Bulgaristan’a giden otobüs devrildi; 11 kişi yaralandı
Vatandaşlardan Ak Partiye Teşekkür
Köprü ayağına çarptı-1 Yaralı
Alevi-Bektaşi camiasının acı günü
Bu yazı 06 Ocak 2021, Çarşamba 09:26:40 tarihinde eklendi. 2353 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

ASGARİ ÜCRET NE OLMALIYDI? - Metin ATLI

ASGARİ ÜCRET NE OLMALIYDI?

 

Hesap aslında zor değil. Türkiye de açlık sınırı, kasım ayı hesaplamalarına göre 4 kişilik bir aile için 2 bin 448 TL. Yoksulluk sınırı 7bin 973 TL, yuvarlak hesap 8 bin TL. Yani 4 kişilik bir aile normal ihtiyacı olan gıdayı alabilmesi için 2448 TL’ye ihtiyacı var. Bu sadece karnını doyurmak için. Peki elektrik, su, doğalgaz, giyim vs. eklenirse 8 bin TL.  Yani bir aileye 8 bin TL den az para giriyorsa o aile dünya standartlarına göre yoksuldur. Asgari ücretin tanımı nedir? Normal bir çalışma günü karşılığı olarak işçiye ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını, asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret. Tanımlaması bu. Bu tanımlamaya göre demek ki asgari ücret ne olmalıymış. 8 bin TL.

Ülkemizde çoğu kişi yoksul sayılıyor haberi yok. Diyeceksiniz ki tamam haklısın da para yok. İşte benim hayatta kabul edemeyeceğim laf bu. Biz Dünyada hatırı sayılır bir turizm ülkesiyiz. Biz dünyada hatırı sayılır bir tarım ülkesiyiz. Biz dünyada hatırı sayılır bir sanayiye sahibiz. Evet biz sanayi konusun da iyiyiz.  Dünya markamız az ama orta ölçekli sanayide iyiyiz. Biz dünyanın 18. büyük ekonomisiyiz. O zaman neden fakiriz? Çünkü gelirimiz adaletli dağıtılmıyor. Ülkemizde 25 kişi Dolar milyarderi, 165 bin kişi dolar milyoneri var.  Gelir var ama ülke gelirimizin çoğu bunlara gidiyor.

Eskiden bir orta direk lafı vardı. Yani zenginden alınacak, fakire verilecek ve kalabalık bir orta sınıf oluşacak. Olmadı. Hatta tam tersi oldu. Orta direk iyice çöktü. Ülkemizde asgari ücretle çalışma oranı bugün  tam yüzde 40. Bu oran 2003’te, yani Ak Parti’nin yeni iktidara geldiği dönemde yüzde 9’du. 2003’te bir asgari ücret maaşı ile 5,7 çeyrek altın alınırken bugün 3,7 çeyrek altın alınabiliyor. Yani 18 yıl önce asgari ücret bugünün parasıyla 4 bin 250 TL civarındaymış.  Bugün ne kadar? 2 bin 826 TL. 18 yılda ne kadar kötüye gitmişiz. Üniversite mezunlarımız bile asgari ücretle çalışıyor. O da iş bulabilirlerse. Bize en yakın ülke Slovenya’da asgari ücretle çalışan sayısı yüzde 19. Hal böyle olunca asgari ücret ülkemizde çok daha önemli.

Madem yoksulluk sınırı olan 8 bin TL asgari ücret ülkemizde hayal. O zaman ne yapmalıyız? Mevcut asgari ücrete en az enflasyon oranında zam yapmalıyız. Üzerine de 3-5 puan refah payı koymalıyız. Asgari ücret genelde böyle hesaplanıyor. Şimdi en önemli soruna gelelim. Pekiyi ülkemizde enflasyon yüzde kaç?

Türkiye de enflasyonu TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) hesaplıyor. TÜİK in hesabına göre enflasyon yüzde14. İnanıyor musunuz? Gerçek enflasyon yüzde 30 civarında hesaplanıyor. Geçen sene 100 TL ye aldığın bir şey bu sene 130 TL olmuş . Peki asgari ücretlinin maaşı ne kadar arttı?  yüzde21. Senin maaşın 100 lira iken 121 TL olacak ama 100 TL’ye aldığın bir mal 130 TL olacak. Yani böyle-böyle gittikçe daha da fakirleşiyorsun.

 Neden böyle oldu? Eskiden bu kurumlar hükümetten bağımsızdı. Şu an bağımsız olduğunu söyleyebilir miyiz? Yeni Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemimizde maalesef hiçbir kurum bağımsız değil. Bunun da acısını çok çekiyoruz. Ne kadar acıdır ki halkımızın devletin açıkladığı hiçbir rakama güveni kalmadı. Devlet diyor ki enflasyon düşük, işsizlik düşük, koronadan ölen sayısı düşük. Ama büyüme oranımız arttı, ekonomimiz şahlandı. Gerçekten öyle mi? Madem ekonomimiz şahlandı biz niye fark etmiyoruz?

Bu partili Cumhurbaşkanlığı sistemi bize yaramadı. Biz bir an önce güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmeliyiz. TÜİK, Merkez Bankası, yargı vb kurumları bağımsız yapmalıyız. Mevcut sistemle, mevcut hükümetin tekrar iktidara gelmesi artık çok zor. Onlar da bunun farkında.  O nedenle Cumhurbaşkanı bir gün çıkıp “Tekrar parlamenter sisteme dönüyoruz” derse hiç şaşırmayın. Bu arada muhalefet güçlendirilmiş parlamenter sistem istiyor ama hala nasıl bir sistem istediklerini açıklamadılar. “Daha çalışmayı bitirmedik” diyorlar. Bitirin artık. Bekliyoruz.

En önemli kriter yeni parlamenter sistemde milletvekili, belediye başkanı, il ve ilçe başkanları hatta meclis üyeleri adayları önseçimle belirlenmeli. Parti merkezine sadece % 10 kontenjan verilmeli. Ön seçimi tüm parti üyelerinin katılımı ile yapılmalı, delegelerle yapılmamalı. O zaman bir milletvekili önüne bir yasa gelince halkının yararına göre oy kullanır. . Bu benim icadım değil. Tüm gelişmiş sosyal demokrat ülkeler böyle yapıyor. Şimdi mecburen parti başkanı ne diyorsa onu yapıyorlar. Bir yasa geliyor. Millet ittifakı komple evet diyor, cumhur ittifakı komple hayır diyor. Nerde kaldı milletvekilinin hür iradesi. Onların kabahatı yok, sistem böyle.

 

        

                

          

 

Yazdır Paylaş
Diğer Metin ATLI Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek