HEM’den 23 Nisan Futbol Turnuvası
Kırklareli Valisi Ekici, turizmcilerle bir araya geldi
AK Parti’den Ümmüşoğlu ailesine taziye ziyareti
TEMA 12.Ekolojik Okul; Hayal Kreş ve Gündüz Bakım Evi oldu
Bu yazı 29 Aralık 2020, Salı 09:22:26 tarihinde eklendi. 2347 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

ECDADA YAPILAN HAKARETLERE CEVAPLAR-1 SİYASETEN KATL MESELESİ - Doğukan Önal

ECDADA YAPILAN HAKARETLERE CEVAPLAR-1 SİYASETEN KATL MESELESİ

 

Değerli okurlarım,

Tarih yazmak okumak kadar kolay bir şey değildir. Bugün hayatta olmayan insanlara karşı ve onların icraatlarına karşı birkaç kelam ederken dikkat etmek zorundayız. Mukaddes dinimizde diri bir insanın hakkı olduğu gibi vefat etmiş bir insanın hakkı da mahfuzdur. Ki ölünün hakkı dirinin hakkını teslim etmekten daha zor ve şiddetlidir.

Bugün Türkiye’de ne yazık ki Lisans diplomasına vakıf olan herkes bir konu hakkında asıp kesiyor ve bu yolla da gırtlağa kadar günaha giriyor. Ne yazık ki ülkemizde de bu konuda mahir insanlar yetişti veya yetiştirildi. Türk devlet geleneğini ve devamlılığını 16 devlet yanında Cumhuriyeti de katarak muhakeme ederken genellikle bu muhteşem medeniyetin birbirine entegre olduğunu dile getiririz. Ki Cumhuriyet Osmanlı’nın bakiyesi olduğu gibi, dış politikada da devamıdır. Bugün ki dış politika sentezlerimizde dahi Selim-i Salis döneminin izleri görülebilir.

Bu gerçekler bu kadar açık ve bariz iken henüz Osmanlı’ya sövmek, belgesiz atıp tutmak kendi geçmişi ile kavgalı olmak 17 devletin kurucu unsuru olan bir milletin münevverlerine kesinlikle yakışmaz. Yani siz Cumhuriyeti müdafaa edeceksiniz diye Osmanlıya saldırmanıza gerek yok. Ki övünebilirsiniz ki 623 yıl boyunca dünyaya hak ve adalet ile hükmetmiş bir ecdadınız var. Bugün bu hakarete sebep olan bir meselenin daha huzurlarınızda başlığını açacağım. Özellikle pozitivist paradigmalar ile ecdadına söven hocaları üniversite kürsülerinde dinlemek zorunda kalan genç kardeşlerim bu konuyu iyi anlarlar ise sanırım ki ahirette kurtuluş kapısından bana ufak bir aralık daha açılacaktır, zira ecdadı müdafaa etmek, yanlışa doğruyu ikame ettirmekten yegane kastım, hakkı ve hakikati terennüm etme gayesidir. Bu yazı dizisi belgeleri ile yaklaşık 3 hafta sürecek ve aslında üniversitede gerçekleştirmeyi planladığım savunma tezlerimden birini oluşturmak ile beraber asıl olan konu üzerine konuşacağım. Televizyonda bir dizi başladı yıllar önce muhteşem rezalet diye. bunun neticesinde halkımıza yanlış bilgiler empoze edilmek ile beraber, Ecadımıza hakaretler artarak devam etti.Halbuki Sultan Süleyman’da ondan önceki 9 padişahta, ceddi Osman Gazi gibi yegane amaç olarak Nizam-ı alemin tesisini mefkure edinmişti. At üstünde ömrü geçti ve neticede bir sefer esnasında vefat etti. Ama bu gün 20 yaşında bir kardeşimize sorarsak o mübarek zat bir evlat katili.

Ama neden? Neden bir baba evladına kıydı bunu soran var mı? Evlat bu ya evlat.. Neden böyle bir şey yaptı? Soran yok.. Mesele ecdadı kötülemek olsun… ne olursa olsun.

Siyaseten Katli ilk tatbik eden Hz Muhammed Mustafa S.A.V.’dir. Şöyle ki; KAB b. Eşref, Bedir Gazvesi sonunda müşriklerin mağlûp olduklarına ve yetmiş ölü verdiklerine dair haber Medine’ye ulaşınca bunun doğruluğuna inanmamış, “Gerçekten Muhammed bu kadar kişiyi öldürmüşse yerin altı üstünden daha hayırlıdır” diyerek tepki göstermişti. Ancak haberin doğru olduğu ortaya çıkınca tâziyede bulunmak ve Kureyş’i müslümanlar aleyhine kışkırtmak için kırk kadar adamıyla birlikte Mekke’ye giderek müslümanlara karşı savaşmak üzere karar kıldı. Söylediği şiirlerle Kureyşliler’in intikam duygularını tahrik etti. Medine’ye döndükten sonra şiirleriyle Resûl-i Ekrem’i ve ashabını hicveden, etkili konuşmaları ve servetiyle müşrikleri müslümanlara karşı kışkırtmaya devam eden Kâ‘b b. Eşref’in davranışlarından rahatsız olan Hz. Peygamber bu duruma son verilmesini ve kendisinin eziyetten kurtarılmasını istedi. Bunun üzerine Muhammed b. Mesleme, Kâ‘b b. Eşref’in süt kardeşi Ebû Nâile b. Selâme, Abbâd b. Bişr, Hâris b. Evs ve Ebû Abs ile bir araya gelerek Kâ’b’ı ortadan kaldırmak için plan yaptılar ve 14 Rebîülevvel 3’te (4 Eylül 624) onu öldürdüler. Bu olay karşısında Hz Peygamberimiz efendimiz Yahudileri Kab gibi faaliyetlerde bulunmamaları konusunda uyararak onları Müslümanlara ihanet etmemek üzere antlaşmaya çağırdı, onlarda bunu kabul etti. Resûlullah, Remle bint Hâris’in evinde yahudilerle bir araya gelerek onlarla antlaşma yaptı ve antlaşma metnini Hz. Ali’ye yazdırdı.(1)

Buradan da anlaşılacağı üzere fitnenin bertarafı adına bu emri veren Efendimiz bunun sonucunda Müminlerin güvenliğini teminat altına aldığı gibi, bu cezayı da olası bir kışkırtma sonucunda gerçekleşecek savaşı engellemek adına bir ibret olarak gerçekleştirmişti. Zira bu ceza verilmeseydi Kab, şiir ve serveti ile müşrikleri tahrik edecek, ayrıca bunun yanında birçok insanın ölümüne sebep olacağı gibi, Müslüman olmak isteyenlerinde kalplerini oynatabilecekti. Kadim hukuk kaidemiz der ki; Zararı Âmmı Defi' İçin Zararı Hass İhtiyar Olunur. (2) yani; umuma zarar veren bir şeyi şahsın zararına da olsa gidermek lâzımdır.

İşte genç kardeşim; Büyük Türk Komutanı Metehan babası Teomanı Türk töresine aykırı davrandığı için öldürdüğünde amacı genele zarar gelmemesi idi, Osman Gazi amcasını uyuyarak ‘’ Amuca ! Amuca! Bozgunculuk etme, istişare ile alınan karara uy dediğinde bunun hilafına hareket eden amcasına at üstünde okunu çekip atmıştı, işte onun gayesi genele zarar gelmemesiydi.

Çıkmış tarihçi diye konuşuyor, sen kendi evladına kıy bakalım vatanın selameti için kolaysa. Kendi evladını ekmek almaya gönderemiyorsun, o sövdüğün saydığın Türk hükümdarı milleti fitnelerden ötürü çıkacak savaşlarda kırılmasın diye kendi aile efradını içi yana yana etkisiz hale getiriyor. Sen kendi babana ses çıkaramıyorsun o milletinin geleceğine ihanet ettiği babasını gözünü kırpmadan attığı ok ile etkisiz hale getiriyor.

İşte muazzam adalet! İşte muazzam hukuk! İşte İzzet!

Millete zarar veren kendi aile ferdide olsa gözünü kırpmadan milletin selameti uğruna onu feda edebilecek tek bir irade gösterin bana. İşte Türkler 17. Devletini bu inanç ve ruh ile kurdu, milli mücadele de cephane yolunda doğum yapan, evladını kınalayıp harbe gönderen anaların kalbinde bu fedekarlık yokmuydu? İşte biz bu inanç ile bin yıl süper güç olup, 623 yıl dünyaya adalet ile hükmedip mazlumların gözyaşlarını dindirdik!

Ha bana derseniz ya Doğukan kardeşim, tarihimizde bu uygulma neticesinde hata eden olmadı mı ? Yani bu uygulamada kimse yanlış yapmadı mı 623 sene de ? Elbetteki yapanlar oldu, insan hata ile mütemmim cüzdür neticede...  hükümdarlar da  insandır efendim... insan... onları da haftaya objektif bir şekilde istifadenize sunacağım.

Kaynakça : (1) Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

(2) Mecelle

Allahın izni ile yazımızın 2. Sayısı ile haftaya karşınızda olacağım. Bakı Selam ve hürmetler.

 


Yazdır Paylaş
Diğer Doğukan Önal Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek