Geçtiğimiz çarşambayı perşembeye bağlayan gece Rebiülevvel ayının 12. gecesi, peygamberimizin doğduğu gece, yani mevlit kandili idi. O 1449 yıl önce Mekke’de dünyaya geldi. Bu hafta “mevlid-i nebi” haftası olarak kutlanıyor. Bu yılki tema “peygamberimiz ve çocuklar” olarak tespit edilmiş.
Peygamberimiz(as) Allah’ın seçip görevlendirdiği örnek bir komutan, örnek bir lider, örnek bir idareci, örnek bir eş, örnek bir eğitimci, örnek bir baba, örnek bir dede idi.
Kibir ve cehaletin hakim olduğu, insanın insana kul ve köle yapıldığı, kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü bir topluma gönderildi.Çocukları, özellikle de kız çocuklarını çok severdi. Kızı Fatıma yanına gelince, ayağa kalkar, alnından öper, yanına oturturdu.
Bir şey ikram ederken, önce çocuklara ve özellikle kızlara verirdi.
Çocukları yolda görünce: “Allah’ın selamı üzerinize olsun” der, hatırlarını sorar, oyunlarına katılır, onlarla şakalaşırdı. Çocuklara değerli olduklarını hissettirir ve şahsiyet kazanmalarına yardımcı olurdu.
Bir defasında kuşu hastalanan çocuğa “geçmiş olsun” a gitmiş, kuş ölünce de aynı çocuğa “başın sağ olsun” ziyareti yapmıştı.
Namaz kıldırırken, çocuk ağlaması duyunca, namazı kısa kıldırırdı.
Torunları Hasan ve Hüseyin’i birer dizine oturtur, bir onu, bir onu öperdi.
Bir adam: “benim çok çocuğum var, ama onları öpmüyorum.” Demesi üzerine: “Allah senin kalbinden merhameti kaldırdı ise ben ne yapayım.” Cevabını vermiştir.
Yine: “Evlatlarınız arasında adaletli davranın.” Derdi.
Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz(as); bize “Çocuk da insandır, insan mukaddestir.” anlayışını öğretendir.
“Her Çocuk İslam fıtratı üzere doğar. Sonra anne-babası onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar.” Buyurarak, her çocuğun İslam’ı kabullenmeye müsait yaratıldığını, ancak alacağı eğitime göre şekilleneceğini, yani toprağa ne ekersek, onu biçeceğimizi haber veriyordu.
Kızı Hz. Fatıma(rah) annemiz hariç tüm evlatları kendisinden önce vefat etti. Altı evladını kendi elleriyle toprağa koydu.
Oğlu İbrahim’in cenazesinde, gözyaşlarını görenler: “Ya Rasülallah! siz de mi ağlıyorsunuz.?” Diye soran kişiye: “Ben size bağırıp, çağırmayı, üst baş yırtmayı men ettim. Benim gözyaşlarım merhamet ve şefkatin eseridir.” buyuruyordu.
Ne biliyorsak, senden öğrendik Ya Rasülallah!...
Biz seni görmeden sevdik Ya Rasülallah!...
Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed…