nesiller yaratmıştır. Batı, Türkiye ile ilişkilerinde iyi niyetli değildir.ve gerçekte bir hayal olan Avrupa Birliği ile bütünleşme arzusunu vahşice sömürmektedir.
Türkiye’nin Batı sisteminden çıkması, başka hiçbir girişimde bulunmasa bile, ülkemizi Çin Halk Cumhuriyeti , Rusya Federasyonu, Hindistan, İran gibi Avrasya güçleriyle yakınlaştıracaktır. Türki Cumhuriyetlerle ilişkilerimiz bambaşka dinamikler ve yepyeni boyutlar kazanacaktır. Uzun bir zamandır pek iyi ilişkilerimiz olmayan İslam dünyasıyla doğal bir buluşma ortamı oluşacaktır.
Avrasya yükselen bir güçtür. BM Güvenlik Konseyi’nde Çin ve Rusya gibi iki bölgesel güç ve küresel oyuncu yer almaktadır. ABD, tüm gücüyle yüklenmesine rağmen, Rusya ve Çin’in ağırlığını koyması nedeniyle Suriye de istediğini alamamıştır.
Hint Okyanusu, Basra Körfezi ve Hazar Denizi’ne ulaşım imkanı sağlayan Türkiye, denizleri daha etkin kullanma fırsatı yakalar. Bölge ülkeleri içinde en etkin denizcilik gücüne (deniz kuvveti ve deniz ticaret filosu) sahip olan Türkiye, bu potansiyelini gönenç ve güvenliğe dönüştürmek için tarihi fırsatlar yakalar. Türkiye’nin denizcilik gücü en az iki misli büyür.
Yüzünü Avrasya’ya dönen Türkiye ‘de Batı ülkelerinin somut çıkarlarına göre kurgulayan gayri milli sermaye gücünü kaybetmeye başlayacaktır. Gerçek milli sermaye yeniden güçlenecek ve Türk Devleti’ne ve Türk’ün her türlü ulusal değer ve çıkarına sahip çıkacaktır. Türkiye’nin sanayi, tarım, hayvancılık ve hizmet sektörlerinde hem iç pazarını karşılayacak hem de dünyaya açılmasını sağlayabilecek asgari koşullar yaratılacaktır .En önemlisi, Türkiye , enerjiyi kesintisiz, hızlı ve en az maliyetle, belki de takas yoluyla elde edebileceği olanaklara kavuşacaktır.
servetsenyigit@gmail.com