ÇANAKKALE İÇİN NE DEDİLER!?... - Ahmet Bostancı

“Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer

O ne müthiş tipidir: savrulur enkaz-ı beşer…

Kafa, göz, gövde bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,

Boşanır sırtlara, vadilere sağanak sağanak.” ( Mehmet Akif Ersoy)

“Mermi yağmurunun ortasında bir Türk siperinden fırlayarak bu yaralı askerimizi sırtına aldı ve bizim hatlara doğru taşımaya başladı. Türk, sırtındaki Avustralyalı ile birlikte yaralanmadan siperlerimizin korkuluklarına ulaştı ve sırtındaki arkadaşımızı kıyıdan aşağıya yavaşça bıraktı.” (Chanbel)

“Karşılıklı siperler arasındaki mesafe 8 metre… Yani ölüm muhakkak… Birinci siperdekiler hiçbiri kurtulmamacasına dövüşüyor. İkincidekiler onların yerine gidiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkül biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, en ufak bir duraksama bile göstermiyor, sarsılmak yok. Okuma bilenler Kuranı Kerim tilavet ederek, bilmeyenler ise Kelime-i Şahadet getirerek cennete gitmeye hazırlanıyorlardı.” (19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal)

“İngiltere olarak 1914 yılında dünyanın zirvesinde olduğumuzu zannediyorduk. Çanakkale Savaşlarında Osmanlılar burnumuzu yere sürttü.” ( Michael Hickey)

“Yıllardır her yerde, herkese söylediğim gibi, size de bütün samimiyetimle söylüyorum ki: Türk askeri sadece dünyanın en cesur, en iyi savaşçıları değil, aynı zamanda en centilmen askerleridir.” (E. H. Darby)

“Türk askerlerine soruyorum: “Ne için savaşıyorsunuz?.” Cevap :

“Allah rızası için.” Askeri Allah için savaşan millet daima var olur.” (Gn Liman Von Sanders)

“Biz Türklerle değil Allah ile savaştık ve yenildik.” ( Churcıll)