Lüleburgaz’da 23 Nisan coşkusu
Kenan Ürün; “Lüleburgazspor’u iyileştirmek için adayım”
Lüleburgaz’da feci kaza
Çeşme meydanına TREPAŞ Resmi Ödeme Merkezi  açıldı
Bu yazı 07 Şubat 2020, Cuma 09:18:43 tarihinde eklendi. 2636 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

BUGÜN Kİ MEVZUMUZ BAYRAK, KAYAK VE DEPREM -

BUGÜN Kİ MEVZUMUZ BAYRAK, KAYAK VE DEPREM

 

Önce bayraktan başlayalım. Malumunuz geçen hafta bir Yunan milletvekili bizim bayrağımızı yırtmıştı. Aklıma şu olay geldi. Deniliyor ki Yavuz Sultan Selime o gün ki İran Şahı bir paket gönderir hediye olarak. İçerisinden pislik çıkar. Hakaret olsun diye. Yavuz Sultan Selim’de İran Şahına aynen bir paket gönderir. Açılıp bakıldığında en güzel çerezler ve lokumlar bir de not var, notta “Bizde adettendir herkes YEDİĞİNDEN GÖNDERİR” Bu gibi hareketler milletlerin asaletinden gelen tavırlardır. Atatürk Yunan işgalinde ki İzmir’e girerken önüne Yunan bayrağı sererler, üzerine bassın diye. O derhal kaldırtır “Bayrak bir milletin şerefidir ona saygı göstermelidir” der. Halbuki Yunan işgalci İzmir’e girerken bizim bayrağımızı çiğnemişti. Şu anda da aynı Yunan kahpesi eline aldığı kağıttan Türk bayrağını yırtarak kendi alçaklığını ve seviyesizliğini bir daha göstermiş oldu. Yunan bayrağının üzerin de Hristiyanlığın sembolü haç vardır. Haç İsa’nın çarmığa gerilişinin sembolüdür. Yani hem dini, hem de milli bir simge bir semboldür. Bizim bayrağımızın üzerinde de bizim dinimizin sembolü HİLAL vardır. Hilal’ de İslamın sembolüdür. Onun için biz bayrağımızın yere değmesine bile tahammül edemeyiz. Geçmişte Kıbrıs’ta serseri bir Yunan genci indirmek üzere bayrağımızın dalgalandığı direğe tırmanmaya çalışmıştı da yiğit bir askerimiz onu nasıl indirmişti dünya gördü. Önce belediye reisimize “geçmiş olsun” diyoruz Bulgaristan’da kayak yaparken düşüp sakatlanmış. Bende askerde kayak eğitimi aldım, kaymasını da, düşmesini de bilirim. Düşmesini, diyorum zira kayak sporunda önce düşmesini öğreneceksin. Ağrı, Eleşkirt’te bize bir alay komutanı gelmişti. Bizi gördü kayak yaparken özendi, o da kaymaya başladı. Daha ilk dakikada düştü bacakları üç yerinden kırıldı, gidiş o gidiş, bir daha kendisini görmedik. Galiba gururundan astlarından eğitim almaya tenezzül edememişti. Kayak, deyince İstanbul Belediye reisinin kayak tatili çok konuşuluyor neden acaba? Milyonlarca vatandaş şuanda kayak merkezlerin de ( Bu arada ülkelerin kayak merkezlerinde ki otel ve pistlerde yer bulmak mümkün değil. Halkımın zenginliği bizleri sevindiriyor. Eskiden böyle değildi.) İmamoğlu’nun kayak yapmaya hakkı yok mu? Evet yok, yok neden mi? Eğer sen on altı milyonun hizmetkarlığına talip olmuşsan herkesten daha az tatil yapacaksın, herkesten daha az uyuyacaksın, gerekirse eşini aileni bile ihmal edeceksin. Sorumluluk duygusu bunu gerektirir. Hele de ülkemizin bir tarafı deprem acılarıyla ağlıyorken kayak pistlerinde poz vermek o acılı insanlara hakaret gibidir. Lafa geldi mi “Ben on altı milyonun başkanıyım” diye hava atıyorsun ya, sorumluluğunu da taşıyacaksın. Geçen yaz İstanbul’u sel bastığında da tatildeydin sahi sen ne zaman başkanlık yapıyorsun? Kılıçdaroğlu sordu “Deprem paralarını ne yaptın?”  Hükümet açıkladı “ Yüz kırk yedi milyar topladık bir trilyon iki yüz on milyar harcadık” Saygılarımla

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek