Murat Mahir Altan, Ekosiyaset bildirgesini imzaladı
500 yıllık camiinin kurşun plakaları yine çalındı
“LÜLEBURGAZ’DA ATAMAYI İL BAŞKANLIĞI MI İSTEDİ?”
“Hayvan sever başkan adayı Serhat Paksoy”
Bu yazı 23 Ağustos 2019, Cuma 09:31:17 tarihinde eklendi. 1682 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

ABD VE AVRUPA ELÇİLERİ O MAHKEMEDE NE ARIYORDU? -

ABD VE AVRUPA ELÇİLERİ O MAHKEMEDE NE ARIYORDU?

 

Sahi ne arıyorlardı ABD ve Avrupa elçileri o mahkemede? El cevap “Uşaklarının hakkını arıyorlardı. Sadece hak arasalar neyse de uşaklarını korumaya ve savunmaya gelmişlerdir. Hangi mahkemeden bahsettiğimi anladınız mı? Geçtiğimiz günlerde Taksim isyancılarının duruşmaları vardı ya ondan bahsediyorum. Yine ABD ve Avrupa haydut sömürgecilerin büyük elçileri mahkeme salonunu doldurdulardı ya (ben onlara küfür etmeden rahatlayamıyorum) Ne işleri vardı mahkeme salonunda? İsterseniz cevabını ABD’nin eski dışişleri bakanlarından Siyonist Yahudilerin akıl hocası Kissinger versin. Diyor ki “Amerika dünyanın neresinde bir hain bulursa onu kullanır, kendi içinde ise haini yaşatmaz…”Naparmış ABD? Bulduğu hainleri kullanırmış. Yahu adam daha ne desin? “İçinizdeki hainleri kullanıyoruz” diyor. Bizim gördüklerimiz, bildiklerimiz yetmiyor Kissinger’de gösteriyor. Adam solcu. Solculuğun çıkış noktası “Anti Emperyalizm” güya. İyide Amerika bunları çok seviyor, neden? Amerika adına darbe yapmaya çalışan FETÖ’yü savunan onları (Kontrollü darbe diyerek sulandırmadılar mı? Cezalandırılanları savunmadılar mı?) PKK’sı, PYD’si Marksist, komünist örgüttür. ABD’nin askerleridir, savunan onlar. Ağaç, çiçek, böcek ayağına ortalığı bulandıran ve Avrupa, Amerika’dan destek gören onlar. Devletimizin ABD ve Avrupa’yla başı ne zaman derde girse masanın öbür tarafında olanlar onlar.

Taksim isyanını çıkartıp Devletimizin başını derde sokan, maddi manevi bunca zarara uğratanlar işte Amerika ve Avrupa yanınızda “Aslansınız, Kaplansınız. Yakın, yıkın Türkiye’yi” diyorlar. Size, yani Türkiye’ye zarar veren her türlü mikrop ve haşerelere bunlar kendi uşakları ve askerleri gözüyle bakıyorlar.

ABD’nin sözcüsü gazetede yazı yazan en ateşli hükümet karşıtı Uğur Dündar diyor ki, (Taksim isyanı sona ermesi üzerine) “Başaramadık, sükûtu hayale uğradık…”Bu sözleri kendi ağızından duyduğumda neden bir savcı kendisini çağırıp da sormadı “Neyi başaramadınız? Ne yapmak istediniz de sükûtu hayale uğradınız?”

Şahsen ben, bir şehit torunu olarak, bir vatandaş olarak, ülkesini seven birisi olarak merak ediyorum. Ey Uğur Dündar neyi başaramadınız? Nihai hedefiniz neydi? Türkiye’yi bölmek miydi, yakıp yıkmak mıydı? İç savaş, mıydı? Yoksa sizi destekleyen şu haydut batıya satmak mıydı? Yoksa olan basit bir darbe teşebbüsü müydü? Eğer bunların hiçbirisi değilse peki neydi?

Başaramadığınız bir şey var ama ne? Batı haydutları sizi boşuna de3steklemiyor. Binlerce araç yaktınız, yüzlerce dükkân tahrip ettiniz. Türkiye ekonomisini en az beş yıl geriye götürdünüz, bunlar yetmedi mi? Tabi ki yetmedi. Çünkü bunların hedefi iç savaştı. Türkiye’yi bir Afganistan, bir Libya, bir Suriye, Irak yapmaktı. Yapamadılar, sükûtu hayalleri oradan geliyor. Türk Milleti olarak uyanık olmak mecburiyetindeyiz. Yoksa düşmanlarınızın ve işbirlikçilerinin insafları yoktur.

Saygılarımla

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek