Murat Mahir Altan; “SAHTE GÜLÜŞLER DEĞİL, SAMİMİYET KAZANACAK”
Trakya'da sandık kurulu başkanlarına eğitim verildi
Seçim günü alkol yasak, eğlence mekânları kapalı
Ahmet Etem Oruç; “Çocuk bakım ve kreş projesi hemen uygulanacak”
Bu yazı 28 Ağustos 2020, Cuma 08:42:23 tarihinde eklendi. 2393 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

NEDEN İNANMIYORLAR(DI)?. - Ahmet Bostancı

NEDEN İNANMIYORLAR(DI)?.

 

İnanmanın önündeki en büyük engel “kibirdir” dir. “Şeytan kibirlendi inanmadı, secde etmedi, kâfirlerden oldu.” (Bakara suresi:34) 

Peygamberimiz(as)İn sırasıyla; babası, annesi, ve dedesi vefat edince, O’nu büyüten ve kollayan, O’na ticareti öğreten amcası Ebu Talib oldu. Ebu Talib Hz. Ali’(ra)nin babasıdır. Peygamberimiz(as) O’na:
“-Amca! Lâilâhe illallah de kurtul. Sana ahirette şefaat edeyim.” dedi. Amcası ölüm yatağında: “Ben kendime ölümden korktu da iman etti dedirtmem.” Diye cevap verdi. Cebrail(as) hemen şu ayeti vahy etti: “Sen sevdiğine hidayet veremezsin. Dilediğini doğru yola ileten ancak Allah’tır.” (Kasas suresi:56) İnanmanın önündeki sebepler gurur, mahalle baskısı veya el âlem ne der anlayışı da olabilir.
 Muhammed(as) peygamberliğini ilan edince, en büyük düşmanları Ebu Cehil, kendi amcası Ebu Leheb ve diğer müşrikler oldu. Mekke halkı ile Muhammed(as) aynı dili konuşuyorlardı. Komşu idiler, akraba idiler. Geçmişte Nuh(as)un oğlu da babasıyla aynı dili konuşuyordu. Musa(as) ile Firavun, İbrahim(as) ile Nemrut’ da aynı dili konuşuyordu. Ama biri inandı, diğeri inanmadı. Böyle olunca: “Bu Kur’an’ın dilini anlamıyorum, öyleyse inanmam!.” bahanesi ne kadar inandırıcı?. Mevlana: “Dilleri bir olanlar değil, gönülleri bir olanlar anlaşır, sevişir.” Diyor. İnanç işi dil değil, gönül ve akıl işidir.
 İnsan inanacağı sistemin diline değil, sistemin kurallarına bakar. Hak mı, batıl mı?. Kul  yapısı mı, Allah yapısı mı?. İnsanın ve toplumların dünyevi ve uhrevi ihtiyaçlarına ne kadar cevap veriyor?.  Kaldı ki biz namazın, orucun farz olduğunu, adaletin, doğruluğun, kardeşliğin Allah’ın emri olduğunu, yalanın, hırsızlığın, sahtekârlığın, içkinin, zinanın… haram olduğunu Kur’an’dan öğrenmedik mi?. Hani anlamıyorduk?. Bir doktor konuşunca tıbbi terimleri kaçımız, ne kadar anlıyoruz?. Ama doktora inanıp tedavi oluyoruz. Herkes her şeyi bilemez. Kişi kendi sorumluluğu ölçüsünde öğrenir ve yaşar.  Allah Teâla: “Bilmediklerinizi bilenlere (uzmanlarına) sorun.” (Nahl suresi:43) Peygamber(as):da “İlim öğrenmek kadın erkek her Müslümana farzdır.” Buyuruyor.
İncil’in orjinali Aramice’dir.  Günümüzde mevcut olan 4 incil (Matta, Lukas, Yuhanna, Markos) Yunanca’dır. Dünyanın her tarafında farklı dillerde, farklı ırklarda 2.2 milyar Hristiyan yaşıyor.  Bu insanlar hepsi Aramice veya Yunanca bilerek mi Hristiyan oldu?.
 Dil bahane edilerek gençlerimiz inançsızlığa sürüklenmek isteniyor. Bu oyuna gelmeyelim inşallah.
İnanmanın önündeki engellerden biride, mevcut statüyü ve kazancı kaybetme endişesidir. Eskiye bağlılıktır. Mekke müşrikleri kurdukları cehalet devrinin, batıl düzenin, fakirlerin ve kadının köleleştirildiği, üretmeden, çalışmadan gelir getiren faizci sistemin devamını istiyorlardı. Adaletten rahatsız oluyor, köleleştirilmiş, insanların uyanışını istemiyorlardı. Muhammed atalarımızın dinine hakaret ediyor deyip, insanı yüceltecek, puta tapmaktan ve kula kul olmaktan kurtaracak düzenin gelmesine karşı çıkıyorlardı. Buda inanmanın önündeki engellerden biri idi.

Günün sözü: “İnandığınızgibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız.”(Hz.ömer)                      

 

Yazdır Paylaş
Diğer Ahmet Bostancı Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek