Atatürkçü geçinenler birde Atatürk’ten geçinenler -

Atatürk’ün akşam sofraları vardı. O sofralarda yenilir, içilir ve sohbetler edilirdi. Genellikle de bu sofralarda bulunanlar Atatürk’ün hoşuna gidecek sözler söylerlerdi. Zaman zaman Atatürk bunlardan sıkılırdı ama ne yapsındı, bir kere bu çevreler etrafını sarmışlar, onları uzaklaştırmakta biraz hoş olmayacaktı. Nereden biliyoruz? Anlatayım. Bir gün yine bir akşam sofrasında yenilip içilip eğlenceli, şen şakrak zaman geçirilirken Atatürk birden şöyle bir sorun atıyor ortaya. “Efendiler, söyleyin bakalım, yarın ben öldükten sonra Türk milleti arkamdan ne diyecektir?” herkes abartılı ifadelerle bir şeyler söylüyor. Kimisi “büyük adamdı ülkesine çok hizmet etmişti.” Kimisi kurtarıcıydı, şuydu buydu…” Atatürk “tamam tamam hiç biriniz bilemediniz. Ben söylüyorum – ŞU ETRAFINDAKİ P… LER OLMASAYDI ÜLKESİNE DAHA ÇOK HİZMET EDECEKTİ diyeceklerdir” diyor. Nasıl söz ama? Şimdi bana kaynak soracaksınız değil mi? Ben bu sözleri Prof. Mehmet Çelik’ten dinledim. Kaynağını ona sorun. Doğru olmasaydı koskoca profesör bu sözleri bir televizyon programından söylemezdi. Atatürk’ün bu söylediği doğru mu? Evet doğrudur. Zira Atatürk’ün etrafında bir sürü yılışık, dalkavuk sardı, gerçek devlet adamlarını çevresinden uzaklaştırdılar. Mesela Atatürk, İstanbul’dan Anadolu’ya gittiğinde ona üç paşa yardım etti. 1-Kazım Karabekir. 2- Ali Fuat Cebesoy. 3- Rauf Orbay. Savaş bittikten sonra bunlara ne oldu. Hiç birisi Ankara da tutulmadılar. Aradaki fitneci dalkavuklar Atatürk’le aralarını açtılar. Ali Fuat Cebesoy’la Rauf Orbay yurtdışına büyükelçi olarak gönderildiler. Kazım Karabekir paşa ise idamla yargılandı. Neredeyse kellesi gidiyordu. Askerler ayaklandılar da Karabekir Paşayı asamadılar. Peki, bu paşalar Atatürk’e nasıl yardım ettiler? Rauf Orbay İstanbul meclisinin son meclis başkanıydı. İngilizleri tahrik ederek meclisin kapanmasını, dolayısıyla da Ankara’ya taşınmasını sağladı. İstiklal mücadelesi Ankara meclisiyle meşruiyet kazanmış oldu. Ali Fuat Cebesoy ise Adana’dan bir alay askeri getirip Mustafa Kemal’e teslim etti ve bu alay muhafız alayı olarak değerlendirildi. Zira Mustafa Kemal Anadolu’ya çıktığında emrinde bir tane bile asker yoktu. Kazım Karabekir paşaya gelince, onu bilmeyenler zaten istiklal harbiyle ilgili tek bir şey bilmiyor demektir. Atatürk Samsun’a çıktığından itibaren taa Ankara’ya varıncaya kadar  Kazım Karabekir paşa tarafından himaye edilmiştir. Karabekir Paşanın gayet eğitimli bir kolordusu vardı. Elinde İstanbul hükümetinin tutuklama emri olduğu halde Mustafa Kemal’i tutuklamak şöyle dursun “EMRİNDEYİM PAŞAM” diyerek, istiklal mücadelesine en büyük desteği verdi. Böyle bir komutanın cumhuriyet sonrası uzun yılları ev hapsinde geçti. Neden? İşte o  Mustafa Kemal’in bahsettiği p….ler yüzünden. Şimdide aynen Atatürk’ü sömürmeye çalışan p…ler hep sahnedeler. Saygılarımla.