Murat mahir Altan, depremzedelerle buluştu
Yavuz Muhtar yeniden aday
Vali Ekici, jandarma personeli ile iftar yaptı
Ahmetbey köftesine coğrafi işaret almak için protokol imzalandı
Bu yazı 11 Haziran 2019, Salı 09:39:11 tarihinde eklendi. 1423 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

27 MAYIS DARBESİ’NİN TEK DAYANAĞI YALAN VE İFTİRALARDIR -

27 MAYIS DARBESİ’NİN TEK DAYANAĞI YALAN VE İFTİRALARDIR

 

Alparslan Türkeş 27 Mayıs günü darbe bildirisini okuduktan sonra aceleyle yanına bir manga asker alıp Zeytinburnu Et Balık Kurumu’nun buzhanelerini basıyor. Maksat iddia edilen üniversite talebelerinin öldürülüp kıymaya katılmak için buzhanelerde bekletilen cesetlerini, suçüstü yapmak. Arıyor, tarıyor ortalıkta ne ceset var ne de bir iz. Ellerini beline dayayıp derince de bir nefes alıyor ve şu cümleyi mıraldanıyor “O… çocukları bizi aldattılar…”

Zira 1960’lı yıllarda ortalıkta Demokrat iktidarı aleyhinde o kadar yalan, o kadar iftira dolaşıyordu ki bu yalın ve iftiralara inanan CHP tabanı adeta çıldırmış gibiydiler. Yalan ve iftiraların bazıları şöyleydi “Üniversite talebeleri öldürülüp yollara gömülüyor üzerlerine asfalt atılıyor, bazıları Et Balık Kurumu’nda kıymaya katılıyor. Menderes’in İsviçre bankalarında yüz yetmiş dört milyon doları var (Bunu bizzat CHP Genel Sekreteri Gasım Gülek seslendirmişti). Fatih Rüştü Zorlu’nun altın kaportalı otomobilleri var…” Daha bunlara benzer binlerce yalan iftira, iftira… Tabi ki o zaman dış Siyonist güçlerinde desteğiyle basın CHP’nin yanındaydı. İktidar ne yapsa, ne söylese kendini anlatamıyordu. Sonunda üniversite talebelerini sokağa dökmeye muvaffak oldular. Yavaş yavaş darbe ortamı oluştu. İsmet Paşa’nın ‘Şartlar tamam olunca darbe meşru olur’ sözü de birilerini motive etti, cesaretlendirdi. Yalan ve iftiralarla askerler de hazır hale gelince düğmeye basıldı. Neden darbe yapılmıştı? Bir kere Türkiye hızla kalkınıyordu, durdurmak gerekiyordu. 1950 öncesi bütün Türkiye’de iki bin traktör varken 60 sonrası bu rakam 50 bine yaklaşmıştı. Yani köylü tarlasını ekip mahsul çıkartıyordu. Her taraftan fabrika ve baraşlar, yollar yapılıyordu. ABD buna izin veremezdi. Gariptir ABD istemediği iktidarları, genellikle komünistleri kışkırtarak devirir, yine öyle olmuştu. Şimdi de öyle değil mi? Komünistlerden solculardan ABD’ye tek laf var mı? Zaten o gün de, bugünde ortalığa salınacak yalan ve iftiraları da ABD’li uzamanlar tayin eder. Menderes’ e hangi iftiralar tutar, Erdoğan’a hangi yalanlarla saldırılsın? Bunları ABD kökenli yalan ve iftira uzmanları tespit eder. Sonra tespit edilen iftiralar CHP örgütlerince piyasaya sürülür ve sürekli tekrar edilir. Sokakta, kahvede gördüğün her CHP’li bu iftiraları papağan gibi tekrar eder durur. Menderes’in gardiyanı anlatıyor; ”İdamdan sonra yıkamak için soyduğumuzda gördük ki vücudunda sigara söndürmeyen yer yoktu”

Aman Allah’ım, bu ne kin, ne canavarlık, ne alçaklık? Bunu Türk ve Müslüman kanı taşıyan insan yapabilir mi? Bir insanı yalan ve iftiralarla nasıl canavar haline getirdiğinin en net misalidir. 27 Mayıs darbesi o gün Menderes’i devirmek ve asmak için çalışan yalan ve iftira çeteleri bu günde Tayyip Erdoğan için devrededir. Ah ellerine bir geçirseler, vücudunda sigara söndürmek, asmak, boğmak söyle dursun etlerini cımbızla kopartacaklar, kanını içecekler neden? Yalan ve iftiralar tutmuş, inananlar var. Bize gelince menşei CHP ve Siyonist, Masonist ve ABD olan hiçbir iddiaya inanmıyoruz. Tam tersine, o çevrelerin iftirasına uğramış kişiler bu ülke için en faydalı, en kahraman iftira gazisi, en değerli kimselerdir. Onları savunmak Cudi Dağında terörist avlamak kadar değerlidir. Saygılarımla.

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek