Lüleburgaz’da 23 Nisan coşkusu
Kenan Ürün; “Lüleburgazspor’u iyileştirmek için adayım”
Lüleburgaz’da feci kaza
Çeşme meydanına TREPAŞ Resmi Ödeme Merkezi  açıldı
Bu yazı 09 Nisan 2019, Salı 09:36:04 tarihinde eklendi. 1123 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

TÜRK SİYASİ TARİHİNDE ALPARSLAN TÜRKEŞ -

TÜRK SİYASİ TARİHİNDE ALPARSLAN TÜRKEŞ

 

Alparslan Türkeş gücü ve etkisi aldığı oylardan ve sahip olduğu milletvekili sayılarından çok fazla olan bir liderdir. Kader onu 1960 27 Mayıs darbesinin içerisinde bulunmayı mecbur etmiş, çevresinin ve kendisinin özel sohbetlerinde, eğer katılmasaydı kin ve intikam duygularıyla doldurulmuş bir sürü zorba subayın elinde Türk milletinin ve o günkü iktidarın nasıl bir katliama ve kıyıma uğrayacağı belli değildi. Darbeciler içeresinde İsmet Paşa’dan fikir ve emir alanlar, Türkeş ve arkadaşlarını tasfiye edip yurt dışına sürdükten sonra ancak menderes ve arkadaşlarını idam edebilmişlerdir. Milli birlik komitesinde olduğu müddetçe başbakan yardımcılığını, fiilen de başbakanlığı yürütmüş, TÜBİTAK, Devlet Planlama teşkilatı, istatistik enstitüsü, nükleer araştırma kurumu gibi çok stratejik kuruluşlara imzasını atmıştır. Kendi hatıralarından bir gün iç işleri bakanlığına gidiyor, görüyor ki, orada bi odaya yabancılar girip çıkıyor. Oradaki görevlilere soruyor “bunlar kimdir-cevap- Amerikalı dostlarımız. Burada bizden bir oda istediler, bizde bu odayı kendilerine tahsis ettik.” Türkeş küplere biniyor. “bu ne demek oluyor, biz sömürge miyiz? Derhal bunları buradan def edin” düşüne biliyor musunuz. İç işleri bakanlığımızda (o zamanki adı dâhiliye ve kaletiydi) bir ABD yani CIA grubu Türkiye’yi denetliyor. İşte darbeler böyle bir şeydir. Türkeş bu ABD’lileri iç işleri bakanlığımızdan uzaklaştırıyor ama birileri de Türkeş’i Türkiye’den uzaklaştırıyor ve Hindistan’a sürgüne gönderiliyor. Oradan Menderes ve arkadaşlarının asılmamaları için defalarca mektup gönderiyor ama yassı ada hakimi “sizi buraya gönderen irade (hangi iradeyse) böyle istiyor” deyip idam hükmünü veriyor. Türkeş Hindistan dönüşü hiç vakit geçirmeden siyasi faaliyetlere başlıyor. Köylü millet partisine genel başkan oluyor. Adını milliyetçi Hareket Partisine olarak amblemini de üç hilal olarak değiştiriyor. Üç hilalin manası “Türkleşmek, İslamlaşmak ve muasırlaşmak” diğer bir deyimle “Türk Milleti, İslam dini ce çağın ilmi” demektir. Üç hilal, aynı zaman da Osmanlı bayrağıydı. Barbaros’un kalyonlarında benzeri üç hilal dalgalanıyordu.

Bende bu harekâtta görev aldım. 1975-1977 arası Lüleburgaz Ülkü Ocakları başkanlığı, 1977 – 1979 arası MHP İlçe Başkanlığı yaptım. Merhum Alparslan Türkeş ile iki defa baş başa görüşme yaptım. 1997 Nisanın dördünde hakka yürüdü iki buçuk milyon civarında bir kalabalıkla, Ankara Koca Tepe Camii’nden cenazesini kaldırmıştık. Biz de buradan üç otobüs ile katıldık. Şimdi her 4 Nisan günü kuranlarla, mevlitlerle ve dualarla ülkücü kardeşlerimiz kendisini yaad ediyorlar. Bu millete hizmetleri saymakla bitmez. Ruhu şad olsun. Saygılarımla.

Yazdır Paylaş
Diğer Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek