Murat mahir Altan, depremzedelerle buluştu
Yavuz Muhtar yeniden aday
Vali Ekici, jandarma personeli ile iftar yaptı
Ahmetbey köftesine coğrafi işaret almak için protokol imzalandı
Bu yazı 28 Nisan 2021, Çarşamba 09:36:51 tarihinde eklendi. 1425 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

ÜLKENİN FRENİ PATLADI - Metin ATLI

Bana diyorlar ki her hafta bir konu nereden buluyorsun. Bu ülkede konudan bol ne var. Çok hareketli bir ülkede yaşıyoruz. Gün geçmiyor ki bir olay olmasın. Daha konunun birini anlayamadan başka bir olay patlak veriyor. Bu kadar hareket, bu kadar olay da biraz fazla. İşin kötüsü bu durum bizde alışkanlık yaptı. Bir hayal edin. Bir akşam haberleri açıyorsunuz. O gün ülkede önemli bir olay olmamış, sakin bir gün geçirmişiz. Televizyonlar habersizlikten baharda açan çiçekleri gösteriyor. Leylekleri, kırlangıçları gösteriyor. İktidar muhalefete şeker almış, bayramlaşmaya gitmiş onu gösteriyor. Muhalefet eline çiçek almış, iktidarın 23 Nisan’ını kutlamaya gitmiş onu gösteriyor. Diyeceksiniz ki o gece herkes yatağında huzur içinde uyuyacak. İnanın o gece kimseyi uyku tutmaz. İçimizde bir huzursuzluk olur. Neden? Çünkü alışık değiliz de ondan. Hiç hayatımızda böyle bir gün görmedik ki.
 ÜLKENİN FRENİ PATLADI

 

Birkaç hafta önceydi. Bir haber gündeme bomba gibi düştü. Dediler ki Merkez Bankası (MB) hesaplarında tam 128 milyar dolar eksilme var. 128 milyar dolar. Bu kadar büyük bir para nereye harcanır, nasıl harcanır 3 haftadır bunu tartışıyoruz. Daha önce zor günler için saklanan kefen parasının harcandığını öğrenmiştik. Şimdi de merkez bankasında ki paraların da harcandığını öğrendik. Haliyle milletçe canımız sıkıldı.

Bunu tartışırken bir haber daha. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan. Ne iş yapar ticaret bakanı. Ülkemizin ticaretinin gelişmesi İle ilgilenir, ülkemizin üretiminle ilgilenir, ülkemizin diğer ülkelere ihracat yapması İla ilgilenir. O ne yapmış. Bakanı olduğu Ticaret Bakanlığı ile ticaret yapmış. Eşi Hasan Pekcan’a ait Nanoksia Biyoteknoloji firmasından kendi bakanlığına dezenfektan almış. Ülkenin ticaretini kurtarmaya çalışması gerekirken, kocasının ticaretini kurtarmaya çalışmış. Etik mi? kesinlikle değil. Peki yasal mı? Yasal hiç değil. Çünkü bu görevdeki kişilerin kendisinin ve birinci derecede yakın akrabalarının kendi kurumunla ticaret yapması yasal olarak suç. Peki işlediği bu suçtan dolayı yargılanacak mı? Bilmem. Hiç örneğini görmedik de.

                  Bunu tartışırken bir haber daha. Mersin Çamlıyayla Milli Eğitim Müdürü Ulu Önderimiz Atatürk’ün eseri Nutuk kitabının dağıtılmasını engelledi. Gerekçe neymiş. Nutuk kitabı sakıncalıymış.  20 yıl önce böyle bir şey söyleseler hadi oradan, hiç olur mu derdik. Ama maalesef bugün bunu da gördük.

                 Bunu tartışırken bir haber daha. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden Hatay Dörtyol belediyesine hibe edilen 100 attan 99’u  kayboldu. Yahu 99 tane at bir ilçede nasıl kaybolur. 99 tane kedi yavrusu kaybolsa bütün Dörtyol sokakları kedi yavrusundan geçilmez. At bu at. Hem de 99 tane. Nasıl kaybolur. Biliyorsunuz İstanbul Adalar da faytonlar vardı, kaldırıldı. Atlara da Dörtyol Belediyesi talip oldu. İBB bunların 100 tanesini Dörtyol’a bedava verdi. Sonuç olarak bu atlar kayıp. Atlara ne oldu diye sordular. Atlar kaçtı dediler. Yani atlar Dörtyol dan dörtnala kaçmış. Olacak iş mi? İnsan düşünmeden edemiyor. Ya kaçmadılarsa,ya sucuk oldularsa.

