Alaattin Çakıcı Kılıçdaroğlu’na içerisinde kazıl falanda olan acayip bir laf etmiş. Bu lafı söyleyen Çakıcı’ya linç girişimi olunca da Devlet Bahçeli sahip çıktı. Vay, ortalık öyle karıştı ki, sormayın. İP’in genel başkanı Akşener Kılıçdaroğlu’na canı yürekten sahip çıkarak “Geçmişte Kılıçdaroğlu’na yumruklu saldırı olmuştu, benimde evimi basmışlardı…” diyor. Yahu sayın bayan, geçmişte yumruklu saldırıya uğrayan sadece Kılıçdaroğlu muydu? Demirel’e yumtuk atmadılar mı? Mesud Yılmaz’a atmadılar mı? Ak Parti hükümetinden Taner Yıldız’a atmadılar mı? Eski adalet başkanı Bekir Bozdağ’a yumruk atılmadı mı? Sayın bayan neden bunları söylemedin de illa Kılıçdaroğlu? Bu Kılıçdaroğlu sevgisi nereden geliyor, o sadrazamın solunun mahsulü mü? Hem çirkeflik, şirretlik sizin babanızın malı mı? Bozdağ’a yumruk atıldığı zaman solun sözcüsü gazete “yumruk terapisi” manşetini atmıştı. Kılıçdaroğlu’na yumruk atıldığı zaman ise “demokrasi ve yumruk” manşeti attı. Yani sadece sizin suratınızda demokrasi var, sadece sizin mahallenizde demokrasi var öyle mi? Akşener CHP’ye iyice yanaşmışa benziyor, hele de içerisindeki ülkücüleri birer ikişer harcadıktan sonra. Sizin gözcü gazeteniz varsa, bizimde iyisiyle kötüsüyle Alaattin Çakıcı gibilerimiz var. Dahası sizin Selahattin Demirtaş’larınız varsa bizimde Çatlı’larımız, Çakıcı’larımız var. Sizin için kardeş Demirtaş’lar iyi olabilir, bizim için ise Çakıcı’lar iyidir. Sizin Demirtaş’larınızı siz canı yürekten savunuyorsunuz da, bu ayıp değil de bizimkisi neden ayıp olsun? Akşener “Benimde evimi bastılar” diyor. Evini bastılar, sözü bir gurup ülkücünün evinin yakınında protesto yapmasıdır. Türkiye’de protesto edilen sadece sen misin? Sende kapıya çıkıp “Erkekseniz gelin” demiştin (ne anlama gelirse) Selahattin Demirtaş’ı çaya davet ediyorsun ya, ülkücülere de çay ikram etseydin, sonra düşmanlığı yine devam ettirirdin.
Geçmişte bende Kılıçdaroğlu’na yumruk atıldığında “Kılıçdaroğlu’na yumruk terapisi” başlıklı bir yazı yazmıştım. CHP Lüleburgaz teşkilatı beni savcılığa şikayet etti. Halbuki aynı başlığın izahında o cümlenin bana ait olmayıp Gözcü gazetesinin manşeti olduğunu da izah etmiştim. Hatta “ben o kadar terbiyesiz miyim?) diye de bir gönderme yapmıştım. Yahu biz bir kelimeyi kullandığımız zaman, tu kaka oluyoruz, aynı kelimenin bin beterini onlar kullanıyor kahraman oluyorlar. Dedim ya şirretlik çirkeflik bunların babalarının malıdır. Sen Demirtaş’ın savunuculuğunu yapıyorsun o Çakıcı’dan daha mı masum? Çakıcı mafyaymış, senin savundukların da terörist. Binlerce polis, asker ve vatandaşımızın kanına girmiş eşkiyaları sen bağıra bağıra savunacaksın öyle mi? Bizde ses çıkarmayacağız öyle yağma yok. Tükürülecek suratlara tükürürüz, sövülecek alçaklara da söveriz, dövülecek hainleri de döveriz, öpülecek olanları da öperiz. Gizli kapaklı yerlerde bu ülkeyi bölmenin planlarını yapanlar bizim varlığımızı unutmasınlar.
Saygılarımla