ARAPSAÇI -

 Bugün sağlığımızı ellerine teslim ettiğimiz sevgili doktorlarımızın günü: 14 Mart Tıp Bayramı… Ben çocukluğumda uslu durmazsan “Babana söylerim bak” ya da “doktor sana iğne yapacak” diye korkulan biri olarak tanıdım doktorları.  Derdimizin dermanı beyaz melekler sizi seviyoruz. Kutlu olsun.. Yıllardır tıp bayramı kutlanır. Zannedilir ki bu günlerde sağlık çalışanları gerçekten bayram yapar. Her özel günde olduğu gibi, Meslek odaları ve yetkili makamların çelenk bırakma törenleri. Övgü dolu konuşmalar. Karşılıklı atışmalar. Birçok siyasal içerikli gönderme. O kadar. Ertesi gün sonra sil baştan. Hekimlere yönelen şiddet, Sağlık politikaları, altyapı, sistem, strateji, çalışma şartları derken her şey olmuş arap saçı.

Bir derdim var dinleyin ey gökteki yıldızlar/ Beni benden çalarak kaybolup gitti yıllar/ Ömrüm bitti, tükendi/Ne kadar zalim yıllar/Arap saçına döndüm/Çöz beni arap saçı/
Çivi çiviyi söker/Budur bunun ilacı. Erkin Baba (Erkin Koray) şarkısında ha bire arapsaçı çöz beni filan diyordu ya… Ben de karışık saçlar, birbirine dolanmış saçlar diye algılardım. Meğerse ülkenin bugünkü  halini anlatıyormuş.  

Düşünelim arap saçına dönmeyen neyimiz var; İnsan hakları, Demokratikleşme, Ekonomi, İç güvenlik, Dış politika, Komşu ülkelerle ilişkilerimiz, Yerel yönetimler, Yargı, Eğitim, Sağlık... Hepsi arap saçı. Dolandıkça dolanıyor içinden çıkılmaz bir hal almış durumda. 

Şayet sistem arap saçına dönmüşse yapacak pek fazla bir şey yok demektir. Saçlara tarak bile işlemiyorsa, bir türlü düzelmiyorsa, o zaman bu saçlara ustura vurup kökünden kazımak ve yeni bir saç modeli oluşturmak gerekir.

Akşam yatıp sabah kalkınca sınav sistemi değiştirmenin, eğitimin kalitesine hiçbir katkı sağlamadığı ortaya çıktı. LYS, OKS, SBS, TEOG, LGS (Nitelikli değil, Kaliteli okullara giriş sınavı) ÖSYS, ÖSS, ÖYS, YGS, LYS, TYT, ABS, ARS derken Arapsaçı bile yetersiz kaldı. İstediğin okula yerleştirme projesi, istemediğin okula yerleştirme projesine dönüştü. Ankara’da masa başında karar verilip, sırf bölge halkına şirin görünüp oy alınsın diye açılan birçok üniversite kontenjanlarını dolduramadığı hatta boş kaldığı için bazı bölümleri kapatıldı.

Okula başlama yaşının 60 aya çekilmesi, "el yazısı ile okuma yazma modelini" Zavallı Metin ayrıntılı olarak yazmış ve önerilerini facebook sayfasında dile getirmiş. 4 Nisan Perşembe günü Aşkiye Neşet Çal Sahnesinde “Trockya Blues” konserinde aramızda olacak. Konuşuruz…  

Okullardaki öğrenciye nasıl daha iyi bir eğitim veririmin hesabını yapmak gerekirken ha bire sınav sistemi değiştirerek bir yere varmak mümkün mü?
Milli eğitim sisteminde ustura ile saç traşı şart ama önce, eğitime yön verenler ve siyasi kafa reform edilmeli. Yıllardır süre gelen sistemi birkaç kişinin keyfi için değiştirip gencecik çocukların yaşadığı travmayı ve ailelerin çaresizliğini seyretmenin kimseye faydası yok.

Almanya'da bir lise müdürü her eğitim öğretim yılı başında öğretmenlerine şu mektubu yollarmış. "Ben Almanya'daki nazilerin oluşturduğu bir toplama kampının sağ kurtulanlarından biriyim. Gözlerim hiç bir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü. İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları gördüm, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar gördüm, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler gördüm, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar gördüm. bu nedenle eğitim tek başına yeterli bir özellik değildir.

Öğretmenlerimizden isteğimiz şudur. Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. Bir öğretmenin yapacağı en büyük yatırım ve bu ülkeye vereceği en büyük hizmet, kendisinden daha iyi birisinin yetişmesini sağlamaktır. Kendisine hizmet eden değil, hizmet eden birisinin olmasını öngörmesi lazım. İyi bir insan yetiştirmezseniz, o eksik yetiştirdiğiniz kişiye muhtaç kalabilirsiniz.

Ülke geriye gidiyor umarım bir yerlerde arap saçı değil de mavi gözlü sarı saçlı biri çıkar karşımıza"  Sevgiyle kalın.