Murat mahir Altan, depremzedelerle buluştu
Yavuz Muhtar yeniden aday
Vali Ekici, jandarma personeli ile iftar yaptı
Ahmetbey köftesine coğrafi işaret almak için protokol imzalandı
Bu yazı 16 Haziran 2021, Çarşamba 09:18:11 tarihinde eklendi. 1219 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

DOĞRU İLETİŞİM - Burcu Çalışkan

Bazı şeyleri değiştirmek istediğinizi düşünürken, aslında belki de yaşanması gereken değişime karşı koymak için çabaladığınızı fark edersiniz… Böyle bir durumla karşı karşıya kaldığımızda ne yapmalıyız diye düşünüyorum. Değişime direnmeli miyiz? Yoksa her şeyi olduğu gibi akışına mı bırakmalıyız? Burada bana göre konunun içeriği ve önemi çok ama çok önemli…
DOĞRU İLETİŞİM

 

Her şeyin ama her şeyin özünde yer alan “sevgi bağı” devreye giriyor.
Her ne kadar zaman içinde hepimiz değişip farklı fikirlere sahip olsak da, çiftlerin arasında yer alan sevgi ve saygı bitmediği sürece, bir şeyleri yürütebilmek için şansınız hala var demektir.

Aslında zaman içinde birçoğumuzun yaptığı hata, çift olarak daha fazla zaman geçirmek yerine, hayat koşuşturmacasına dalıp birbirine yeteri kadar ilgi göstermemek. Fikir ayrılıklarımız olsa da sağlıklı bir iletişim kurmaktan vazgeçmek… Sorunları görmezden gelip tam anlamıyla hissettiklerimizi söylemek yerine, daha büyük dertlerimiz varmış gibi kabul edip bazı gerçekleri halının altına süpürmek… Sonra bazı şeylerin zamanla düzelmesini beklemek… Yapılan en temel hatalar bunlar.

Kalbinizi tam anlamıyla karşı tarafa hissettirdiğinizi düşündüğünüzde, eğer hala olumlu bir dönüş alamıyorsanız, işte orada ciddi bir iletişim sıkıntısı var demektir. Ya karşınızdaki insan artık eskiden olduğu gibi hissetmiyordur size karşı, ki böyle bir durumda en temel ihtiyaç olan sevgi bağı sarsılmış, hatta kopmuş olur… Ya da içinde size karşı olan sevgi hala yaşıyor olsa da, derinlerde bir yerde yorgunluğundan ötürü, ortaya çıkacak gücü bulamıyordur kendinde. Fakat sizin için cevabın hangisi olduğunu, yalnızca siz bilebilirsiniz ve karşınızdaki insan ancak gösterdiğiniz çaba, hal ve hareketlerle anlayabilir bunu.

Bu sebeple bir şeyleri akışına bırakırken bu çabayı göstermeyip, karşı tarafın her şeye rağmen içinizdeki gerçeği nasıl olsa bileceğini düşünmek bir şeyleri ne kadar düzeltebilir ki? Tek taraflı çaba, bir ilişkiyi nereye kadar ayakta tutabilir? İşte bence birlikteliklerin asıl problemi birbiriniz için çabalamaktan vazgeçtiğinizde başlar. İnsan ancak her şeye rağmen değer gördüğünü hissettiğinde bazı şeyleri tolere edebilir. Ama tolere edemediğiniz bir noktaya vardığınızda asıl kopmalar orada başlar.

Böyle bir kopma yaşamamak için duygularımızı daha çok belli etmeli ya da dile getirmeliyiz. Olayları saygı çerçevesinde tartışabilmeli ve konuşabilmeliyiz. Birbirimizin yüreğine dokunabilmeli ve hatta bazen şımartmaktan çekinmemeliyiz. Hayat yalnızca kalpten yaptığımız şeylerle daha anlamlı ve güzel olmuyor mu? O halde duygu ve düşüncelerimizi kendimize saklamak neden? Bunu hiçbir zaman anlayamayacağım sanırım… Üzüntümüzü, kırgınlığımızı kelimelerle ifade edip çözmek yerine, gurur yapıp olayı günlerce süründürmek neden?

Ben arada geçen onca süreye acıyorum. Bir şeyleri hemen konuşup çözebilecekken, karşındaki insana günlerce soğuk davranıp psikolojik eziyet etmek bencillik değil de nedir? Ama bazı insanların kırgınlıklarını ifade ediş biçiminin bu olduğunu çok iyi biliyorum. Bazılarımızın konuyla ilgili duygularının soğuması zaman alabiliyor, çok iyi anlıyorum. Ama bana yine de zaman kaybı gibi geliyor, başka hiçbir şey değil.

Hayat, hissettiklerimizle değerli ve güzel. Hepimizin üzüntümüzü, kırgınlığımızı, sevgimizi, aşkımızı, tüm duygu ve düşüncelerimizi daha çok kelimelerle ifade edebildiği, daha güzel günler görmek dileğiyle…

Sevgilerimle…

 

 

Yazdır Paylaş
Diğer Burcu Çalışkan Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek