Murat mahir Altan, depremzedelerle buluştu
Yavuz Muhtar yeniden aday
Vali Ekici, jandarma personeli ile iftar yaptı
Ahmetbey köftesine coğrafi işaret almak için protokol imzalandı
Bu yazı 11 Eylül 2020, Cuma 08:15:29 tarihinde eklendi. 1382 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

YUNANİSTAN 1939’UN POLONYA’SI OLUR MU? BARIŞ ÜMİDİMİZ MUHALEFETİMİZ -

YUNANİSTAN 1939’UN POLONYA’SI OLUR MU? BARIŞ ÜMİDİMİZ MUHALEFETİMİZ

 

 Burada radar da görev yapan binbaşı arkadaşım anlatmıştı. Zaman zaman subaylarımız NATO dahilinde ABD’ye eğitime gider ya, yine öyle bir eğitimde Yunanlılar da vardır. Koğuşlar yan yanadır, sabahları bakıldığında bizim subayların kaldığı koğuş civarı pislik doludur. Temizlenir, gece yine batar. ABD’li eğitimci subaylar bizimkileri koğuş kenarlarını batırıyorsunuz diye azarlarlar. Bizimkiler “biz yapmıyoruz” deseler de inandıramazlar. Subaylarımız araştırırlar, geceleri Yunanlıların kasıtlı olarak attıklarını tespit ederler.  

 Sürekli tekrar eden bu durumu kökten halletmek için bizimkiler bir gece Yunanlıların koğuşunu basarlar ve onlara bir güzel dayak atarlar. Sabah iştimasında  ABD’li eğitimci subaylar “anladık siz yapmamışsınız da şu yaptığınız daha beter suçtur” derler de bir daha da o pislikler orada görülmez. Devletlerin karakteri fert ve milletlerle aynı oluyor. Rahat dursan da dayak yemesen olmaz mı? Yunan karakteri işte, arada bir dayak yemeden duramıyor. Galiba yine zamanı geldi gibi. 1939’un Polonya’sı benzetmeme gelince birinci dünya harbinden yenik çıkan Almanya Hitler idaresinde öyle hızlı kalkınıyordu ki, dağıtılan silahlı kuvvetlerini kısa zaman da yeniden kurdu, icatlar adeta dünyayı şaşırttı. Eğer durdurulamazsa İngiliz ve Fransa’nın sonu kötü olacaktı. Düşündüler ve Almanya’ya bir tuzak kurdular. Önce Polonya’yla ittifak yaptılar “İngiltere, Fransa, Polonya’dan her birine yapılan saldırı üçüne de yapılmış sayılacak” Sonra Polonya içerisinde ki Alman azınlığa zulüm başladı. Almanya bu oyuna geldi Polonya’ya saldırdı, Fransa ve İngiltere’de Almanya’ya savaş açtı ikinci cihan harbi çıktı. Sonuç? Sonunda hepsini gelip ABD kurtardı. En önemlisiyse burada kullanılan Polonya önce Almanların sonra Rusların esiri oldu. Ruslar Katin Ormanlarında on bir bin Polonya milliyetçi subayını kurşuna dizdi. Peki İngiliz ve Fransızlar kazandı mı? Hayır onlarda kaybetti zira savaş öncesi dünyanın en büyük devletiyken bütün sömürgelerini kaybettiler, ikisinin ekonomisi şimdi dün yendikleri Almanya kadar etmiyor. Eğer bugünde Yunanistan Batının fedaisi olarak önümüze atılırsa sonuç dünün Polonya’sı gibi olur. 1919’da da öyle olmuştu.

Peki bizim muhalefet barışı sağlayabilir mi?

 Türkiye son yıllarda müthiş bir çıkış içerisinde en zayıf noktamız dış ticaret açıklarımızdı. Eğer zikredilen gaz ve petrol yataklarını işletir hale gelirsek dünün Almanya’sı gibi bizde müthiş bir atağa geçeceğiz. Bizim yükselişimiz öyle Almanya gibi de olmaz. Biz toparlandıkça iki yüz milyon Türk dünyası, iki milyarda islam aleminin cazibe merkezi olacağız. Bu ihtimallerin birilerini rahatsız etmemesi mümkün değildir, bir şeyler yapmaları lazımdır. Yapageldikleri malumumuz. Terör, darbeler, ekonomik operasyonlar, bunlar bizi durduramadı. Şimdi tek ümitleri var Türkiye’de ki muhalefet.

 İçimizde ki ve dışımızda ki düşmanlarımız muhalefete güveniyorlar. Ah bir şu iktidar düşse. Belki de daha büyük bir operasyon yapmalarına ihtiyaç duymamaları ondandır. Kim bilir belki de İstanbul’un, Ankara’nın Belediyelerinin muhalefete geçmesi hayırlı olmuştur. Düşmanlarımız ümide kapılmışlar, bize de zaman kazandırmış oluyorlar. İşte o yüzden diyorum, barışta ümidimiz muhalefettir. Hele şu bizim muhalefetin her seçim öncesi “bu defa kesin kazanacağız” probantası yok mu o düşmanlarımıza ümit veriyor şerlerini öteliyor ülkemize de zaman kazandırıyor. Daha çok icat, daha güçlü vaziyete geçmemize fırsat veriyor.

                                                                                                                                                               Saygılarımla

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek