MUHALEFET ABD’DEN DEMOKRASİ KONUSUNDA YARDIM İSTİYOR -

 Kılıçdaroğlu’na soruyorlar, “ABD’den yeni seçilen yönetimden bir beklentin var mı? Cevap. Yeni yönetimden Türkiye’de demokrasi konusunda yardım istiyoruz…” Sizce ABD demokrasi konusunda Türkiye’ye yardım yapar mı? Yapar, yapar dünyanın her yerinde nasıl yapıyorsa öylece Türkiye’ye de yapar. Yeter ki siz isteyiniz. Hem geçmişte yapmadı mı, 1960’ta yapmadı mı, 1971’de yapmadı mı, 1980’de yapmadı mı? Bu hükumeti devirmek için kaç defa teşebbüs etti de olmadı. Mesela Mısır’da halkın seçtiği Cumhurbaşkanı’nı devirip yerine Fettah sisi generalini getirmesi de ABD’ye göre bir demokrasidir. Ne diyordu Trump? Sisi’yi çağırırken “Gel bakalım en sevdiğim DİKTATÖR” Diriliş Ertuğrul filmindeki Moğol komutanı Noyan’ın “Gel bakalım sadık itim” dediği gibi. Mısır’ın, Suudi Arabistan’ın, Birleşik Arap Emirlikleri’nin kralları, diktatörleri ABD başkanlarının hakaret vari övgülerinden adeta zevk alıyorlar. Ha birde şunu hatırlayalım, İsrail Başbakanı Netanyahu Birleşik arap emirlikleri kralı için “Dünyanın en demokrat başkanı” iyi mi? Yahu bunlar böyle. ABD’den veya batının herhangi bir eşkıyasından demokrasi yardımı istemek “Ben senin sadık itin olmayı kabul ediyorum” demektir. Mesela Fettah Sisi, on binlerce masumu kurşuna dizmiştir, belki yüz binlercesini zindanlarda çürütmektedir, ama ABD’de hep baş köşelerde ağırlanmaktadır. ABD’nin çok sevdiği o devletlerde sıkımı birileri yürüyüş yapsın, ya da aleyhinde bir yazı yazsın, bir kelam etsin, adamı aynı gecede yok ederler. ABD’liler de bunu bilirler, bir şey demezler mi? Derler, derler. Büyük bir ihtimalle asılacak, öldürülecek ve de hapse atılacak kişilerin listesini bu haydut devletlerin istihbarat örgütleri veriyordur. Suudi kral adayı haydut muhalif gazeteciyi koyun boğazlar gibi boğazlayıp sonrada cesedini doğrayıp ne ettilerse, yok ettiler. Yine de bu kral adayı prens kral adayıdır ve de ABD’nin en sevdiği Suudilidir.

 İşte bu haydutlardan Kılıçdaroğlu demokrasi yardımı istiyor. Bunlar binmedikleri eşeğe yem vermezler. Eğer ben eşek olmaya razıyım dersen o zaman sana yardım da ederler, senin için B52’leride uçururlar, kros füzelerini de ateşlerler. Onların demokrasi anlayışı öyledir. Ne kadar ABD’ye hizmet edersen, o kadar demokratsındır.

 Türkiye’de diktatörlük var değil mi? Halkın yüzde elli iki oyuyla seçilmiş, yok yok o önemli değil. Suriye’de ABD’nin istediğini yapmıyor ya. PKK’ya Türkiye’yi böldürtmüyor ya. Sormadan Libya’ya gitmiş ya (ama Libya Devleti çağırmış olsun ABD çağıracaktı) Hele Azerbaycan’a askeri yardım yapmış ya, Akdeniz’de de gemilerini dolaştırıyor, bütün bunları ABD ve Avrupa’ya sormadan, dinlemeden yapıyor, diktatördür vesselam. Biden’de onu söylüyor “Türkiye çok agresif davranıyor, sormadan işler yapıyor” diyor. “Türkiye’de muhalefete yardım edeceğiz” diyor. Ama darbe yapmayacaklarmış! Muhalefetin birde Anayasa derdi var. 2018’de İyi Parti, CHP, HDP, SP bir araya gelmişler bir Anayasa taslağı hazırlamışlar. Bunu Ümit Özdağ gündeme getirince ortalık karıştı, inkar etmeye çalışıyorlar. Bazı habercilerde çok matrak canım, ekranı ikiye bölmüşler, bir tarafta “yaptık” diyor, diğer tarafta “yapmadık” diyor. Birçok CHP ve İP’liler “öyle bir çalışma yaptık” derken, Akşener “öyle bir çalışma yapmadık, nokta” diyor. Yalanı en pişkin şekilde her zaman Kılıçdaroğlu söylerdi ama, galiba Akşener onu geçti. Yalanın şelalesini ve noktalısını da ondan duyduk.

                                                                                                                                                     Saygılarımla