Murat Mahir Altan; “SAHTE GÜLÜŞLER DEĞİL, SAMİMİYET KAZANACAK”
Trakya'da sandık kurulu başkanlarına eğitim verildi
Seçim günü alkol yasak, eğlence mekânları kapalı
Ahmet Etem Oruç; “Çocuk bakım ve kreş projesi hemen uygulanacak”
Bu yazı 02 Mart 2018, Cuma 09:38:25 tarihinde eklendi. 12215 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

EBU CEHİL NASIL ÖLDÜ? - Ahmet Bostancı

EBU CEHİL NASIL ÖLDÜ?

 

Ebu Cehil (Cahil babası);  Allah’ın ve Rasulü’nün en büyük düşmanı idi. Zulümde sınır tanımayan, hak- hukuk bilmeyen, Mekke’ye gelen tüccarların malına, hatta eşine, kızına el koyan, Müslümanlara zayıf zamanlarında en büyük eziyetleri yapan baş müşrik idi.

Bedir savaşının hazırlayıcısı idi. Müşrikler Şam’a bir ticaret kervanı göndermişler idi. Bu kervandan elde edilecek gelirle Müslümanlara karşı bir ordu hazırlanacaktı. Böylece Mekke’de boğamadıkları İslamiyet’i, Medine’ye saldırıp, boğmak amacında idiler. Peygamber(as) bu kervanı haber alır almaz, peşine adam gönderdi. Muhtemel tehlikeye karşı erken tedbir almak niyetinde idi. Kervan arızasız olarak geçip Mekke’ye ulaştı. Ancak Müşriklerden Damdam adında birisi kervandan önce Mekke’ye koşup;

-“İmdat, imdat! Koşun,  Muhammed ve adamları kervanımızı yağmaladı.” Diye sokaklarda bağırarak halkı galeyana getirdi. Birçok kimsenin kervanda malı olduğu için 1000 kişilik grup silahlarını kuşanarak Medine’ye 140 km mesafedeki Bedir mevkiine geldi. Müslümanlarda 300 kişilik bir kuvvetle oradaydı. Müşriklerin sayısı, silahları, binekleri, teçhizatları kat kat üstündü. Ebu Cehil müşrik kuvvetlerine komutanlık yapıyordu.

-“Anam beni bu günler için doğurdu. İslam’ı ve Muhammed’i yok edeceğiz diyordu.”  Ticaret kervanına reislik yapan Ebu Süfyan:

-“Geri dönün Kervanımız sağ-salim Mekke’ye ulaştı, sıkıntı yok.” Diyordu. Ama Ebu Cehil saldırgan bir tutum içindeydi. Bu tutum savaşı kaçınılmaz kılıyordu.

İki ordu Bedir’de karşılaştı. Teke tek vuruşmaların üçünde de Müslümanlar galip geldi. Savaşın ilerleyen bölümlerinde; Ebu Cehil adamları tarafından iyi korunmaya çalışılıyordu. Muaz ve Muavviz adındaki iki kardeş, Ebu Cehil’i gözlerine kestirdiler.

- “Ya bu Allah düşmanını öldürme şerefine nail oluruz, ya da şehid oluruz.” Dediler.

Üzerine yürüdükleri Ebu Cehil’i kılıç darbeleriyle yere serdiler. Öldü diye bıraktılar.

Savaş bittikten sonra peygamberimiz (as):

-“Bakın Ebu Cehil ne durumdadır.” Dedi. Abdullah b. Mesut O’nu buldu. Can çekişiyordu.  Göğsüne oturdu. Bu durum Ebu Cehil’e ağır geldi. Yıllar önce Mekke’de Kabe’nin yanında Kur’an okudu diye, döverek bayılttığı cılız adam, üzerine çıkmıştı.

-“Ey koyun çobanı! Pek sarp yere çıktın. Söyle bakalım kim galip geldi.” Diye sordu.

-“Galibiyet Allah ve Rasülü tarafındadır.” Cevabını aldı. Bunun üzerine söyle Muhammed’de:

-“Bu güne kadar O’nun düşmanı idim. Şimdi düşmanlığım bir kat daha arttı”. Dedi ve son nefesini verip cehennemi boyladı. Darısı bu günün Ebu Cehillerine…

 

 

                                 

 

Yazdır Paylaş
Diğer Ahmet Bostancı Yazıları
hurfikir.com.tr’da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hürfikir Gazetesi sorumlu tutulamaz.
Tasarım by Webdestek