HEM’den 23 Nisan Futbol Turnuvası
Kırklareli Valisi Ekici, turizmcilerle bir araya geldi
AK Parti’den Ümmüşoğlu ailesine taziye ziyareti
TEMA 12.Ekolojik Okul; Hayal Kreş ve Gündüz Bakım Evi oldu
Bu yazı 04 Mart 2022, Cuma 09:41:14 tarihinde eklendi. 1574 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

PEYGAMBERİMİZ HZ.MUHAMMED’İN (ALEYHİSSELAM)ÇOCUKLARI EĞİTİM METODU - Eyyüp Sabri Erdem

PEYGAMBERİMİZ HZ.MUHAMMED’İN (ALEYHİSSELAM)ÇOCUKLARI EĞİTİM METODU

 

Peygamberimiz insanlarla iletişiminde candan, sıcak ve güler yüzlüydü.

Sokağa çıktığında büyük küçük demez herkese selam verirdi.Karşısına çıkan küçük bir çocuk bile olsa selam vermeden geçmezdi.Çocukların başını okşar, onlarla şakalaşır ve bunu yapmayı çok severdi. Bazen oyunlarına katılır sevinçli hallerine ortak olurdu.

Peygamber efendimiz

(Aleyhisselam)çocukların oyun

oynarken iyi öğrendiklerini bilir ve Kur’an-ı Kerim’den ayetleri ve İslam’a ait olan bilgileri onlara oyunlarla öğretirdi.

Peygamber efendimiz(Aleyhisselam)insanlarla konuşurken kullandığı üsluba özen gösterirdi. Çocuklarına yavrucuğum, oğulcuğum gibi yumuşak,kibar ve onların hoşuna gidecek hitaplar kullanırdı. Kötü lakaplar ve anlamı hoş olmayan isimlerin kullanılmasını istemez ve bu isimlerin kullanılmasını yasaklardı.Ailelere çocuklarına güzel isimler koymasını tavsiye eder ve ismi İslâm’a uymayan çocuk ve yetişkinlerin adını değiştirmiştir.

Sevdiği insanlara güzel lakaplar takar onlara bu lakapları ile hitap ederdi, uyurken yüzü ve vücudu toprak olan Hz Ali’ye Ebu Turab (toprağın babası) diye seslenmiştir.İnsanların kötü lakaplar ile anılmasını istemezdi.

Peygamber Efendimiz (Aleyhisselam)eğitime çok önem vermiştir .İslamdan önce Cahiliye dönemi olarak kabul edilen zamanlarda  çölden gelen bedevi denen insanlara bile sağlam ve köklü eğitim metodlarıyla yaklaşmış ve başarılı olmuştur.

İnsanları eğitmek için alan olarak belirlediği temel yer Mescid-i Nebeviydi.

Mescid’iNebevi’nin hemen yanında kurduğu “Suffe” denilen bölümde hem kimsesiz ve yoksullar için barınma ve ihtiyaçları gideriliyor hemde Medine’de taşıyan insanların eğitimi yapılıyordu.

Burada çok sayıda Kur’an-ı Kerim hafızı ve İslam’ın hükümlerini iyi öğrenmiş gençler yetiştirilmiş ve pek çok yere burada yetişen gençler eğitimci - öğretmen olarak gönderilmiştir.

Peygamber Efendimiz (Aleyhisselam) yaşadığı dönem içerisinde çocukların ve kadınların camiye gelmesini önemserdi,bunun nedeni ise cami toplumdaki en önemli eğitim merkezi idi. Çocukların gürültü yapmasına kızan ve tepki gösteren arkadaşlarının sabırlı ve anlayışlı olmasını isterdi. Bazen cemaatle namaz kıldırırken ağlayan çocuklar olmuş ve namazı kısa kıldırdığı da olmuştur.

Namazın neden kısa kıldırdığını soran ashabına, çocukların namaz sırasında uzun süre ağlayarak üzülmemeleri ve annelerini zihnen meşgul etmemeleri için böyle yaptığını söylemiştir.  Bazen de torunları Hz.Hasan ve Hz. Hüseyin(RadiyallahuAnh)mescide gelir, dedelerinin sırtına biner, o da onlar sırtından inene kadar beklerdi. Namazını acele kılmaz ve onlara kızıp söylenmezdi.

