33’üncü 23 Nisan Uluslararası Çocuk Şenliği başladı
Çatı yangını 3 saatte söndürüldü
Selami Tezcan’dan basın açıklaması
Kaymakam Yüce’den 23 Nisan mesajı
Bu yazı 15 Temmuz 2022, Cuma 09:40:58 tarihinde eklendi. 1322 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

GÜZEL AHLAK SAHİBİ OLMAK ve GÜZEL HASLETLERDE ÖNCÜ OLMAK - Eyyüp Sabri Erdem

GÜZEL AHLAK SAHİBİ OLMAK ve GÜZEL HASLETLERDE ÖNCÜ OLMAK

 

Modernitenin zirve yaptığı günümüzde dünyaya ait olan her şeyin; madde, makam, şöhret ve kariyerle ölçüldüğü zamanı yaşıyoruz bu da maneviyat ve gönül yönü olan işlerin maalesef birçok insan tarafından geri plana atılmasına sebep oluyor. Kendi iç dünyamızdaki manevi değer ölçülerimizde görülen sapmalar haliyle bizlere zafiyetler yaşatıyor. Hâlbuki insani ilişkilerde maneviyat ve gönül boyutu ihmal edilmeyecek kadar önemlidir. Alemlerin Rabbi olan Rabbimizin Kur’an-ı Kerim’deki: ''Gerçekten Allah’ı, ahiret gününü arzulayanlar ve Allah’ı çok zikredenler için, size, Allah’ın Rasûlünde (takib edeceğiniz) pek güzel bir örnek vardır.'' (Ahzab sûresi 21)  buyruğuyla birlikte Rasûlullah(Aleyhisselam)’ın insana ait olan bütün güzellik ve değerleri hayatının her safhasında  en mükemmel mânâda zuhur ettiği âli şahsiyeti bizler için kıyâmete kadar örnek alınacak model, Kur’an-ı  Kerim’in ifadesiyle ''Üsve-i Hasene'' olduğu müjdesini almaktayız. O’ndan sünnet dediğimiz hayatından feyizlenen peygamber vârisleri olan Hakk dostu veli,âlim, âbid ve sâlih zâtlar; Allah Rasulü (Aleyhisselam)’ı yansıtan(bir nevi) ayna hükmünde; önder ve rehberlikleriyle yaşadıkları zamanlarda ve yaşadıkları yerlerde tüm insanlığın mürşidi olmuşlardır.

İnsan yaratılış özelliği  itibarıyla duyduğunu ve dinlediğini değil, gözüyle gördüğünü daha iyi ve kolay algılama ve anlama kabiliyetinde yaratılmıştır. Lisân-ı hâl(Bir şeyin hâl ve durum ve tavır ile bir mana ifade etmesi), lisân kâlden(anlatılanlar,söylenenlerden)entaktır (daha iyi konuşur) denilmiştir. Bundan dolayı peygamberler başta olmak üzere insanlara hidayet yolunu gösteren bütün tebliğciler ; tüm olumsuz şartlara rağmen, sarsılmaz duruş, hâl(tavır) ve kâlleriyle(sözleriyle)insanlığı aydınlatan birer davetçi olmuşlardır.

Malazgirt savaşında Sultan Alparslan’ın kefen niyetiyle beyaz elbisesini giyip askerin başına geçmesi,Malezya ve Endonezya’da, ticaret yaparken dürüst tavırlar sergilemesi ve güzel ahlakıyla orada İslâmiyet’in yayılmasına vesile olan ticaret ehli,Anadolu’da gönderdiği talebeleriyle islam dininin yayılmasına vesile olan Türkistan evliyâsından Ahmet Yesevî Hazretleri,Mısır seferine giderken yollardaki, bağ ve bahçelerden geçerken çevreye zarar vermeyen, kırıp dökmeyen ve kendisine ait olmayan hiç bir şeye el sürmeyenOsmanlı askeri, “Bir askerin torbasından bir ekşi elma dahi çıksaydı, Mısır Seferi’ni iptal ederdim.” diye şükreden Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim Han...

Müslümanlarda bütün bu güzelliklerin en mükemmel bir şekilde ortaya çıkmasına ve inşa edilmesine vesile olan rehberlik ve önderlik eden Allah Resülü (Aleyhisselam ) Efendimiz’i örnek alan yakın tarihin sayısız destânî misallerinden bazılarıdır.

Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de Asr sûresinde;

“Asra yemin olsun ki, İnsan mutlaka ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.”(Asr Sûresi 1-3) buyurmuştur ve bize ebedi kurtuluşa ve saadete nasıl kavuşacağımızı,Rabbimizin rızasını nasıl kazanacağımızı öğretmiştir.

Mezhep imamlarından İmam-ı Şâfii Hazretleri; ''Eğer Kur’an-ı Kerim, yalnız Asr Suresinden ibaret olsaydı, yine de insanlığı  mes’ud etmek için kâfi gelirdi.'' buyurmuştur.

İnsanın amel etmedikten,öğrendiklerini uygulamadıktan sonra çok şey öğrenmesine, aşırı bilgi sahibi olmasına, ilim öğreneceğim diye çok çalışmasına gerek yoktur,çünkü amel edilmeyen ilmin Allah katında kıymeti yoktur. Sahabe-i kiram on ayet ezberleyip, onlarla amel ettikten, bu ayetleri yaşamaya başladıktan sonra diğer ayetleri öğrenmeye ve uygulamaya geçerlerdi. Bilgi ve teknoloji  çağında çağında yaşıyoruz ve istediğimiz bilgiye çok kolay bir şekilde ulaşabiliyoruz. Bilgi ve irfan adına çok şeyler biliyoruz ya da bildiğimizi zannediyoruz. Öğrendiğimiz ilmi ve ulaştığımız bilgiyi kendi yararımıza değil de sanki başkalarına faydalı olmak için öğreniyoruz. Malının zekât ve sadakasını vermeyen,imkanı olduğu halde hacca gitmeyen zenginlerin yaptığı  gibi bildiklerimizi tatbik etmiyor, yaşamıyor yaşama gayreti içine girmiyoruz.

Ashab-I Kiram’dan Ukbe bin Âmir, "Ey Allah'ın Rasûlü! Bana hayır işleri öğretir misin?'' dediğinde; Rasulullah efendimiz (Aleyhisselam ) cevaben, kılıcına da yazdırdığı şu ifadelerle istenilen öğüdü vermiştir: "Sana gelmeyene git, vermeyene ver, zulmedeni affet."( Müsned-i Ahmed b. Hanbel).

Müslüman kardeşin sana zarar verdiğinde “İnsandır; bilerek isteyerek kasden yapmaz; Müslüman Müslüman'a zulmetmez; yanlışlık olabilir, hata yapmıştır” diyebilmeli bir insan. “Bununla birlikte,Allah benim ömrüm boyunca kaç tane hatamı affediyor!” diye düşünmelidir.Rasûlullah (Aleyhisselam ) Efendimiz'in ahlâkıyla ahlâklanmakta insanın kendisine zulmedeni affetmesini gerekmektedir bu da Rabbimizin bizden razı olacağı bir tavırdır.

Söz konusu bu dokuz hasleti taşıyan bir insandan topluma zarar gelmez.

Böyle güzel huylu olan, Allahtan korkan,Allah’ın rahmet sıfatının tecelli ettiği insandan, yaşadığı toplumun malına, canına, namusuna ve kamu alanlarına zarar verebileceği tasavvur edilebilir mi? Peygamber Efendimiz’in(Aleyhisselam)en mükemmel rehberliği doğrultusunda onun gibi yaşamaya çalışmak gayret ve azmiyle, rahmet iklimi içinde hem insanı hemde hayvanı koruma ve sahip çıkmak adına vakıflar kurmuş köklü bir medeniyetin, yeniden ihyası ve dünyada yaşayan tüm canlıların huzura kavuşması için gayret eden hizmet insanından kötülük beklenir mi?

Netice itibariyle herkese iyilik yapılmalı; kötülük edenlere, kötülükle karşılık verilmemelidir.

İnsanların hatalarını affetmek ve kusurlarını örtmek, hem oldukça zor hem de son derece önemli ve insan için olması gereken bir vasıftır. Kalbimizi ve ruhumuzu Rabbimizin razı olduğu güzel hasletlerle donatalım Kendimize insanlığın en güzel örneğini yani Allah Resul’ünü (Aleyhisselam)rehber edinelim.

GÜZEL AHLAK HAKKINDA HADİS-İ ŞERİFLER

Ebü’d-Derdâ’dan (radıyallahu anh) rivayet edildiğine göre Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

“Kıyamet gününde mü’min kulun terazisinde güzel ahlâktan daha ağır bir şey bulunmaz. Allah Teâlâ çirkin hareketler yapan, çirkin sözler söyleyen kimseden nefret eder.” (Tirmizî)

Ebû Hüreyre’den (radıyallahu anh) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Müminlerin iman bakımından en mükemmeli, ahlâk bakımından en güzel olanıdır.” (Ebû Dâvûd)

“Sizin imanca en güzeliniz, ahlakça en güzel olanınızdır.”(Hakim)

“Müminlerin iman yönünden en faziletlisi, ahlakça en iyi olanıdır.” (Tirmizi)

“İmanı en kuvvetli kişi, ahlakı en güzel ve hanımına en yumuşak olandır.(Tirmizi)

“Şu altı şeyi yapanın Cennete girmesine kefilim: Konuşunca doğru söyleyen, verdiği sözü yerine getiren, emanete riayet eden, namusunu koruyan, gözlerini haramdan sakınan, ellerini kötülükten çeken.” (İ.Ahmed)

Her binanın bir temeli vardır. İslam binasının temeli de güzel ahlak’tır. (Abdullah bin Abbas)

“Kıyamet gününde mü’minin terazisinde güzel ahlaktan daha ağır bir şey bulunmaz. ALLAH çirkin hareketler yapan ve kötü sözler söyleyen her kişiden nefret edip buğzeder ve onları sevmez.” (Tirmizi)

“Ben, haklı olduğu hâlde bile çekişmeyi bırakan kimse için cennetin avlusunda bir köşk, şaka da olsa, yalan söylemekten kaçınan kimse için cennetin ortasında bir köşk ve ahlâkı güzel olan kimse için de cennetin en yüksek yerinde bir köşk verileceğine kefilim.” (Ebû Davûd)

“En hayırlınız, ahlâkça en güzel olanlarınızdır.” (Müslim)

“Su, buzu erittiği gibi güzel ahlâk da günâhları eritir (yok eder); sirke balı bozduğu gibi kötü ahlâk da ameli bozar.” (Taberanî)

“Bedene kolay ve hafif gelen ibadeti size bildireyim mi? Susmak ve güzel ahlâk sahibi olmaktır.” (İbn-i Ebi’d-Dünya)

“Bir mü’min, güzel ahlâkı sayesinde, gündüz oruç tutup gece namaz kılan kimselerin derecesine ulaşır.” (Ebû Dâvûd)

Selam ve Dua İle

Eyyup Sabri Erdem

Ensar Vakfı Lüleburgaz Şube Başkanı

Yazdır Paylaş
Diğer Eyyüp Sabri Erdem Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek