33’üncü 23 Nisan Uluslararası Çocuk Şenliği başladı
Çatı yangını 3 saatte söndürüldü
Selami Tezcan’dan basın açıklaması
Kaymakam Yüce’den 23 Nisan mesajı
Bu yazı 08 Aralık 2021, Çarşamba 09:41:09 tarihinde eklendi. 1144 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

AKP SEBEP FAKİRLİK SONUÇTUR. - Metin ATLI

                                           AKP  SEBEP  FAKİRLİK SONUÇTUR.

 

                                           AKP  SEBEP  FAKİRLİK SONUÇTUR.

        AKP diyor ya. Faiz sebep, enflasyon sonuçtur diye. Değildir. AKP politikaları sebep, fakirlik sonuçtur. Artık herkes anladı ki enflasyon, faiz, dolar düş deyince düşmüyor. Bunlar AKP milletvekilleri değil ki otur deyince otursun, kalk deyince kalksın. Laf dinlemiyorlar.

         Hiçbir ülke yüksek faiz olsun istemez. Hiçbir ülke yüksek enflasyon istemez. Bunlar bir ülkede bir insanın tansiyonu, şekeri gibidir. Gün geçtikçe bünyeye zarar verir. Pekiyi enflasyon ve faiz düş deyince düşmüyorsa ne yapacağız?  Tek çare üretimdir. Üretimi arttıracağız. Bir ülkenin üretimi artarsa faizi de düşer, doları da düşer, enflasyonu da düşer. Üretim ekonomisine bugün başlasak 20 sene sonra ancak iyi bir noktaya gelebiliriz. Kim bekleyecek ki? Biz istiyoruz ki yarın hemen her şey düzelsin.

          Gübre. Fiyatı çok arttı değil mi? Gemlik gübre fabrikası, Samsun gübre fabrikası, İstanbul gübre fabrikası, Kütahya gübre fabrikası hepsi AKP hükümeti zamanında satıldı. Bu fabrikalar devletindi. Hepsini sattılar. Satın alanlar 2 özel şirket. Gübre de tekelleştiler. Bizde de serbest piyasa ekonomisi var. Yani istediği fiyata satabilir, istediği kadar da kar edebilir. Kimse de bir şey diyemez. Gübre fabrikaları satılırken sesini çıkarmayanlar, şimdi diyorlar ki gübre neden pahalı?

          Cam. Söylendiğine göre son 2 ayda en çok fiyatı artan ürünlerden biri cam. Ana hammaddesi kum ve sodadır. Soda yeraltından maden gibi çıkarılıyor ve fabrikada işleniyor. ETİ Soda Fabrikası devletindi. AKP hükümeti döneminde Ciner grubuna satıldı. Soda rezervi bakımından  dünyada ikinciyiz. Yeraltında bu kadar çok soda rezervimiz var ama biz Amerika’dan soda ithal ediyoruz. Çünkü yeteri kadar soda üretemiyoruz. Bu fabrikayı 350 milyon dolara kurmuşuz. Nerelere ne 350 milyon dolarlar harcamadık ki. Neden bir soda fabrikası daha kurmadık. Şimdi Amerika demiş ki ben soda satmıyorum, çünkü bana yetmiyor. Amerika’nın ağzına bakıyoruz bize soda versin diye. Bu kadar  zengin soda maden yataklarımız varken bu yokluk niye?

           Kağıt. Ülkenin tek kağıt üreticisi, Seka Kağıt fabrikaları devletindi. İzmit kağıt fabrikası taa Cumhuriyet döneminde o yokluklar içerisinde devlet tarafından kuruldu. İzmit, Giresun ve Balıkesir de fabrikaları vardı. AKP döneminde hepsi satıldı. 198 milyon dolara kurulan Balıkesir kağıt fabrikası yalnızca 1,1 milyon dolara Albayraklar’a satıldı. Tekrar ediyorum. Devletin 1981 yılında 198 milyon dolara kurduğu fabrikayı,  AKP hükümeti 1 milyon dolara Albayraklar’a sattı. Danıştay rakamı az bularak tam 5 defa satışı iptal etti. Sonunda bakanlar kurulu kararıyla satıldı.

           Pekiyi  satılınca ne oldu?  Hepsi kapatıldı. Evet şaka yapmıyorum. Türkiye’nin 3 adet kağıt fabrikası yok pahasına satıldı ve sonra üçü de kapatıldı. Giresun kağıt fabrikasının yerine konutlar yapıldı. Sen olan fabrikayı sat, arazisine evler yap, sonra kağıdı dışarıdan dolarla ithal et, sonra da dış güçler doları yükseltiyor de.  Şimdi diyoruz ki kağıt fiyatları acayip arttı.  Tabii ki dış güçler kağıt fabrikalarını kapat, ben sana kağıt vereceğim der. Şimdi o dış güçlere bağımlı olduk. Yazık değil mi?

          Daha o kadar çok örnek var ki. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş  kalamar yemek haramdır dedi. Mafyadan aldığın 10 bin dolar maaş haramdır demedi, Zarraf’dan aldığın 240 bin Euro’luk hediye saat haramdır demedi. Ne dedi kalamar, karides yemek haramdır dedi. Ahirette adama soracaklar. Rüşvet yedin mi? Yedim efendim. 5 yerden haksız yere maaş aldın mı? Aldım efendim. Kalamar yedin mi? Yedim efendim. Onlar da diyecek ki, diğerleri neyse de bu kalamarı yemeyecektin. Bize öğrettiğin din bu mu yani. Çok şükür ki biz kalamar yiyemiyoruz, yiyenler düşünsün Sayın Erbaş.

         Şimdi bunları bırakalım ve çözüme bakalım. Çözüm olarak yarın hemen dışarıdan ne ithal ediyorsak onların fabrikasını Türkiye’de kurmaya başlamalıyız. Yol köprü ekonomisini 5 yıl bir kenara bırakmalıyız. Devlet üretimden çekilsin lafı yanlıştır. Devlet ülke için kritik olan yağ, soda, tohum, kağıt, şeker gibi maddeleri üretmeye devam etsin. Yok pahasına satılan devlet malları usulsüz satıldıysa iptal edilsin. Albayrakların 1 milyon doları verilip 198 milyon dolarlık kağıt fabrikası geri alınsın. Şatafat, yolsuzluklar denetlensin. 5 yıl zahmet çekelim. Sonra ülke düzelmeye başlasın. 20 yıl sonra tam düze çıkarız. Türkiye’de bunu sağlayacak altyapı var. Çünkü biz muz cumhuriyeti değiliz.

             Yeni Maliye bakanımız hayırlı olsun. Maliye bakanı ekonomi değil siyaset okumuş. Muhalefette bunu eleştiriyor. Biz bu ülkede hayvanat bahçesi müdürünü, TÜBİTAK’ a müdür yardımcısı yapmış ülkeyiz. Bu ne ki?

Yazdır Paylaş
Diğer Metin ATLI Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek