Can Azerbaycan 27 Eylül’de zulmün ve zalimliğin bayraktarı Ermenistan tarafından haince bir saldırıya uğradı. Hakka vuslat eden kardeşlerimize, şehadete eren canlarımıza Rabbimden rahmet diliyorum.
Bu doğal gelişen bir mesele olmaması hasebi ile Sayın Cumhurbaşkanımız’ın
‘’ Bu hareket Ermenistan’ın boyunu aşan bir hareket’’ söylemini sonuna kadar destekliyorum.
Sanırım Sayın Cumhurbaşkanımız, ve Aliyev bu gibi saldırıların olabilme ihtimalini tahmin ediyordu. Zira buna yönelik iş birliği anlaşmaları imzalandı ve Türkiye Azerbaycan ortak askeri tatbikatı yapıldı.
Türkiye bu sefer sahada aleni olarak Azerbaycan’ı destekliyor. Bakıyorsunuz Ermeni hedefleri Türk Sihaları ile vuruluyor. Eskiden böyle değildi, mesela 1992 yılında Ebulfeyz Elçibey Hocalı katliamına engel olmak hasebi ile helikopter istedi veremedik ama şimdi sihalarımız hedefleri vururken kamera kayıtlarını gayet rahat görüyoruz.
Ermenistan 10 Temmuz’da bir güvenlik stratejisi belirleyip Türkiye ve Azerbaycan’ı düşman ilan etmişti, İran ve Rusya’yı dost ilan etmişti. 2 gün sonra da Azerbaycanlı bir generali şehid ettiler. Bir doktrin ile mesajı vermişti aslında.
Türkiye ve Azerbaycan’ın daha sonrasında gerçekleştirdiği askeri tatbikat sanıyorum ki bu günler için yapıldı. Ki bu çok uzun bir tatbikattı.
Zira Azerbaycan ordusu Ermenistan’ı vururken sadece belirli bir bölgeyi değil tüm hattı vurdu. Bu da önceden planlandığının bir kanıtı. Aliyev ve Erdoğan bu oyunu görmüş ve planlarını yapmış belli ki.
Bende araştırdım ve gördüm ki; 1,5 aydır bölgeye inanılmaz şekilde bir silah yığılmış, gariptir PKK ve PYD’li teröristler bölgeye intikal ettirmiş. Yetmemiş Rusya son 1 ayda defalarca Ermenistan’a kargo uçakları ile silah taşımış.
Yapılan bu saldırı ve sevkiyatlar Doğu Akdeniz ve Ortadoğu hamlelerimiz adına Türkiye’yi ateş çemberine çekmekten ve asli hedef olarak Türkiye’yi belirleme çalışmasından başka hiç bir şey değildir.
Türkiye; Yunanistan, Fransa,İsrail, BAE, Suudi Arabistan, ve Ermenistan’ın oluşturdukları emperyal uşak grubunun ve arkasında ki kuklacıları ABD ve Rusya’nın ( belli nebzede)katkıları ile bir ateş çemberine alınmak isteniyor. Değerli okurlarım haritayı açınız ve bakınız; son saldırı ile beraber etrafımız’da ateş topu olmayan tek bir ülke ve bölge kalmadı!
İsrail’de Jarusselam Post Gazetesi geçen hafta bir yazı yazdı ve dedi ki;
“ Türkiye, Azerbaycan ve Rusya’nın çatışması Ortadoğu’yu toptan etkileyecektir’’
Doğu Akdeniz’deki haklarımızdan vazgeçmemizi, Libya’yı terketmemizi, Suriye de PYD’ye izin vermemizi sağlamak için Ermenistan’a Azerbaycan’ı vurdurup bizi Asyaya çekmek istiyorlar. Çünkü Azerbaycan’ın yanında olduğumuzu olacağımızı çok iyi biliyorlar.
Rusya... Ermenistan başbakanına mesaj veriyor; ABD’den uzak dur, aynı zaman da Batı ile iyi geçinme diyerek.Bölgenin sorunlu olması da işine geliyor. Güçlü Türkiye Libya’da ve Suriye de sağlam kartlar ile karşısına gelecek çünkü. Bir taraftan Ermenistan’ı el altından destekler iken bir taraftan Türkiye’nin enerjisini azaltmak istiyor. Kadim Rus politikasıdır bu. Konuşmaz ama sesini herkes duyar.
ABD; PYD PKK ile Suriye de petrol anlaşması imzaladı. Asya’da karışıklık en çok ABD’nin işine yarayacak bunu çok iyi biliyor.
Ermenistan’a Batı’dan verilen bütün silahlar Gürcistan üzerinden değil İRAN üzerinden gitti. Bu gün Türkiye süper güç yolunda yavaşlıyor ise bu tamamı ile İran’ın Türkiye’yle çekişmek için can atmasından kaynaklanmakta.
Şükürler olsun ki milli savunma da % 75 kadar yerliliği yakaladık, şükürler olsun ki NATO’nun en güçlü 2. Ordusuyuz. Güçlüyüz, bölgede söz sahibiyiz.
Bir kurtlar sofrası var; Hepsinin hedefi biziz, Türk milleti. Bunu görmeliyiz. Vakit iç karışıklıklar ile enerjimizi içe harcamak değil, devletimize destek olma vaktidir.
Diz çökmemeliyiz, küresel monarşiye taviz vermemeliyiz. Dik durmalıyız, bir olmalıyız, birlikte olmalıyız!
Biliniz ki; Mesele Erdoğan meselesi değil, Mesele o parti bu parti meselesi değil, Mesele Türkiye meselesidir.
Kalın sağlıcakla