Ayasofya ikebir Camiinin kararı okunurken bir çok televizyonu izlemeye çalıştım. Milli kanallar neşeyle canlı yayındaydılar. Halk TV melül mahcup kabullenmiş gibiydi. Yahudi’nin kanalı Fox şarkı yarışmasındaydı. TELE1 ise “vay, siz Atatürk’ün imzasını nasıl iptal edersiniz” havasında ve de cıvasındaydı. Bir kere benim inandığım tarihçiler o kararnamedeki imzanın Atatürk’e ait olmadığını söylüyorlar. İkinci olarak sahiden siz Atatürk’e çok mu bağlısınız? Karar ve imzasına çok mu saygılısınız? Mason locaları da Atatürk’ün kararı ve imzasıyla kapatılmıştı neden açtınız? Neden tepki göstermediniz? Siz iki yüzlü riyakâr ve sahtekar ve de sahta Atatürkçüsünüz.
Atatürk’ün akşam sofraları olurdu, yemek yenilir, rakı içilir, sohbet edilirdi. Ora da bulunanlar Atatürk’e yağcılıkta sınır tanımazlar “sen bizim mürşidimizsin, sen bizim peygamberimizsin, (bazen de ölçüyü tamamen kaçırıp) bizi sen yarattın…” derlerdi. Prof. M.Çelik anlatıyor bir gün Atatürk bunlara “söyleyin bakalım ben öldüğümde arkamdan ne diyecekler?” diye sordu. Herkes kabiliyetine göre “sen şöyle büyüksün, böyle kurtardın… falan filan” Atatürk hayır bilemediniz, diyecekler ki “bu adam milletine çok hizmet edecekti ama o etrafındaki p….. olmasaydı…” diyor. İşte bu yağcı ve dalkavuk sandığımız güruhun her zaman gizli planları ve gündemleri vardı. O günkü masonların başı Doktor M. Kemal Öke “bizim localarımızı kapattı ama hep bizim dediklerimizi yaptı” demişti. İşte bir ara Türkün türküsünü şarkısını yasaklayanlar “Türkiye’nin dini Hristiyanlıktır” yazdırmaya çalışanlar, Ayasofya’yı kapatanlar şahsen benim ajan olduklarından şüphe ettiğim o güruhun eseridir.
Mecliste Ayasofya kararı okuduğunda MHP, AK Parti ve İYİ Partili vekiller ayakta alkışladırlar. CHP ve HDP vekilleri ise ıslanmış gibi kala kaldılar. Yunan ABD, Rusya ve Avrupa, bir de baazı CHP’liler cami olmasını istemediler. Türk milleti istiyordu. Çünkü bu olay dini bir mesele değil, milli bir meseledir. Bağımsızlığımızın ve hüküm ramlığımızın ilanıdır. İstanbul da cami dolu onları bile dolduramıyoruz ama Ayasofya Fatih ve onun milletinin ve de askerlerinin emaneti ve şerefidir. Bu yüzden Hüseyin Nihal Adsız’ı tanır mısınız? Tarihçi, şair ve de çok güzel romanları da olan Edebiyatçıdır. İnancı biraz zayıftır, hatta ateist olduğu da söylenir ama sapına kadar milliyetçidir. Kendisine sorarlar “yeniden dünyaya gelsen ne olmak istersin? “ el cevap “Ayasofya’ya imam olmak isterim” çok şükür, bu meselede çözüldü. Fatih Sultan Mehmet’in ruhu şad olsun. Saygılarımla.