Peygamberimiz eğitim metotlarında insana ilgi göstermenin ve ödül vermenin yeri büyüktü.Çocukları ve gençleri namaza kılmaya ve oruç tutmaya teşvik ederdi. Oruç tutan ve Namaz kılan çocukları ödüllendirir, çocukların anne ve babalarını da ödüllendirmeye teşvik ederdi.

Peygamberimizin kalpleri yumuşatma ve birbirine ısındırmada uyguladığı yöntemlerden biri de hediye verme ve hediyeleşme kültürü idi.

Mescide Namaza gelen çocuklara yüzük, kumaş ve çeşitli hediyeler verirdi.

Sokakta yürüyen çocuklara meyve vermiş ve hırkasını isteyen bir çocuğa giydiği hırkasını çıkarıp vermiştir.

Savaş ve seriyelerin dönüşünde Peygamber Efendimizi(Aleyhisselam)ve arkadaşlarını çocuklar karşılar ve

Peygamberimiz(Aleyhisselam)karşılamaya gelen çocukları bineğinin terkisine alıp gezdirirdi. Bazı zaman da çocuklarını devesinin terkisine alır onlarla hem gezer, hem de sohbet eder ve onlara bir şeyler öğretirdi.

Peygamberimiz, eğitimin metodlarından biri de  hiç kimsenin hatasını ve yanlışını yüzüne vurmadığı gibi,çocukların da vurmazdı ve onlara güzellikle ve onları üzmeden öğüt verir ve kusurlarını örterdi.

Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de “Allah'ın rahmetinden dolayı, sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı kalbli olsaydın, şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onlara mağfiret dile, iş hakkında onlara danış, fakat karar verdin mi Allah'a güven, doğrusu Allah güvenenleri sever.”(Âl’i İmran sûresi 159) buyurmuştur.

Çocukluk yıllarında yanında büyüyen Zeyd bin Harise (Radiyallahu

Anh)peygamberimizden ayrılmamış  ve O’nu annesine babasına tercih etmiştir.

Diri diri toprağa gömülen kız çocukları için çok üzülmüştür ve yanında bununla ilgili bir şey anlatılınca merhametinden ağlamıştır.

Bedevînin biri,(Aleyhisselam )Peygamber mescidinin içinde küçük abdestini bozdu. Orada bulunanlar kızdılar, bağırdılar büyük tepki verdiler ve yerlerinden kalkıp adamın üzerine yürümeye başladılar,adamı döveceklerdi Peygamber Efendimiz(Aleyhisselam)o şahsa kızmadı kötü davranmadı ve  orada bulunanlara şu emri verdi:

"Onu bırakın,idrarını yaptığı yere bir kova su dökün ve temizleyin. Sizler kolaylaştırıcı olarak gönderildiniz, zorlaştırıcı olarak değil.(Buhari) Daha sonra Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)bedevîyi yanına çağırdı. Ona mescide abdest bozmanın, orayı kirletmenin doğru olmayacağını, bu mübarek yerlerin Allah’ı zikretmek, namaz kılmak ve Kur’an okumak için yapıldığını hatırlattı.

Ashabına ve yanına gelenlere çocuklar ve aileleri için harcanan paranın sadaka olduğunu söylemiştir.

“Bir adam Allah’ın rızasını umarak ailesinin geçimini sağlarsa, harcadıkları onun için birer sadaka olur.”  (Buhârî)

Ayrıca ev reisi olarak babalara eşlerini ve çocuklarının yaptığı iyi şeyleri takdir etmeyi tavsiye etmiştir.

Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de

“İyilik edene, yaptığı iyiliğin on misli mükâfât verilir. Kötülük yapan da yaptığının dengiyle cezalandırılır” (En`âmsûresi 160) iyiliği emretmiş ve kötülüğü yasaklamıştır.Peygamber Efendimiz(Aleyhisselam)Hadis-i Şeriflerinde;”Kim bir hayır işlemek ister de onu yapamazsa, kendisine bir sevap yazılır. Yaparsa on sevap yazılır.

Kim de bir kötülük yapmak ister de yapmazsa, ona hiçbir şey yazılmaz. Yaparsa bir tek günah yazılır” (Müslim).buyurmuştur.

Peygamberimiz ailesine de şefkatli ve hoşgörülü olmayı tavsiye etmiştir.

Peygamberimiz çocuklara olan duygularını açıkça belli ederdi ve onlara sık sık sevdiğini söylerdi.

