KURBAN VE HİKMETLERİ - Ahmet Bostancı

Kurban; yaklaşmak, yakın olmak demektir. Dini terim olarak, Allah rızası için, ibadet niyetiyle, belirli bir vakitte (bayram günlerinde), belirli özellikleri taşıyan hayvanları kesmek, boğazlamak demektir. Aslında tüm ibadetler, namaz, oruç, hac, zekât… Allah’a yakın olmak için yapılır. Kurban kesmekte böyledir.

   Kurban kesmek, Allah sevgisinin mal sevgisine üstün gelmesidir. Biricik evladını Rabbinin rızası için feda eden, İbrahim (AS)in yolunda olmak demektir. Kurban kesmek, Allah’a gönülden, güçlü bir şekilde inanmanın ve ihlâslı olmanın işaretidir. Hakk’a teslimiyettir. “Ya Rab! Malım da, canım da sana feda olsun” demektir. Çünkü Allah bizi mal ve can sevgisiyle imtihan ediyor. İşte kurban kesenler bu imtihanı başarıyla tamamlayanlardır. Yoksa Allah Teala’nın hiç bir kulun ibadetine veya kurbanına ihtiyacı yoktur. Muhtaç olan insanlardır. Kur’an-ı Kerim’de: “On(kurban)ların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır. Fakat O’na sadece sizin takvanız (ihlasınız) ulaşır.”   (Hac37) Buyuruluyor.

      Mevla’nın nimetlerini nasıl sayalım. Sayısız nimetlerine nasıl şükredelim. Verdiği nimetler karşısında şükürden aciziz. Yüce Allah;  peygamberimiz Muhammed (AS)a ve O’nun şahsında kullarına; “Rabbin rızası için namaz kıl, kurban kes!.” (Kevser2) fermanını buyuruyor. Peygamberimiz (AS)de: “Hali vakti yerinde olup da kurban kesmeyen bizim namazgahımıza yaklaşmasın.!” (İbn-i Mace) buyurarak, kurban kesmeyen kişi için, mal hırsına, nefis putuna veya şeytana mağlup olmuş, bu sınavdan başarısızlıkla çıkmış demektir.

         Müslüman her işini, her ibadetini Allah rızası için yapar. Yaptığı ibadetler neticesinde; hem dünyevi, hem de uhrevi faydalar elde eder. Her ibadetin kendisine, ailesine, topluma sayılamayacak kadar faydaları vardır. İşte kurban da sosyal yönü olan, paylaşmayı, yardımlaşmayı, kaynaşmayı, kucaklaşmayı sağlayan bir ibadettir.

        Ayrıca hayvancılık ve tarım sayesinde birçok insan geçimini temin eder. Bu da ekonomik açıdan faydadır.