Dünyanın ve ülkemizin en büyük insani sorunlarından biri de tahammülsüzlüktür. Cehalet ne kadar artarsa tahammülsüzlük o kadar artar. Cehalet arttıkça farklı, dile, dine, ırka, düşünceye ve görüşlere tahammülsüzlük de artar.
Tahammülsüz kişiler, kendilerinden başka kişilerin düşüncelerine ve tercihlerine değer vermezler. Onlar için sadece tek doğru vardır. O da kendi düşünceleridir. Bu tahammülsüz kişileri ülkemizde hem sağ kesim de hem de sol kesim de görmek mümkündür. Maalesef bu kişiler kendilerinde olan “TEK DOĞRU BENİMKİ” şeklinde düşüncelerinin bazen farkında bile değildir.
Ülkemizin yakın tarihine baktığımız zaman, 2 Temmuz 1993 yılında yaşanan Sivas olayları da bu tahammülsüzlüğün örneğidir. Bizler bu tahammülsüzlüğü kendi kentimizde, kendi partimizde de görebiliriz. Hatta Lüleburgaz’da aynı parti içinde olan kişilerin, birbirlerine tahammülleri olmadığını bile görebiliriz.
Tahammülsüz olan kişiler kendileri ile aynı düşünmeyen kişilerin fikirlerine karşı bir fikir geliştiremedikleri zaman o kişiyi ortadan kaldırmaya kalkar. Fiziksel şiddet gösterir. Ancak bu şiddet karşısında ölen sadece kişiler olur. Kişilerin fikirleri asla ölmez. Aksine düşünceleri insanlık için faydalı ise sonsuza kadar devam eder.
4 Temmuz 1962 yılından beri Lüleburgaz’da yayın yapan Gazetemiz Hürfikir de tahammülün en güzel örneğini okurlarına sunmaktadır. Bunun kanıtı da İlyas Şen ve Doğukan Önal gibi sağ görüşlü yazarlar ile bunların tam tersi düşüncesine sahip olan ben ve Özgür Kaya’nın Hürfikir’de yazı yazmasıdır. Bunun yanında yine sağ ve soldan farklı orta çizgide bulunan Hayri Akpınar, Ozan Akarsu ve Özgür Terzioğlu’da Hürfikir de yazı yazmaktadır.
Bu nedenle KİŞİLER ÖLÜR DÜŞÜNCELER ÖLMEZ düşüncesi ile demokrat görüşümüzün geçmişte ki 58 yılda olduğu gibi bundan sonra da devam edeceğini okurlarımıza müjdeliyoruz.
Kalın sağlıcakla…