DERS ALINMALI -1- - Metin Dikener

Futbolda çok transferler yaparak çok para harcayarak iyi takım olamaz şampiyonluğa da oynayamazsın. İlk önce elinde oturmuş bir kadron olacak. O kadronun eksik gördüğün yerlere nokta dediğimiz transferler yaparak, kaliteli futbolcular alarak takım kadrosunu en iyi şekilde tamamlayacaksın. Takımın başına da bu işi iyi bilen  kalitesi belli olan bir Teknik Direktör getireceksin. Tabii bunlar aslında çok önemli. Dahada önemlisi  futbolu iyi bilen futbolcular tarafından çok sevilen birileride yönetimi temsil etmeli. Bu konuya çok güzel bir örnekte vermeli. Rahmetli Ekrem Selvi 1976-77 Futbol sezonunda tek aday olarak Lüleburgazspor başkanlığına getirildi. Ben bu takımı şampiyon yaparım ve 2 .Türkiye profesyonel ligine çıkarırım dedi. Bu konuda bilgi almak adına beni ve Necati Kayhan’ı bir akşam yemeğe davet etti. Zaten başkan olmadan evvel ben başkanlığa talibim demişti. Arkadaşım Necati ile ikimiz gerek transferler konusunda gerekse takımın başına getireceği Teknik Direktör konusunda görüş ve düşüncelerimizi söyledik. Başkanımız aynı zamanda çok sevdiğimiz ağabeyimiz Ekrem Selvi’ye her konuda yardımcı olacağımızı da beyan ettik. Sn. Selvi Teknik Direktör olarak Alpay Özsu’yu düşünüyorum dedi. Bizde bu düşüncesinin yanlış olduğunu söyledik. 1967 yılında kurulan 3’üncü Türkiye profesyonel liginde oynayacak olan Lüleburgazspor’un ilk Teknik Direktörü Alpay Özsu’dur. İşini severek yapan futboldan gelen, iyi bir çalıştırıcı ve taktiksel anlamında da iyi bir Teknik Direktör olan rahmetli hocamız ile Lüleburgazspor olarak biz maçlarımızı deplasmana gelen takımlar gibi Kırklareli’de değil kendi saha ve seyircimiz önünde oynasaydık o sene şampiyon olarak 2’inci  Türkiye profesyonel ligine çok rahat çıkardık. Çok rahat yendiğimiz takımlardan biri olan Düzcespor o sene şampiyon oldu. Ben daha sonraki yıllarda Nazillispor’da Şampiyon olup 2’inci Türkiye profesyonel ligine çıktığımızda  süper bir kadromuz vardı. Beytullah Baliç, Refik Vardarlıoğlu ve Recep Adanır’dan sonra yönetim kurulundan  bana kimi Teknik Direktör olarak takımın başında olması sorulunca bende bu takımın başına Alpay Özsu yakışır dedim. O yıllarda 2 lig bugünün 1 lig kalitesinde idi. Alpay hoca takımın başına getirildi fakat istenen havayı yakalayamadık. Ligi aslında iyi yerde bitirdik. Sonra takımın başına o yıllarda Eskişehirspor efsanesini yaratan Galip Türkkan  getirildi. Ekrem abi biz Alpay hocamızı seviyoruz, peki tüm bunları neden anlatıyoruz İşin doğrusu Lüleburgazspor bu yeni yapılanmada yıpranmamış  bir Teknik Direktör ile çalışmalı. Fakat rahmetli Ekrem Selvi ağabeyimiz bildiği gibi davranarak takımın başına Alpay Özsu’yu getirdi. Şampiyonluğa oynuyoruz havasında transferlerde yapıldı. Yeni kadro kuruldu. Fakat Lüleburgazspor şampiyonluğa oynuyorum dediği kadro ile ligte düşme potasına girdi. O yıllara göre en az beşyüz bin lira gibi bir para harcayan Rahmetli Ekrem Selvi’nin hataları ne idi. Tabii geçmiş bitmiş yıllar ama ne olursa olsun yapılan hatalardan ders almasını bilmeli, yanlış transferler ile istenen takım kurulamadı. Gelenler takıma uyum sağlayamadı. Bazı futbolcularda bırakıp  gidince bir  türlü istenen neticeler alınamayınca ligte zor günler yaşandı.   Lüleburgazspor ligte kötü neticeler alınca Alpay hoca istifa edip gitti. Ekrem abi yanıma geldi. Çok geç olmasına rağmen hatasını anlamıştı. İşte bundan sonra ne yapmak ve bu takımı nasıl ligte bırakmak lazımdı. İlk evvela takımın başına alt yapıda çalışan Sabri Doğrugider getirimeli dedim. Rahmetli Sabri hocamda Metin ve Necati benim yanımda olurlarsa bu vazifeyi kabul ederim, dedi. Aynen kabul edildi. Noterde mukavele imzalandı. Zor görülen maçlar alındı. Takım havasını buldu. Rahmetli Sabri hocamız tüm bunları yaparken hiç para almadı. Ligte kalmak için…                        DEVAMI VAR.