Murat Mahir Altan; “SAHTE GÜLÜŞLER DEĞİL, SAMİMİYET KAZANACAK”
Trakya'da sandık kurulu başkanlarına eğitim verildi
Seçim günü alkol yasak, eğlence mekânları kapalı
Ahmet Etem Oruç; “Çocuk bakım ve kreş projesi hemen uygulanacak”
Bu yazı 09 Mart 2018, Cuma 09:30:05 tarihinde eklendi. 1769 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

ŞÜKÜR VE TEFEKKÜR - Ahmet Bostancı

ŞÜKÜR VE TEFEKKÜR

 

 İsa(as) bir ağacın altında dua eden adamı  gördü. Adam ayakları kötürüm, yürüyemeyen biriydi. Üstelik gözleri de görmüyordu. Adamın başka rahatsızlığı da vardı. Ama bu kişi can-ı gönülden, mutluluktan uçacakmış gibi dua ediyordu. Duasında şöyle diyordu;

-Ey nice zenginlere vermediği nice nimetleri bana veren Yüce Allah’ım!.  Sana ağaçların yaprakları adedince şükürler olsu!...

İsa (as) adama doğru yaklaştı ve sordu:

-Ey kişi ayakların sakat, gözlerin görmüyor. Üstelik hastasın. Buna rağmen iştiyakla dua ediyorsun. Rabbine şükrediyorsun. Nedir nice zenginlere verilmeyip te sana verilen.?

Kapalı gözleriyle sesin geldiği tarafa yönelen adam dedi ki:

- Efendi Allah bana öyle bir kalp vermiş ki, O kalple O’nu tanıyorum. Öyle bir dil vermiş ki o dille O’na şükrediyorum. Ama öyle zengin, öyle sıhhatli, öyle sağlam vücutlu insanlar var ki, Allah’ı tanımazlar ve O’na şükretmezler. Onlar bu mutluluktan mahrumdurlar. İşte böyle bir kalbi bana ihsan eden Allah’ıma ağaçların yaprakları kadar şükürler olsun. Diyorum.

İsa (as);  kafa gözü görmeyen, ancak kalp gözü açık olan bu adamın elinden tutar ve görmeyen gözlerinden öper. Adamın gözleri anında açılır ve adam sorar:

-Sen şu hastalara şifa veren, ölüleri dirilten peygamber değil misin.?

İsa (as): belli olmuyor mu?. Diye sorar. Adam:

-Gözlerimden belli, ama ayaklarımdan henüz belli değil.

-Hele bir gayret et ve ayağa kalk. Der ve adam dimdik ayağa kalkar. Der ki:

-Ey Allah’ın peygamberi senin bu mucizelerinde Rabbimizin bir lütfu değil midir.? Öyle ise izin ver de hemen O’na şükür secdesine kapanayım. Zira O’nu tanıyan kalbime ilaveten, artık gören gözlerim, yürüyen ayaklarım da var.  Rabbime nasıl şükretsem bilemiyorum!.

İsa (as) onları seyreden halka dönerek:

-Şu güzel adamın elini öpün!.  Der. Halk der ki:

-Ya İsa biz bu adamın sahip olduğu nimetlere baştan beri sahibiz. Ama onun gibi şükredemiyoruz. Bunun üzerine İsa (as) der ki:

-Öyleyse sizde düşünün, siz de şükredin.

Düşünen sahip olduğu nimetin farkına varır.

Düşünmeyen kendini mahrumiyette sanır.

Allah kafa gözümüzü açtığın gibi, kalp gözümüzü de açsın!...

 

Yazdır Paylaş
Diğer Ahmet Bostancı Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek