İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ TAKİP EDEN KAZANIR - Ertan Bayer

Dünya genelinde iklim yapısı önce 1987 yılının kışında yaşanan ağışırı soğuk ve 1987 yılının yazında yaşanan aşırı sıcakla uyarı vermişti. İklimde ki bu yaşanan değişikler o zamanlar en fazla Limon ve Çarşaf isimli mizah dergilerine konu olmuştu.

Dünya ve Türkiye’de o zamanlar yaşanan iklim değişiklikleri Trakya’da fazla hissedilmemişti. Trakya’da 1990’lı yılların başlarında pancar ekimi azalmaya başlayınca 1995 yılının Nisan ayında gece ile gündüz arasında ki sıcaklık farkları artmış,  artık Trakya da küresel ısınmayı hissetmeye başlamıştı.

Derken 1999 yılında 57. hükümet olan üçlü koalisyon hükümetinin pancar ekimine kota getirmesi ile Trakya’da da küresel ısınma artmıştı. Çünkü Trakya’ da havanın ani ısınmasına ve ani soğumasına engel olan bitki pancar yaprağı idi. Sonra 2000’li yıllarda dünya genelinde kaza yangınları ülkemizde ise villa yeri açma yangıları başladı. Ne hikmetse yangınlar sadece daha sonra villa yapılacak olan bölgeyi yakıp söndürülüyordu.

Günümüze doğru yaklaşırken artık sadece Amerika’da görülen ve bizlerin televizyonda izlediği hortumlar Türkiye’de de görülmeye başlandı. 2020 yılında yani bu yıl ise ülkemizde ki şiddetli sağanak yağışlar, hortum, dolu, yıldırım gibi felaketler zirve yaptı.  Uzmanlar ise bunun daha başlangıç olduğunu daha kötü günlerin bizleri beklediğini dile getirdi.

Artık ülkelerin ve şehirlerin yaptıkları tüm planlar iptal olacak. Yeni planlar küresel ısınmaya ve ilkim değişikliğine göre yapılacak. Avrupa’da komşumuz Bulgaristan’ın şehirlerinde görülen Ninja Kaplumbağalar çizgi filminde izlediğimiz kanalizasyona sahip olan şehirleri su basmayacak.

Ülkemizde ki özellikle de Lüleburgaz’da ki gibi 1990 yılında yapılmış büyüklüğü bir metreyi  bile bulmayan kanalizasyona sahip şehirler ise yılda en az 10 kez sular altında kalacak.

Bu nedenle diyoruz ki başta Lüleburgaz olmak üzere ülkemizde ki tüm şehirler artık küresel iklim değişikliğine göre planlanmalı. Yapılacak çalışmalarla eski kanalizasyon sistemleri yenilenemiyorsa o bölgede yerleşim yavaş -yavaş azaltılmalı. Yeni imara açılacak alanların ise önce alt yapı hizmetleri Avrupa’daki gibi yapılmalı Sonra yer üstü hizmetleri planlanmalı.  Yeni yerleşim alanları böyle oluşturulmalı.

Bizden söylemesi. Kalın sağlıcakla….