AFGANİSTAN KİM, ÖZGÜRLÜK KİM - Metin ATLI

Amerika’nın dünyada özgürlük, demokrasi ve barış getirdiği ülkeler saymakla bitmez. Çok şükür ki dünya da Amerika diye bir ülke var. Ne zaman bir ülke de demokrasi bozulsa hemen askerlerini o ülkeye sokuyor ve o ülkeye huzur geliyor, barış geliyor. Diğer ülkelerin seçimlerine müdahale ediyor, içişlerine karışıyor. Ola ki bir devletin başına Amerika karşıtı biri gelirse hemen onu devirmeye çalışıyor. Bunları neden yapıyor. Çünkü Amerika dünyada demokratik ve kalkınmış bir ülke. Diğer ülkelerde kalkınsın istiyor, diğer ülkeler de de demokrasi olsun istiyor. Birleşmiş Milletlere kalsaydık vay halimize. İyi ki varsın Amerika.

 

                   Tabii bazen çuvalladığı da oluyor. 20 seneden beri Afganistan Amerika’nın işgali altında. Ülkeyi kalkındırmak için, istikrara kavuşturmak için kendini yırttı. Ama olmayınca da olmuyor. Bütün ülkeler Afganistan için kılını kıpırdatmazken o conilerini oraya yolladı. Milyar dolar paralar harcadı. Bütün bunlara ne için katlandı. Bu kadar fedakarlığı neden yaptı. Sadece tek bir isteği vardı. Afganistan mutlu mesut bahtiyar bir ülke olsun istedi.

                 1979 senesinde Afganistan’ın başında ki hükümetin Amerika ile arası iyi değildi. Sovyetlerle arası iyiydi. Sovyetler henüz o zaman dağılıp Rusya olmamıştı. Amerika bunun üzerine hükümet karşıtı İslami örgütlere yardım etmeye başladı. Afgan hükümeti zor duruma düştü. Sovyetler de hayatının hatasını yaparak Afganistan’ı işgal etti. İşgal 9 yıl sürdü. 9 yıl sonra büyük kayıplar vererek Afganistan’dan çıktı.

                Uzun bir kaos döneminden sonra Amerika’nın zamanında desteklediği İslami örgütlerden Molla Ömer’in kurduğu Taliban (talebeler) adlı örgüt güçlendi ve 1996 yılında ülke yönetimini ele geçirdi. 1996’dan 2002 yılına kadar ülkeyi Taliban şeriatla yönetti. Televizyonları, bilgisayarları yasakladı, resimleri yasakladı. Erkeklere sakal ve takke, kadınlara ise burka giyme mecburiyeti getirdi. Burka giyen kadının yüzü dahil hiçbir yeri görünmüyordu. Kızların okula gitmesi yasaklandı, kadınların çalışması yasaklandı. Kadınların yanlarında erkek olmadan dışarı çıkmasına izin verilmedi. Uymayanlar kırbaçlandı. Başkent Kabil’e 230 km uzaklıkta bir vadide kayalara oyulmuş 1400 senelik dev heykeller vardı. Kültür mirasıydı turist çekiyordu. Ama İslam’a aykırı diyekoca  tarihi heykelleri dinamitle havaya uçurdular.

               Taliban’ı Amerika yaratmıştı. Sovyetler’e karşı savaşması için her türlü desteği verdi. Amacına da ulaştı. Artık Afganistan’ı işgal etme sırası O’na gelmişti. Afganistan da 3 trilyon dolar değerinde maden vardı. Haşhaş gibi uyuşturucu hammaddeler en çok Afganistan’da yetişiyordu. Ülkeyi ele geçiren dünyadaki uyuşturucu ticaretini de ele geçiriyordu. Dünya’da en çok para getiren işlerden birincisi tefeciliktir. Ülkelere borç verirler ve faizinle rahat bir hayat sürerler. Sadece ülkemiz yılda 35 milyar dolar faiz ödüyor. İkincisi silahtır. Dünyada kaos, savaş olacak ki silah satılsın. Üçüncüsü ise uyuşturucudur.

                  Afganistan ayrıca  Amerika’nın sevmediği İran ve Çin’e komşudur. Rusya ile yakın ilişkileri olan Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan’a komşudur. Yani Afganistan’a hakim olursan otomatikman bütün bu ülkelere de komşu olur, onları  tedirgin edersin. O nedenle Afganistan öyle Taliban’a falan bırakılacak bir ülke değildi. İşgal edilmeli, Amerika buraya askerlerini sokarak burayı ele geçirmeliydi. Ama durup dururken de bir ülke işgal edilemezdi. Dünya kamuoyunu karşısına almak hiç te akıllıca olmazdı. Bir bahane lazımdı. Ama küçük bir bahane yetmezdi. Büyük bir olay olmalıydı.

                         Ve 11 Eylül 2001’de Amerika’ya büyük bir saldırı oldu. Amerika gibi bir ülkede 4 yolcu uçağı kaçırıldı. 2 tanesi ikiz kulelere çarptı. 3 bin kişi öldü. Aranan bahane bulunmuştu. Amerika “Uçakları kaçıran teröristler ‘Afganistan’da yetişti” dedi. “Terörü kaynağında, yani Afganistan da kurutacağım“ dedi. “Benim ülkemi koruma hakkım var” dedi. Arkasından Afganistan’a conilerini yollayıp ülkeyi işgal etti. Bu bahaneyi yaratmak için 11 Eylül saldırılarını Amerikan istihbaratının yaptığı çok yazıldı, söylendi. Ben olayları anlattım. Gayrı yorum sizin.

                         Amerika tam 20 yıl Afganistan’ı işgal altında tuttu. Ülkenin başına kendine bağlı kukla hükümetler kurdu. “Terörü kurutacağım” dedi, ”Ülkeye demokrasi ve barış getireceğim” dedi. Ama ne getirdiği bugün ortada. Sonunda ülkeyi terk etti. Taliban yine ülkeyi ele geçirdi. Amerika kullandığı kişileri korumazsa kullanacak adam bulamaz.Taliban’a karşı yanında savaşanları başka ülkelere gönderme sözü verdi.

Türkiye’de muhalefet diyor ki: “Ülkemize elini kolunu sallaya sallaya 1 milyon Afganlı geldi. Bu Afganlılar Taliban’a karşı Amerika yanında savaşan askerlerdir. O nedenle içlerinde hiç yaşlı, kadın, çocuk yok. Bunlar ülkemize Amerika istedi diye geldi. O nedenle AKP hükümeti bunların gelmesine göz yumdu. Afganlılar Türkiye de kalsın diye Avrupa devletleri Türkiye ye para yardımı yaptı. O nedenle ülkemize giren Afganlılar yakalanmıyor ama Yunanistan’ a geçmeye çalışanlar hemen yakalanıyor”. İktidara göre ise bunların hepsi yalan.  “Ülkemize sadece 300 bin Afganlı geldi. Bunlar da kaçak yollardan geldi, gelmelerini engelleyemedik. Amerika’ya bu konuda söz falan vermedik.”

Hangisi mi doğru? Benim tarzımı biliyorsunuz. Bu konularda ben konuyu anlatırım, yorumu size bırakırım. Sizce kim doğruyu söylüyor?

 

 

 

 

Yorum yapmak için tıklayınız!   Yapılan Yorumlar [ 0 ]