Nerelere varır işlerin sonu?
Evvel, besmeleyle başlamayınca!
Bir yerde, çelmeler yürüyüşünü;
Başta, şeytanları taşlamayınca!...
Sofrada yemeğe kaşığı çalma
Daha Besmele’de sınıfta kalma
Sakın gariplerin âhını alma
Yanarsın, gönlünü hoşlamayınca!
Hakîkât sırları açılmaz aslâ
Hayâlini kurup düşlemeyince
Kardelenler boy verir mi ruhlarda?
Gönülde eğleşip kışlamayınca!...
İbretsiz, haybiye çekersin kürek
Ümit fidanları vermez hiç sürek
Bir kaya misâli taşlaşır yürek
Gözden sicim sicim yaşlamayınca!
Dünyânın da varamayız tadına
Aşkın ateşiyle pişlemeyince!
Îmanlar zayıflar Allâh korusun;
Ardına ameli peşlemeyince!...
Çoluğun çocuğun olur yabancı
Îmânı, irfânı döşlemeyince!...
Gelecek bir serap, günler yalancı;
Gençleri yönleyip-yöşlemeyince!...
Mâsivâ duvarı aşılır mı hiç;
Günâhı tevbeyle kış(t)lamayınca?!
Cânân iklîmine ulaşılır mı?
Yollarına düşüp koşlamayınca!...
Yârin tarafına götürmez rüzgâr;
Ağyârı gönülden boşlamayınca
Eylenemez Hakk’a arz-ı sadâkât
Beş vakit ezanı hoşlamayınca!
Nûrânî, gönlünce çalar söylersin
Kolaydır, kimseler taşlamayınca
Ciddîye alıp ta, nasılsa kimse;
Okuyup, üfleyip haşlamayınca!...
Dengesiz gidişin varışı hüsrân
Dünyâya ukbâyı eşlemeyince!…
Sonsuz güzelliğe ulaşamazsın
Ömür kasnağını işlemeyince…
Buluşalım hep bir civâr-ı yârda
Dârüs’selâm denen kutlu diyârda
Kelime-i tevhid, şehâdet var da
Olur mu hepsini beşlemeyince?!
Mevlâdan dile ki, nasîp eylesin
Ekranlar açılmaz tuşlamayınca
Anlamı ne, son tahlilde hayâtın;
Cennetlere uçup kuşlamayınca?!…