33’üncü 23 Nisan Uluslararası Çocuk Şenliği başladı
Çatı yangını 3 saatte söndürüldü
Selami Tezcan’dan basın açıklaması
Kaymakam Yüce’den 23 Nisan mesajı
Bu yazı 04 Eylül 2020, Cuma 08:28:43 tarihinde eklendi. 2284 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

ELEŞTİRİ ve DİREÇ. - ÖZGÜR TERZİOĞLU

ELEŞTİRİ ve DİREÇ.

 

Salt zihnin yanıltıcı durumlarına karşılık özel çalışmalar ve tartışma ortamları oluşturularak daha disiplinli, doğru strateji oluşturabilen düşüncelerin terbiye edilmesi ve benlik kontrolü sağlayabilmek geleceğimiz açısından önemli meselelerin en başındadır.

Toplum olarak bu özel çalışmalara gerekli özeni göstermemek için her türlü bahaneyi ortaya atarak susmayı ya da tartışma ortamlarında bulunmamaya özen gösteriyoruz. Bu durum biraz bütünsel düşünceye yönelik gerekli iradeyi gösteremediğimizden kaynaklı, en mükemmeliyetçi halimizi ortaya koyma çabasıdır. Zekâ gelişimi çoklu becerileri, bilgileri, işlerin tecrübeleriyle şekillenirken diğer tecrübelerden faydalanmak ve diyalog kurabilmek medeni bir toplumun yapması gerekenlerdir.

Kendi özelimizden, kentimizin sorunlarından bahsederken her fikri ya da yapılmış, düşünülen diğer fikirlere karşı düşünceleri değerlendirmeye aldığımızda sanki düşman safından gelen bombalar, mermiler yemiş gibi yürek çarpıntılarıyla fikre karşı inanılmaz bir direnç gösteriliyor. Zannediliyor ki eleştiren kişi artık bizden değil! Bize karşı cephe alarak bizim yaptıklarımızı eleştirmeye başladı. Bu duygusal dalgalanma da ilk tutum umursamazlık ile kendisini gösteriyor. Eleştirinin gücüne göre davranışlara yansımaya başladığında kontrolsüz benlerin öfkelenmesine, sırtını dönüp gitmesine, iletişimi kesmesine, hakaretlere varabilecek seviyesiz olayların yaşanmasına sebebiyet vermektedir. Tabii eleştiren zihnin zekâ kapasitesine göre de “eleştiri” niteliği önem kazanıyor. Bu noktadan sonra “eleştirisel teori” üzerine derin düşünceler geliştirebilecek ve sosyal araştırmalar neticesinde sağlıklı veriler elde edilerek, doğru kararları alabileceğimiz bir platformun varlığı hissedilmektedir. Bu ve diğer tüm ihtiyaçlarımızın karşılanmasında kentimize pozitif fayda sağlayabilecek enstitüsü planıyla diyalektik kavramı özelinde eleştiri kabiliyetini geliştiren, eleştiriye açık zihinlerin ve benlik kontrolünü yapabilen neslin eğitimiyle ilgilenmeli, kentimizin kültürel çatısı kendin ile öğrenim modeli düşünülerek hazırlanmalıdır.

Öyle gözüküyor ki teknolojinin gelişmesine paralel eğitim ve sağlık alanlarında devrim niteliğinde yenilikler yaşanacaktır. Eğitim üzerinden konumuza devam edersek eğer kendin ile öğrenim meselesine doğru adımlar atıldığını görebilirsiniz. Yerel yönetimler bütçe oluştururken insan kaynağını etkin kullanabilmek için diğer lüzumsuz harcamalara yüz çevirmeleri gerekmektedir. Kentin kültürel yapılanması beşeri sermayenin nasıl kullanıldığıyla ilgili marka değerimizi arttıracaktır. Bu değer ile yaratıcı üretimi destekleyen anlayış gelişmeden kaliteli bir yaşamı paylaşamayız.

Avrupa’nın aslında “batı” tabirinde bulunduğunuz medeni halin değişim ve gelişim süreçlerini incelediğimizde eleştirisel teorinin güçlü etkisiyle karşılaşmaktayız. Bu etki ilk olarak İtalyan Medici ailesi tarafından Floransa’da bir grup filozofun, bilim insanının, sanatçının aynı şehirde toplanmasına hizmet edilerek,  farklı fikirleri, aykırı düşünceleri bir araya toplayarak tüm dünya kültürlerini etkisi altına alan Rönesans’ı başlatmıştır. Diğer bir etki ise aslında ikinci Rönesans demek doğru olacağını düşünerek “eleştirisel teori” nin 1923 yılında Almanya’da kurumsal olarak ortaya çıkmasıyla başlayan sürecin 1850-1950 arasını kapsayan dönemin düşünce insanlarıyla harmanlanasının yarattığı etki “batı” medeniyetini bugünkü haine getirmiştir. Tüm bu gelişmeler neticesinde bilim, sanat, spor, sağlık, eğitim gibi birçok alan etkilenmiş ve refah toplumlarının yaşam kalitelerini belirlemiştir.

İyi yaşayan, ekonomisi güçlü toplumların bugün ne yaptıklarına odaklanmak yerine aslında geçmişlerinde hangi süreçleri, nasıl geçtiklerini görebilmek daha önemlidir. Tüm süreçler incelendiğinde bugüne bakarak değerlendirme yaparak kendimize uyarlamakta çok sağlıklı, verimli işleri ortaya çıkarmayacaktır. Önemli olan kendi gerçeğimize odaklanarak özgün tarzda bir yapılanma sürecini başlatabilmek ve eleştirinin evrensel niteliğini anlayabilecek zihnin terbiyesi bizlere yapılması gerekenleri gösterecektir. 

                                                                                              

Yazdır Paylaş
Diğer ÖZGÜR TERZİOĞLU Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek