MİLLİ MAÇLAR - Metin Dikener

Türk A Milli ve Ordu Milli takımlarımızla Fransız Milli takımları arasında çok eski yıllara dayanan bir futbol mücadelesi yaşanmıştır. Fransızlar oynanan maçlarda kendilerini hep favori olarak görmüşlerdir. Akdeniz oyunlarında 1955 yılında Fransa’da bizi 3-1 yendikleri maça B milli takımları ile çıkmışlar. Rövanş maçında Türkiye’de 0-0 berabere kalmışlardı. 1955 yılında dünya ordular arası futbol şampiyonası maçları oynanıyor. Arka arkaya oynadığı maçlarda Hollanda ordu milli takımını da 3-0 yenen takımımız yarı final maçını Fransız ordu milli takımı ile oynuyor. Galip gelen diğer grup şampiyonu olan İtalya ile final maçını oynayacak. Fransızlar, Türk ordu milli takımımızı rakip olarak görmüyorlar. Dahası kendilerini  dünya şampiyonu olarak ilan ediyorlar. Fransızların ordu milli takımlarında Kopa diye dünya çapında bir furbolcuları var. İşte bu Kopa denen futbolcu bu görüş ve düşüncesini daha da ileriye götürerek Türk ordu milli takımını rahat yeneriz, yenemezsek ben fare yerim diyerek bir beyanatta bulundu. Ordu milli takımımız bu maçta Fransız ordu milli takımını yenerek finale yükseldi. Kopa fare yedi mi  yemedi mi ama ordu milli takımımız ona sahada en güzel cevabı verdi. Final yeri maçlar oynanmadan İtalya olarak  belirlenmişti. Final maçını İtalya ordu milli takımı ile oynuyoruz. İlk devreyi 2-1 mağlup bitiren  takımımız ikinci devre oynadığı süper futbol ve attığı gollerle 60 bin seyircisinin önünde İtalya ordu milli takımını 3-2 yenerek dünya ordular arası futbol şampiyonu olma başarısını gösterdi. Daha sonraki yıllarda Fransa 1996’da özel maçta 4-0, 2000 yılında Türkiye’de  yine özel maçta 4-0, Avrupa elemelerinde 2003 yılında Türkiye’de 3-2, 2009 yılında Fransa’da özel maçta milli takımımızı 1-0 yenme başarısını göstermişler. Yani kısacası Türkiye’yi rakip olarak görmemişler. Sene 2019 Avrupa futbol şampiyonası grup maçlarının ilkini Fransa milli takımı ile Konya’da oynadık. Fransa’yı bir nevi eze eze net bir skorla 2-0 yendik. Rövanş maçı için Fransa’ya gittik. Burada da rakibimize yenilmedik.  1-1 berabere kalma başarısını gösterdik. Grup lideri olarak gittik. Yine grup lideri olarak döndük. Maçın son bölümünde attığımız gole çok sevindik. Futbolcularımız bu başarıyı maça gelen 30 bin Türk seyircimize asker selamı vererek kutladı. Ne mutlu bir tablo sonra kıyamet koptu. Çünkü  Fransızlar bu neticeyi hazmedemedi. Vay sen misin selam veren, maçı berabere bitiren, adamlar çıldırdı. Ne yapıcaklarını şaşırdı. UEFA‘ya gidildi. Fransızlar dünya futbol şampiyonu olurken kendi futbolcularınında  aynı asker selamı verdiğini nasıl unuttu? Tabii bu hatırlatıldı. Resimleri önlerine konuldu.  Adamlarda  biraz terbiye, birazda ahlak olmalı. Bunlarda yok ki. Olsun Ordu milli takımımız yıllar önce onlara dersini vermişti. Şimdi de milli takımımız. Ben Ankara Havagücünde futbol oynarken 1955 yılında ordu milli takımımızın formasını giyen bizim takımımızında menejeri olan Binbaşı Nusret Ülük  Fransa ve final maçında İtalya’yı nasıl yendiklerini, attığı golleri çok güzel bir şekilde anlattı. Yıllar sonra Konya’da 2-0 yendiğimiz deplasmanda berabere kaldığımız Fransa bunların bir farkına varsa yıllar sonra anlatılmaz. Aklımıza da takılmazdı.