                     Bunu tartışırken bir haber daha. Malatya Yeşilyurt belediyesi Almanya’ya teknik bir inceleme için 45 kişi gönderiyor. Bunların sadece 2’si geri dönüyor. 43 kişi Almanya’da kayboluyor, geri dönmüyor. Belediyeler insan kaçakçılığı yapsın, dünyada duyulmuş şey değil. Sonra anlaşılıyor ki bu ilk değilmiş. Bu kişilere gri pasaport verilmiş. Gri pasaport sadece devlet hizmeti için gidenlere verilir. Nasıl araştırmadan bu kadar kolay verilmiş, anlamak mümkün değil. Bir anımı anlatayım. Emekli olmadan önceydi. Moldova’ya gittik. Uçaktan indik beni ve 1-2 kişiyi daha durdurdular, diğerlerinin geçişine izin verdiler. Şaşırdık. Neden biz. Bir anlam veremiyoruz. Bizi polis odasına aldılar. 2 saat kadar beklettiler. Sonra genç bir polis geldi, İngilizce biliyordu. Dediklerini hiç unutmuyorum. “Sizde yeşil pasaport var” dedi.“Devletiniz yeşil pasaport verilmemesi gereken kişilere yeşil pasaport veriyor. Geçen hafta ülkenizden gelen yeşil pasaportlu bazı kişiler ülkemizde bazı olaylara karıştı. O nedenle yeşil pasaportla gelenleri önce araştırıyoruz, sonra izin veriyoruz. Sizi de araştırdık, problem yok buyurun gidebilirsiniz.”Başka bir ülkede böyle muamele görünce gerçekten bozuluyorsunuz. Böyle olaylar ülke olarak itibarımızı yok ediyor.

                Bunu tartışırken bir haber daha. Kripto para Thodex’in genç sahibi 28 yaşındaki Faruk Fatih Özer 2 milyar dolar para ile yurtdışına kaçtı. Bence çok abartılı bir rakam ama, daha biz Tosuncuk’u unutmamışken bir tane daha çıktı. Allah’tan telefonla aramış ve “Kaçmadım geri döneceğim” demiş. Bekliyoruz, yani çok bekleriz. Şimdiki kızanlar cin gibi. Yahu bir ülkede milletten para toplamak bu kadar kolay mı?  Bunun hiç mi yasal bir önlemi yok. Meydan bu kadar boş mu?

               Tüm bu saydığım olaylar 3 hafta içinde oldu. Almanya da 20 senede olan olaylar biz de 20 günde oldu. Bir tanesi bari güzel haber olsaydı. Ondan önce pudra şekeri çeken siyasetçi bir gencin, fakirken birden zengin olma öyküsükonuşuldu. Ondan önce Montrö Antlaşması’nın iptal olma ihtimali konuşuldu, ondan önce kadınları koruyan  İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması konuşuldu, ondan önce LİMAK’a bedava verilen askeri arazi konuşuldu, ondan önce gazetecilerin dövülmesi konuşuldu,ondan önce merkez bankası başkanlarının istifaları konuşuldu. Hepsi berbat, hepsi can sıkıcı konular. Pardon günahlarını almayalım. İyi haberler de çıktı. Karadeniz de gaz bulduk haberi çıktı. Müjdeler olsun aya gidiyoruz haberi çıktı. Bu haberler çıktı ama bu haberlere de inanan çıkmadı.

             Kabul edelim ki artık ülke tıkandı. Mevcut sistem yürümüyor. İktidar o kadar çok hata yapmaya başladı ki her yerden patlak veriyor. Eski parlamenter sistemimizde de bazı sorunlar2vardı. Bu sorunları gideren güçlü bir parlamenter sisteme dönüp bir an önce seçim yapmalıyız. 2023 e kadar dayanamayız. Nasıl bir güçlendirilmiş parlamenter sistem olmalı, bu konudaki fikirlerimi daha önce yazdım. Muhalefet de şu yeni güçlendirilmiş parlamenter sistem üzerinde çalışmayı henüz bitiremedi. Hadi ama, bitirin artık.

 

 

 

 

 

 

Yazdır Paylaş
Diğer Metin ATLI Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek