Lüleburgaz’da 23 Nisan coşkusu
Kenan Ürün; “Lüleburgazspor’u iyileştirmek için adayım”
Lüleburgaz’da feci kaza
Çeşme meydanına TREPAŞ Resmi Ödeme Merkezi  açıldı
Bu yazı 12 Mart 2020, Perşembe 10:34:52 tarihinde eklendi. 5100 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

“Çevre Yılı” -

“Çevre Yılı”

 

2016 yılından bu yana her yılı farklı bir temalı yıl olarak kutlayan Lüleburgaz Belediyesi, 2021 yılının temasını “Çevre Yılı” olarak belirliyor. Kentteki yaşam koşullarının şekillenmesi, Sağlıklı, sürdürülebilir bir yaşam ve çevre sorunlarına dikkat çekmek adına oldukça anlamlı.

Evet, çevre deyince ilk aklımıza gelen    sanırım “kirlenmişlik” oluyor. Çevre Kirliliği, Gürültü Kirliliği, Görüntü Kirliliği, Vücut Kirliliği, Dil Kirliliği, Düşünce Kirliliği, Siyasi Kirlilik, Bilgi Kirliliği, Trafikteki Kirlilik. Tüm bu kirlilik çeşitleri herkese göre farklı derecede önem arz edebilir. Hepsinde de ortak nokta kirlenmişlik. Bazı şeyleri değiştirmek mümkün değil, biliyorum. Hele kalıplaşmış beyinleri törpülemek, hiç kolay değil. Ama biz yine de deneyebiliriz.

Pazarkuleyi bu günlerde geçemiyoruz ama Kapıkuleyi geçtiğimizde ilk söylediğimiz “Niye biz böyle değiliz”. Sanmayın ki onların belediyecileri 24 saat sokakları süpürüyor. Hatta otomatik yol süpürgeleri dışında, el arabasıyla temizlik yapanı çok seyrek görebiliyoruz. Ama sokaklar temiz. Boş arsalar temiz, kapı önleri temiz. Çöpler gelişigüzel savrulmuyor. Eski eserler pırıl pırıl, pazaryeri tuvaletleri bile öyle… Viranelik yok. E biz onlar gibi değiliz, çünkü biz kirletiyoruz.

Düşman dahi bu topraklara böylesine zarar vermedi. Yurdun dört bir yanından çevre katliamı haberleri geliyor. Bankalar, şirketler, koylar,  limanlar, fabrikalar bitti. Yerin üstünü bitirince altını yemeye sıra geldi… Yerli ve yabancı şirketler saldırıyorlar; orman, dağ, ova, yayla, doğa, cennet, vatan, yurt demeden. Köprü, yol, havaalanı, kanal yapmak iddiası ve ısrarı ile milyonlarca ağacın kesilmesi, su kaynaklarının kirletilmesi ve kurutulması, yaban hayatın yok edilmesi, Altın, gümüş arama iddiasıyla doğanın zehirlenmesine en duyarlı olması gereken siyasiler “Bir bardak siyanürde fırtına koparmayın” diyebiliyor, Hakan Dedeoğlu ve Vicdan Aladağ abilerimize. Bu kirlilik devam ettikçe Sivil toplum kuruluşlarına ve meslek örgütlerine daha da çok iş düşecektir.

Kirlenmişlik deyince sizin aklınıza ne gelir? Bilemiyorum. Kirlilik, hayatın her alanına yayılmış durumda… Siyasette kirlilik var. Anlamlandıramadığımız siyasi dönüşler, seçim kazanma adına dağıtılan menfaatler, kirli ilişkiler, ikiyüzlülük, bugün öyle yarın böylecilik, yok mu? Alası var. Entrika deseniz, dünyanın her yerinde var diyeceğim ama bizde bir başka, bu kirlilik.

Bütünden parçaya varacak olursak, Bir süredir canım ülkemin güzel insanının Öğretimini, yemesini, içmesini, sanatını, hobisini yani yaşama ve insana dair akla gelebilecek ne varsa kirlenmişliğe maruz kaldığını görüyoruz. Hatta süratle temizlikten kirlenmişliğe, berraklıktan bulanıklığa, modernlikten gericiliğe doğru evriliyoruz.  Sevgiyle Kalın…

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek