HEM’den 23 Nisan Futbol Turnuvası
Kırklareli Valisi Ekici, turizmcilerle bir araya geldi
AK Parti’den Ümmüşoğlu ailesine taziye ziyareti
TEMA 12.Ekolojik Okul; Hayal Kreş ve Gündüz Bakım Evi oldu
Bu yazı 20 Mart 2020, Cuma 09:21:52 tarihinde eklendi. 2238 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

İSTİKLAL MARŞIMIZIN İSTİKAMETİNDEN SAPTIK -

İSTİKLAL MARŞIMIZIN İSTİKAMETİNDEN SAPTIK

 

12 Mart İstiklal Marşımızın Büyük Millet Meclisimizce kabulünün yıldönümüdür. Bazen televizyon ekranlarından izliyoruz. Beş altı yaşlarındaki yavrularımız on kıtayı ezbere okuyorlar, bazıları da okurken göz yaşlarına hakim olamıyorlar. Marşımızın sözlerinde nasıl bir sır var ki okuyan ve dinleyenleri bu kadar etkileyebilir. Bence şuradan, yazan M.A. Ersoy imanlı ve saf bir Türk evladıydı. Sözler kaleminin ve dudaklarının ucundan değil, yüreğinden, taa ciğerinin derinliklerinden geliyordu. O öyle şaklaban ve şovmen bir şair değil vatanperver bir şairdi. Şiirini yazarken de milletinin yüreğine hitap ediyordu. “Çatma kurban olayın çehreni ey nazlı hilal…” Hilal nedir? “HİLAL, İSLAMDIR, İMANDIR ve İSLAM ALEMİDİR”. O günkü Türk milleti ve İslam aleminin durumunu düşünebiliyor musunuz? Bütün İslam coğrafyaları işkal edilmiş, Yunan Sakarya’nın doğusuna geçmiş Ankara önlerine ulaşmış, top sesleri meclisten duyuruluyor. Millete umumi bir moral çöküntüsü var, öyle bir zamanda bir haykırış bütün, milleti canlandıracak bir sese, bir naraya ihtiyaç var. İşte merhum Akif onu yapıyor “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen ALSANCAK”. “… Hakkıdır Hakka (Allah) tapan milletimin İstiklal…”

Napolyon diyor ki “Dalkılıç olmayı göze almış birkaç Türk askeri karşınıza çıkarsa koca orduların bozulması hiçten bile değildir…” İstiklal Marşımız sanki dalkılıç olmayı göze almış koca bir milletin HAYKIRIŞI gibidir. Azerbaycan milli marşını yazan Bahtiyar Vahapzade diyor ki “Ülkemin marşını yazmak için dünyadaki bütün ülkelerin marşlarını inceledim, Türkiye’nin İstiklal Marşı gibisi yok…” Marşımız meclise gelipte okunduğunda bütün vekiller ayakta ve hıçkırıklar içerisinde üç defa dinlediler ve kabul edildi. Mebuslar ağlayarak dedim değil mi, hem okuyan hem de dinleyenler ağlıyordu. Garip olan ne biliyor musunuz? Bir asır sonra bu marş hala bu milleti heyecanlandıra biliyor, hatta ağlatabiliyor. O zaman bu şiirdeki sır nedir?

Milletlerin kendi özellikleri, kültürleri ve inançları vardır. Milletler, devlet kurarken, devletinin sınırlarını tespit ederken ve bu uğurda ölürken o özellikler uğruna çalışır, savaşır, gerekirse de can verirler. İstiklal Marşları da o değerler topluluğunun manifestosu ve toplamının ifadesidir. Onun için saygı duyuyoruz, duygulanıyoruz.

Özetlersek, bir devlet kurulurken, mensubu olduğu milletin inanç ve kültürel değerlerine ne kadar çok sahip ve saygı gösterirse, yani devlet ve millet bir birlerini ne kadar kucaklarsa, o devlet o kadar sağlam olur. Tıpkı temelleri sağlam zemine oturtulmuş binalar gibi. Eğer aksi olursa, bataklığa yapılan binalar gibi yamulur, yıkılır. Maalesef devletimizde bunu gördük. İSTİKLAL MARŞIMIZIN İFADE ETTİĞİ ÇİZGİDE KALAMADIK. O yüzden defalarca darbeler, isyanlar ve huzursuzluklar oldu. Milletimize “BU DEVLET BENİM DEVLETİMDİR” dedirtebildik. Çok uzun sürdü.

Eğer SÖYLEMEZSEM ayıp olur, Kılıçdaroğlu İSTİKLAL MARŞIMIZI BİLMİYOR. Bir kere televizyonda okumaya kalktı, önündeki kağıda bakaraktan bile, marşımızın ilk satırını yanlış okudu “Alsancak” yerine “ALÇAK” dedi. (Eğer kasıtlı söylediyse) CHP’liler partinize sahip çıkın. Saygılarımla.

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek