ÇANAKKALE SAVAŞIYLA İLGİLİ BAZI BİLGİLER -1 -

Çanakkale savaşları genellikle 18 Mart olarak anılır. 18 Martta ne oldu? düşman hiç kara savaşına lüzum görmeden, özellikle İngilizler gemilerinin gücüyle boğazı geçip İstanbul’u toplarıyla tehdit edip savaşı bitirmek istediler. Bu planı özellikle o günlerde İngiliz imparatorluğunun deniz bakanı olan Çorçil çok istiyordu.

İşte mağrur düşman donanması 18 Mart günü bunu denedi. Düşman donanmasında 622 moderin top vardı. Bu sayı o güne kadar denizlerin gördüğü en büyük donanma ve ateş gücüydü, mağrurlanmakta haklıydılar. Bizim tarafta ise yani Çanakkale boğazını savunma tabyalarda 179 adet top vardı. Çoğunda modası geçmiş kısa menzilli toplar.

18 Mart sabahı savaş başladı. Tabi ki ilk atışları düşman yaptı. Çünkü onların menzilleri daha uzağı dövebiliyordu. O gün sadece bizim Dardanos tabyamıza tam dört bin adet (4000) gülle attılar, yine de susturamadılar. Düşman gemilerden bazılarında öyle toplar vardı ki, mesela Kuin Elizabeth zırhlısının topları beş yüz kilo (500) ağırlığında mermiler atıyordu. Ortalama üç yüz kilo olduklarını düşünsek, o günü Dardanos tabyasına yağan mermiler bin iki yüz (1200) ton yapar. Arslanlarımızı yine de susturamadılar. Bütün tabyalar aynı ateş altındaydılar. Sadece koca seyidin bulunduğu Rumeli mecidiye tabyası ciddi bir isabet alarak cephaneliği havaya uçtu, onda da mucize eseri canlı kalan Seyid ve bir arkadaşı o inanılmaz hadiseyi gerçekleştirdiler.

Düşman boğazın içerisine doğru girip de toplarımızın menziline ulaştıklarında “ya Allah bismillah” deyip bizimkiler gürlemeye başladı. Topçularımız o kadar isabetli atışlar yapıyordu ki bir ara komutan Selahaddin Adil Bey bazı tabyalara telefon açarak “neden ateş etmiyorsunuz? Cevap: ediyoruz efendim. Ama denizden su yükselmiyor- atışlarımız isabetli ondan komutanım” haberleşme böyle oluyor.

İşte o cehennem içerisinde bunalan koca seyidin dümenini kırdığı orşin zırhlısının kendi ekseninde dönmesinden ve boğazın akıntısının da yardımıyla düşman gemileri Anadolu yakasındaki karanlık limana sığınmak istiyorlar. İşte büyük tuzakta tam oradadır. Birkaç gün önce karaya paralel Nusret gemisinin döşediği mayınlar o gemileri teker teker avlıyor. Ve düşman yenilgiyi kabul edip bir sürü batık ve ölü bırakarak kaçıp gidiyor. Düşmanın birkaç bin ölüsü ve donanmasının üçte birinin yok olması. Bizimse sadece (124) yüz yirmi dört şehidimiz ve dokuz (9) top kaybımız. Şehitlerimiz ertesi günü büyük bir cemaatle değirmenli mezarlığına dualarla defnediliyor. Ruhları şad olsun. (DEVAM EDECEK)