DEVLET İLE HÜKÜMET - Doğukan Önal

Lâkin son yıllarda öyle bir durum vuku buldu ki, bu ayrım yozlaştı, bu gün hükümeti eleştireyim derken devletin tüm mekanizmalarının kolonları zehir zemberek eleştiriler ile yıpratıldı. Sabahtan akşama kadar gidin hükümeti eleştirin kardeşim, bağırın, çağırın, neticede partilerin kendini çek edeceği bir seçim elbet gelecek, amma ve lakin siz gidip, öğretmene, Kaymakam'a, Vali'ye militan derseniz, bir defa devlet ciddiyetini yıpratmaya yol açarsınız.

A partisi gider, B partisi gelir. Sabit olan Türk devlet geleneğidir ve bu gelenek siyasi malzeme yapılamaz. Zira, bu millet devletini korumak  için sadece Çanakkale'de cephede 250.000, Hastanelerde 150.000'e mehmetçiği şehit vermiştir.

Sel gider kumu kalır, Devletsiz kalan bir CHP'li ile AK Parti'linin yaşayacağı dert ve ızdırap aynıdır. Küresel komplolar ile devlet yapıları değiştirilmeye çalışılırken, dünyayı bir global köye çevirmeye çalışan çetelere sellektör yakanların oyunlarına gelip, yakında ,baştaemperyal ülkelerde başlayacak olan fırtınaları Türkiye den geçirmek isteyenlere fırsat vermemek bizim bu vatana namus borcumuzdur.

Demem o ki; Hükümet ile devleti ayırt etmek durumundayız. Devlet sabittir, diridir, Devlet belli refkleslerini her daim korur, hükümetler değişir, lakin bu ülkede en uzun süreli politikaları devlet belirler, bunlarda değişmez.

Özellikle kampüslerde fitne tohumu saçanlar, pos bıyıkları ile boğaz kenarında buzlu viskilerini içenlerin emir ve talimatları ile Ak alınlı, dik başlı anadolu çocuklarının evlatlarını devletlerine karşı kışkırtan sözüm ona STK, sözüm ona kulüp, Sözüm ona gruplar; Aklınızı başınıza alın, fitneye düşmeyin! Bu milletin sınır uçları ile oynamayın.

Bu ülkeyi dinsiz, milliyetsiz, Devletsiz bir ülke haline getirmek isteyenlere ne bu fakir kardeşiniz, ne de bu yazıyı okuyan her vatan evladı izin vermez, vermeyecektir.

Kalın sağlıcakla…