ERMENİLER (1) - Ahmet Bostancı

Durduk yere Ermenistan’ın Azerbaycan’a savaş açması sebebiyle Ermenileri konuşur olduk. Osmanlı topraklarında yaşayan Ermeniler için Millet-i Sadıka ( sadık millet) tabiri kullanılıyordu. Devlete sadakatleri vardı. Devlet onlardan, onlar devletten memnun idi. Yüzyıllarca Osmanlı topraklarında özgürce yaşadılar. Okulları, kiliseleri, ticarethaneleri vardı. Askerlikten muaftılar. Bürokraside, devlet kademelerinde, yükselme imkânları vardı. Ermeni asıllı olup ta Müslüman olduktan sonra, paşalığa, vezirliğe dahi yükselenler de vardı.

1877-78 Osmanlı Rus harbinden sonra ve yüzyılın başında imparatorlukların yıkılıp ulus devletlerin kurulmaya başlamasıyla işler değişti. Başta Rusların, İngiliz ve Fransızların kışkırtması ile Osmanlı topraklarındaki ve bilhassa Doğu Anadolu’daki Ermeni’ler devlete isyan etmeye başladılar. Rusların teşviki ile Ermenistan topraklarında toplanmaya başladılar. Aslında doğu illerimizden bazıları da bu yeni devletin sınırları içinde düşünülüyordu. Böylece Rusya kendine uydu bir devlet kurdurtup o devletin toprakları üzerinden sıcak denizlere inme hayali vardı. 1917 yılında Bolşevik ihtilâlinden sonra, tarihte ilk defa,  başşehri Erivan olan Ermenistan devleti kuruldu. Gümrü Antlaşması ile de Türkiye- Ermenistan sınırı belirlendi. Bu topraklardaki camiler ya kapatıldı, ya kilise yapıldı veya depoya çevrildi. Türk ve Müslüman izleri silindi. % 78 olan Türk ve Müslüman nüfus 1932 lere kadar % 6 lara düştü.

Bu gün itibarıyla dünyada 10 milyon civarında Ermeni vardır. Bunların 3 milyon kadarı Ermenistan topraklarında yaşamakta olup diğerleri çeşitli ülkelere dağılmış durumdadır. Amerika’da 1,5 milyon, Fransa’da 700 bin, Türkiye’de 70 bin, Avustralya’da 80 bin, Kanada’da 57 bin, Belçika’da 11 bin, Almanya’da 37 bin, İspanya’da 8 bin, Polonya’da 45 bin, Macaristan’da 35 bin, Rusya’da yaklaşık 2 milyon, Gürcistan’da 250 bin, Ukrayna’da 100 bin civarında… Ermeni yaşamaktadır. Türkiye’de bildiklerimizin yanında,  bilmediğimiz Türk adı ve soyadı taşıyan medyada, siyasette, sanat dünyasında Türk zannettiğimiz Ermeni vatandaşlarımız vardır.

1915 yılında Osmanlı topraklarındaki Ermeniler başta Rusya, İngiltere ve Fransa’nın teşviki ile isyanlara başladılar. Söz konusu devletler Ermenilere silah verdiler. Yaşadıkları köy ve şehirlerde Türklere saldırdılar. Devlet bunları tehcire (göçe) zorladı. Tehcir esnasında bazı Ermeniler zarar görmüş olabilir. Ermeniler bu yıllarda yaşanan olayları katliam olarak nitelendirmektedirler. Aslında bu olaylardan onlardan çok Türkler zarar görmüştür. Ancak Ermeni diasporası (başka ülkelerdeki lobileri) kendilerine katliam yapıldığı propagandasını yapmakta ve dünya kamuoyuna bu tezi kabul ettirmektedir.

Bu olayların intikamını almak için Ermeniler Asala adlı terör örgütünü kurmuşlardır. Bu örgüt yıllarca Türkiye’nin dış temsilciliklerinde görev yapan büyükelçi, konsolos ve memurlarımızı suikastlar düzenleyerek şehit ettiler. Onun yerine kurulan ve kırk yıldan beri faaliyet gösteren diğer Ermeni örgütü olan PKK’nın ülkemize verdiği zararın bilânçosu hepimizin malumudur. PKK Kürt değil, Ermeni terör örgütüdür. Milletvekillerinden bazıları Ermeni’dir.

Devam edecek…