Peygamberimiz ashabına bir şey anlatırken anlattıklarının daha iyi  anlaşılabilmesi için ağır ağır ve tane tane konuşur, söylediklerini üç kez tekrar ederdi.

Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem)ashabından birinin yanlış bir şey yaptığını gördüğünde insanı değil yapılan yanlış davranışı eleştirirdi.

Peygamberimiz(Aleyhisselam)küçük ve büyük arasındaki hukuku en azami bir şekilde gözetir, en basit görülen  mevzularda bile adaletli olmaya dikkat eder ve adaletli davranırdı.

Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem)ashabına ve çocuklara bir şey anlatırken örnekler ile anlatırdı.

Örnekler ile anlatmak en iyi eğitim metotlarından biridir. Hikâyeler ve ibret alınacak örnekler, çocukların aklında daha iyi kalır,bundan dolayı namazın önemini güzel bir örnekle anlatmıştır:

“Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir nehir olsa da, o kimse her gün bu nehirde beş defa yıkansa, kirinden bir şey kalır mı?” Sahâbîler:

– O kimsenin kirinden hiçbir şey kalmaz, dediler. Resûl-i Ekrem:

– “Beş vakit namaz işte bunun gibidir. Allah beş vakit namazla günahları silip yok eder” buyurdular.(Buhârî)

Peygamberimiz akrabalığa ve komşuluğa ve bununla ilgili değerlere çok önem verirdi,çocuğa verilecek eğitimin önce ailede ve akrabalar arasında başlayıp gelişeceğine inanırdı.

 O yüzden çocukların ailede özellikle annesinin yanında büyümesine önem verirdi. “Kim çocuğuyla annesi arasını ayırırsa, kıyamet günü Allah(CelleCelaluhu)sevdikleriyle onun arasını ayırır.” (Tirmizi) diye buyurmuştur.

Aile içinde vefayı önem verirdi,bunun örneği de Hz. Aliyi alıp bakmış ve yanında büyütmüştür.

Annesi ve babası ölmüş olan çocuklara ahireti,cenneti anlatır bir gün onlara kavuşacaklarını söylerdi.

Çocuğu ölen anne ve babaları çok önemser ve teselli ederdi. Sürekli mescide gelen bir adam vardı. Sonra gelmez oldu. Peygamberimiz (Aleyhisselam) neden gelemediğini sordu,çocuğu öldüğü için gelmiyor dediler O da cennette kavuşacağını anlattı.

Rasulullah efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem)çocuk eğitiminde anne ve babanın birlikte hareket etmesini isterdi.  Kendisi yanında büyüyen çocuklarla özel olarak ilgilenmiştir.

Peygamberimiz(Aleyhisselam)şakacıydı ve şaka yaparkende çevresindekileri eğitirdi.

Hz. Peygamber aile hayatı içinde gayet toleranslı davranır,kalp kırmaktan kaçınır ve latife yapmayı severdi. Her şeyden önce yüzü gülerdi ve mütebessim bir çehresi vardı Onun sadece hiddetlendiği hususlar, Allah’ın emir ve yasaklarına karşı gördüğü saygısızlık ve hakaretlerdi, O böyle bir durumda, Allah’ın emirlerinin yerine getirilmesi ve haram kıldığı bir şeyden vazgeçilmesi için bütün gayretini sarf ederdi.

Çocuklara da kötü şakalar yapılmasını  istemezdi.

Çocuk ve aile eğitiminde zaman, plan ve programa çok önem verirdi.

Erkek ailesinin reisidir ve yöneticisidir aile efradından sorumludur. Kadın kocasının evinin yöneticisidir ve onlardan sorumludur." Buyurduktan sonra; "Hepiniz çobansınız(yöneticisiniz) ve güttüklerinizden sorumlusunuz." demiştir.(Buhari)

Medine döneminde kızı Fatıma ile damadı Ali'nin evlerine, sabah namazına kalktığı zaman, uğrayıp onları namaza kaldırması da, O'nun, çocuklarının evliliklerinden sonra bile eğitimlerine verdiği önemi fazlasıyla göstermektedir.

Alemlere Rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz (Aleyhisselam)hayatın her safahasında başta ailesine ve ashabına güzel örnek olmuş ve mükemmel ahlakıyla ve yaşantısıyla insanları eğitmiştir…

Selam ve Dua ile

Eyyup Sabri Erdem

Ensar Vakfı Lüleburgaz Şube Başkanı

Yazdır Paylaş
Diğer Eyyüp Sabri Erdem Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek