HER SEÇİMDE OLDUĞU GİBİ BU SEÇİMDE DE KUKLACIYA NİŞAN ALDIM -

Seçimden önceki son yazımda “oy atmak kurşun atmak gibidir, atarken, kuklaya değil kuklacıya nişan alın” demiştim. Ne kadar isabetli söylediğimi Kandil’deki eşkıyalar anlattılar. Cemil Bayık HDP yani bölücülere “Ak Parti ve MHP’ye verdiğiniz her oy Kürtlere (PKK’lılara atılan bir kurşun gibidir” dedi. İşte ben o kurşunu her zaman olduğu gibi o hedefe attım. Amma lakin esas kuklacı onlarda değildirler, onlarda kukladırlar. Peki, kuklacı kim? Hadi hep beraber düşünelim. Solcuların bir kanalı var Prof. Emre Kongar seçimden önce dedi ki “Bir otuz bir mart vakasıyla diktatör Abdülhamid devrildi. Umulur ki bu otuz bir seçimlerinde de diktatör Tayyip Erdoğan devam…”

Ekrem İmamoğlu da şöyle bir laf etti “Demokrasi mücadelemiz yüz kır beş (145) yıl önce başladı…” PKK’nın sakallısı da aynı manaya gelen şu sözleri söyledi “Bu topraklar arzı mevuddur, vadedilen topraklardır. Türkler gelip kirlettiler…” (Fırat Havzasını kastediyor) Şu üç şahsın sözlerini izah edeyim de, BEKA MESELEMİZİN CİDDİYETİNİ ANLAYIN. Uzun bir meselede kısaca Abdülhamid’in halinden başlayayım. Hal tebliğini yazan dört kişiydi. Başlarında Yahudi, Siyonist, Mason, Selanik Mensubu Emanuel Karasu vardı. Diğer üçü de Ermeni, Arnavut ve Gürcü’ydü. Yahudi Karasu Sultanı hal işi bittikten sonra İstanbul’u terk etti. Giderken Tarihçi Yılmaz Öztuna’nın beyanıyla Osmanlı’nın o günkü mali durumuyla münasip olmayan büyüklükte bir serveti beraberinde götürdü. Abdülhamid’i hal edenler zor günler için Sultan’ın sakladığı gizli hazineyi de soymuşlardı (Sultan birinci dünya harbinin çıkacağını biliyordu). İşte Emre Kongar gibiler Emanuel Karasu’nun bu günkü yoldaşlarıdır. İmamoğlu’nun 145 yıllık mücadelesine gelince Abdülaziz’in devrilip haline denk geliyor. Abdülaziz’i devirenlerde başka Mason, Midhat Paşa olmak üzere yine Siyonist çetelerdir. Önce darbe yaptılar arkasından 93 harbini çıkardılar ve Osmanlı’yı mahvettiler. Abdülhamid’i halledenler arkadaş Balkan ve Birinci Cihan Harbini çıkardılar ve kocaman devletimizi ve medeniyetimizi bitirdiler. Eğer bu sultanlar halledilmemiş olsalardı bu savaşlar olmazdı, girmezdik. Girsekte yenilmezdik. PKK’nın sakallısının sözlerine gelince “Arzı mevut-vaadedilen topraklar” İsrail’in bayrağında iki yeşil çizgi vardır. Bunlar Fırat ve Nil Nehirleri’ni temsil ederler. Fırat ve Nil arasındaki topraklarda Tevrat’ın, Yahudilere vadettiği yani sakallı PKK’lının “Arzu Nevud” dediği topraklardır. Bu yazıyı bir değil birkaç defa oyun ve düşünün kukla kim, kuklacı kimmiş? Ona göre oy ve vaziyet alın. Bütün kavgaların ve kuklaların arkasında Siyonist Yahudi vardır. İşte misaller ve deliller ortada lafın tamamı deliye söylenir. Benim okuyucularımın geri zekalı olduklarını düşünemem. Bir kişi benim yazılarımdan bahsederken “Bir masada ağzından tükürük saçarak konuşan kişi bir yazıyor” demiş. Doğru söylemiş heyecanın bildiklerimden ve inancımdandır. Saygılarımla.