CUMHURİYET NUTUK ATANLARIN DEĞİL TANKIN ALTINA YATANLARINDIR -

Her 29 Ekim’de olduğu gibi bu yılda çok ateşli nutuklar dinledik. Çok maharetli şovlar izledik. “Cumhuriyet” dendimiydi kimseye meydan bırakmayanlar var. Sanki Cumhuriyet onların babalarının malıymış. Peki, bu Cumhuriyet kimin? Yahu kimin olacak? Elbette bütün Türk Milletinindir. Tamam, Türk Milletinindir de en çok kimin veya en Cumhuriyetçi kim? Ve yahutta bu Cumhuriyeti en çok kim savunuyor? Biz ençok bu hususta kimleri alkışlayacağız? En ateşli nutuk atanları mı? En duygulu şiir okuyanları mı? En güzel şov yapanları mı? Yoksa da Atatürk’ün heykeline en büyük çelengi koyanları mı? Bana göre, “Vatan ve Cumhuriyet tehlikeye girdiğinde ona sahip çıkanlarındır bu Cumhuriyet”. Sahip çıkmaktan bahsettimse öyle sazla, sözle, şovla, çelenkle falan değil tankların önüne durarak, altına yatarak, kurşunlara göğüs gererek, ölümü göze alarak, darbeleri önleyerek, alçaklara ve düşman ajanlarına bu ülkeyi teslim etmeyerek.

Hani şair diyor ya “Bu vatan için kimimiz öldük, kimimizde nutuk attık.” Şu 29 Ekimde çelenk şovları yapanlardan nutuklar atıp ona buna çamur atanlardan 15 Temmuz 2016 gecesi hiç birisini ben meydanlarda görmedim, siz gördünüz mü? Cumhurbaşkanımız halkı meydanlara çağırdığında “Cumhuriyeti koruma” daveti yaptığında, ey Cumhuriyetçi bozuntuları siz neredeydiniz? Hangi delikteydiniz? Korkudan karyolaların altına mı girdiniz? Yoksa ellerinizi ovuşturarak Cumhuriyet ve vatan düşmanlarının başarmasını mı beklediniz? Neden Türk Milletinin o asil kitlesine katılıpta gerçek bir Cumhuriyetçi ve de vatansever olduğunuzu ispat etmediniz?

“Ayinesi iştir kişinin söze bakılmaz. Rütbesi aslı bilinir eserinden.” (Ziya Paşa)

Şovların, sözlerin, çelenklerin geçmeyip can pazarının olduğu bir zamanda sahtekarlarla gerçek kahramanlar belli oluverir.

Savaş meydanlarında gerçek kahramanlar ve gaziler yaralarını tımar ederken, düşmanı kovarlarken, sahte kahramanların saklandıkları yerden çıkarak ganimet toplama derdine düşmeleri gibi 15 Temmuz 2016 gecesi meseleyi anlamaya çalışırken Başbakan konuştu “direneceğiz” dedi. Cumhurbaşkanı “kanımızın son damlasına kadar….” Dedi. Devlet Bahçeli “Hükümetin yanındayız, darbeyi tanımıyoruz…” dedi. Ya Kılıçdaroğlu ne yaptı ne dedi? Darbe bastırıldıktan sonra “kem, küm” etti. Şimdi de “kontrollü darbe” diyor. Bunları mı Cumhuriyetçi?

15 Temmuz darbe teşebbüsü ve hainlerin karşısına çıkan kitle onlara iyi bakın, iyi anlayın. İşte Cumhuriyet’i de o kitle kurdu. Vatanı da o millet kurtardı. Vatanı kurtarma savaşı verilirken o gece dışarıya çıkmayanlar o zamanda cephelerde yoktular. Onların geçmişinde gaziler ve şehitler yoktu. Yalnız çok iyi nutuk atarlar. Cephelerde ölmediler, yaralanmadılar ama sonra gelip Cumhuriyet’i gaspettiler. Şu anda da birçok cephede milletimiz savaş veriyor. Bakın onlardan şehit oluyor mu? İşte İstiklal harbide böyleydi. Hani bunların fikirleri savundukları belli ya, Çanakkale de ve Kurtuluş Savaşı’nda şehit olanlardan bunların fikirlerini paylaşan tek kişi bulamazsınız. O şehitler inançlı ve mübarek insanlardı. Saygılarımla