GENÇLER NE DÜŞÜNÜYOR. - Metin ATLI

Ülkenin durumu neden böyle çok yazdık. Tekrar özetleyelim. 20 sene önce 150 milyar dolar olan dış borcumuz 450 milyar dolara yükseldi. 300 milyar dolar borç aldılar. Kamunun mallarını parsel parsel sattılar. Buradan da 60 milyar dolar topladılar. Oldu 360 milyar dolar. Cumhuriyet tarihimizden beri dişimizden tırnağımızdan arttırarak biriktirdiğimiz 128 milyar dolar parayı da bitirdiler. Oldu 488 milyar dolar. 20 yılda 488 milyar dolar para harcayarak yol yaptılar köprü yaptılar, cami yaptılar. Sahte bir cennet yarattılar. Ve bitti. Satacak bir şeyimiz kalmadı, borç gırtlağa kadar oldu ve biriktirdiğimiz parayı da yedik. Para da bitti, demokrasi de gitti, adalette yok oldu. Hasar çok büyük.

               Gelelim gençlere. Gençlerin ne düşündüğü belli. Başka ülkelere kapağı atmak. Orada daha fazla para kazanmak, daha özgür bir ülkede yaşamak, ilerde çocuklarına daha iyi bir gelecek sağlamak. Hemen hepsi bu ülkeden umudu kesmişler. Ne kadar acı değil mi?

               Nereye gitmeyi düşünüyorlar? Eskiden bir numara Amerika’ydı. Artık Amerika o kadar çok talep görmüyor. Çünkü Amerika sosyal bir devlet değil. Zengini de var, evsizi de var. Daha çok Avrupa ülkelerini tercih ediyorlar.

               Pekiyi gitmeyi düşünen kimler? İyi bir eğitim almış, iyi bir üniversitede okumuş, yabancı dili olan gençler gidiyor. Çünkü bu ülkeler bu gençleri kabul ediyor. Doktorlar gidiyor, iyi mühendisler gidiyor. Yani ülkemizin beyin takımı gidiyor. Son 2 yılda 3 bin doktor Almanya’ya gitmiş.  Sen o kadar okut, ülke olarak masraf yap, kaymağını Almanya yesin.

                İşim gereği gençlerle çok sohbetim oluyor. İzlenimleri mi anlatayım. Bizim kuşak şöyle düşünüyor. Bu gençler apolitik. Siyaseti takip etmiyorlar. Bu ülkede ne olup bitiyor takip etmiyorlar. Dünya umurlarında değil. Çoğumuz böyle düşünüyoruz. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kesinlikle böyle değil.

                   Ülkede ne olup bittiğini iyi takip ediyorlar. Onlar ülkeyi ve dünyayı A haberden veya Halk tv den takip etmiyorlar. You tube tan gruplardan, sitelerden diğer ülkelerdeki gençlerden takip ediyorlar. Diyeceksiniz ki sosyal medya yanlış bilgi veriyor. Ne yapsınlar dünyayı A haberden mi öğrensinler. NTV mi izlesinler. Bunlar mı doğruları gösteriyor. TRT anlatıyor, TÜİK’ e göre enflasyon %21. Buna mı inansınlar. İnanmıyorlar. Yabancı bir kuruluş araştırma yapmış, Türkiye de enflasyon %58 demiş. Buna inanıyorlar. Yanlış mı yapıyorlar?

                  Onlar diyor ki. Biz sağmış, solmuş bunlara bakmıyoruz. Biz özgür bir ülke istiyoruz, biz iş istiyoruz, biz anne babamızın eline bakmak istemiyoruz, biz geçinebilecek insanca yaşayabilecek kadar bir para kazanmak istiyoruz. Bizden farklı çok önemli bir yanları var. Bizim kuşak gibi militarist değiller. Biz bu ülkeden gitmeyi hiç düşünmedik. “Burada kalacağız ve bu ülkenin düzelmesi için burada mücadele vereceğiz” dedik. Ama onlar öyle düşünmüyorlar. “Bu ülkeden umudu kesersem imkanım olursa çeker giderim” diyorlar. Beğeniriz veya beğenmeyiz ama onlar öyle düşünüyorlar.

                 Bizi de eleştiriyorlar. “Siz çok kutuplaşmışsınız. Kendi düşüncenizden olmayanla bir araya gelmiyorsunuz, gelseniz de konuşamıyorsunuz kavga ediyorsunuz” diyorlar, haklılar. Bir gün yazlıktayım. Komşuma bir misafir gelmiş, beni de tanıyormuş görüşmek istemiş, çağırdılar. Kim diye merak ettim. Gidince baktım ki Kepirtepe’den sınıf arkadaşım. Uzun zamandır görüşmemiştik. Sarıldık, öpüştük. Balkona oturduk.

                Biraz hoşbeşten sonra konu geldi siyasete. Dünya görüşlerimiz de birbirine yakın. Zamanla tartışma hararetlenmeye başladı. Diğer arkadaşlarda tartışmaya katıldı. Bir ara sitenin gençlerinin toplanıp bizim önümüzden birkaç kez geçtiklerini gördüm. Site başkanıyım ya. Bana bir şey söyleyecekler zannettim. Tartışma da tatlı. Kaptırdık kendimizi gidiyor. Zaman geç olunca gitmeye karar verdiler. Dışarı çıktık. Yine sarıldık, öpüştük. “Çok güzel sohbetti, bunu gene yapalım falan” dedik.

                Sonra gençlere döndüm hayırdır dedim. Metin Abi ters bir durum yok değil mi, biz kavga çıktı zannettik, sana bir şey olmasın diye geldik” dediler. Kalakaldım. Yok biz sadece siyaset konuşuyorduk  diyebildim. Nasıl bir tartışma yaptıysak artık.